Galatasaray’ın Gaziantep ve Neftci galibiyetleri bir yana oynadığı futbolda gelecek için ümit verici idi. Temkinli görüşe göre de; Galatasaray’ın oynadığı bu iki rakip, Sarı-Kırmızılı takımın gerçek gücünü test etmek açısından tam olarak yeterli değildi.
Öyleyse son şampiyon Başakşehir’e karşı Galatasaray ne yapacaktı? Hem de henüz beklenen transfer hamleleri gerçekleşmemiş, üstelik savunma lideri Marcao’ya transfer teklifi gelmiş ve önerilen rakam üstüne camia tartışmaya başlamış.
Galatasaray’da en düşük ücret alan oyunculardan olan Marcao bu tekliften nasıl etkilenecekti?
Başakşehir maçı öncesinde Galatasaray’ın detayları ile birleşik sorular kafa yorucu türdendi. Marcao sahanın Taylan Antalyalı ile birlikte en iyisi idi. 13 milyon teklifi önerip, masadan çekilen Roma Kulübü’ne ben 20-22 milyon ederim, “Molto Grande” oyuncuyum mesajını veriyordu.
Başakşehir son 3 yılda çok az ve dengeli değişiklikler ile beğensek de beğenmesek de bu ligin en oturmuş takımı. Bu takım karşısında Emre Kılıç, Taylan Antalyalı ve Belhanda orta üçlüsü oyunu top rakipteyken birbirlerinin açığını kapayarak, savunmaya hemen her pozisyonda yardım ederek müthiş bir uyum içindeydi. Bu üçlüye 60. dakikaya kadar Arda Turan da katkı sağlayınca; Okan Buruk’un şampiyon takımı karşısında Galatasaray dimdik durdu. Başakşehir’in ilk yarıdaki tek net pozisyonunu ise Luyindama’nın alışageldiğimiz bireysel özgüven hatası sonucu idi.
İki bek Omar ve Saracchi hadlerini bilerek hücuma çıkıyor özellikle Saracchi, ligin en tehlikeli sağ kanat oyuncusu Visca’nın etkinliğini minimize ediyordu. Arjantinli gencin 2. yarıda kasık sakatlığı ile oyunu terketmek zorunda kalması gerçekten üzücü.
Belhanda’ya da ayrı parantez açmamız gerekiyor. Benim hala sevmediğim bir oyuncu. Ancak profesyonelliğine şapka çıkarmak gerekiyor. Adam, istenmediğini, satılmak için çareler arandığını bildiği yerde demoralize olmayıp çok iyi oynadı, gol attı ve rakibin yüzde yüz gollük pozisyonunuzda cansiperane kayarak hamlesi ile golü önledi.
Geçen hafta Erzurum’da da yenilmiş olan Başakşehir’in eşitliği bulmak amacıyla 2. yarıya baskılı girmesi, Enzo Crivelli hamlesi ile birlikte gayet olağandı. 50-60 dakikalar arası Arda ve Feghouli de yorulmaya başlayınca evsahibinin baskısı daha da arttı. Başakşehir’in golü geliyorum diyordu ki, Fatih Terim’in Babel, Etobo ve Diagne’nin üçünü birden oyuna katması Başakşehir’in baskısını kırdı. Devamında Belhanda’nın yapılış itibarıyla muhteşem golü ile skor belirlendi.
Hakeme değinirsek, Demba Ba’nın neden olduğu penaltı öncesinde Falcao’ya yapılan penaltıyı görmezden geldi. Ne ilginçtir ki, yayıncı kuruluş da pozisyonu unutturmayı yeğledi. İlk yarıdaki Luyindama Demba Ba çarpışmasında, sarı kırmızılı savunmacı tamamen topa odaklanarak geriye koşuyor. İki kol birbirine dolanmış, burda faulü belirlemek için, kolu ilk kim taktı ona bakmak gerek. Bunu da tespit eden varsa bana gelsin. Fatih Terim’in maç sonu hakeme teşekkür etmesi gereksizdi. Fatih Hocam geçen sene pandemi öncesi ve sonrasında takımının uğradığı hakem katliamlarını düşünerek hakeme teşekkür etmiş olabilir. Hele ki rakibin de Başakşehir olduğu düşünülürse!
Sonuçta Galatasaray’ın futbolu İlk iki maçın ardından Başakşehir karşısında gerçek anlamda test edilmiş oldu. Ligin efendisi görünümünde olan Galatasaray‘ın bu uyumunu ve dengeyi sürdürmek tek amaç olmalı. İlerleyen haftalarda saha dışı farklı kurgular, sinsi planlar, Şeytan Tatlı’sı ile kenetlenip yapılacak “Zorlu” toplantıları ile türlü türlü engeller çıkarılacaktır. Galatasaray bunları bilerek daima uyanık olmalı, kendini favori görmemelidir.
