Sezon Galatasaray’ın orta saha transfer bilmecisi ile başladı. Dar rotasyonlu kadroda Fatih hocanın hangi orta saha oyuncusu ile başlayacağı merak konusuydu.Antremanlar basına kapalı olduğundan, onbir ile ilgili toto oynanıyordu.Ufak tefek gelen bilgi kırıntılarına göre, Taylan 6 numara başlayacaktı.Herkes,” yok canım o kadar da değil.” diye söylendi. Ama Terim’i Terim yapan o karar alınmıştı.Gazi Şehir maçındaki onbirde Taylan 6 numara oynuyordu.Erzurum’da 10 numara, zaman zaman 8 numara oynayan Taylan, artık 6 numaraydı. Bir futbolcu kendisini ön bölgede yeterli görmedi mi, izzeti nefis meselesi yapmayıp, kendisinin en rahat oynayacağı bölgeye kayabilmeli. Büyük futbolcular böyle yapar. Pirlo’nun 30 yaşından sonra regista
( oyun kurucu) bölgesine geçmesi gibi.Taylan hem kendini, hem de hocasını 6 numara da ikna etti ve formayı kaptı.Fatih Terim’i de Türk teknik adamlardan görmeye alışık olmadığımız bu teknik ve radikal karar için kutluyorum.Fatih Hoca yine şapkadan tavşan çıkardı.

     Taylan’ın 6 numara oynamasının yanı sıra orta sahadaki partnerleri Belhanda ve Emre Kılınç,sol kanatta en az 1 sene futbol oynamayan Arda, sağ kanatta Feghouli idi. Pasör bir orta saha olmakla beraber, fizik direnci zayıf bir orta saha aynı zamanda. Bu takım, bu orta sahayı bir şekilde kaldırabilirdi.O da hızlı paslarla sonuca giderek. İlk 2 hafta bu sistemin meyvesini ligde ve Avrupa’da fazlasıyla aldı.
Övülen,şimdiden şampiyon ilan edilen bir Galatasaray vardı.

      Futbolda her zaman iyi sonuçlar alamazsınız. Kötü sonuçlarda alırsınız. Mesela geçtiğimiz haftalarda Liverpool Aston Villa’dan 7 yedi ama Klopp sisteminden taviz vermedi ve vermeyecek de. Çünkü ona başarıları kazandıran mevcut sistemi. O sistem, ona Avrupa ve Premier Lig şampiyonluğu getirdi. Sisteme karşı vefa borcu var. Eğer kafanızdaki sisteme inanıyorsanız, 1-2 mağlubiyetle sistemi değiştirmemelisiniz.Her zaman günlük güneşlik bir seyir olmaz. Fırtına da olacak, lodos da. İşte Türk teknik adamların en büyük yanılgısı, hatası da hemen faturayı sisteme kesiyor olmalarıdır. 1-2 mağlubiyet alındı mı, hemen sistem değişir. Sistem içinde tamirat yapmak yerine, sistemi değiştirmeyi yeğlerler. Çünkü işin kolayıdır ve kısa vadede sonuç alınır ama uzun vadede kaybedersiniz. Sistem sadakatı, meşakkatli, vefalı, zor bir iştir. Her baba yiğidin harcı değildir. Ancak bu sistem sadakatını büyük antrenörler yapar. Yapamayan da büyük antrenör olamaz.

      Fatih Terim’in sezon başındaki sitemi onun marifeti ve bana göre ilk 2 hafta bu kadro yapısıyla çıkarabilecek en iyi onbiri çıkardı. Rangers’a elendikten sonra, sistemini değiştirdi.Etebo’yu takıma dahil etti. İyi sonuçlar da alamadık. Ligde üst üste mağlubiyetler aldık. Fatih Terim, faturayı sisteme kesmemeli. Dinlendirmesi gereken oyuncular olabilir. Belki forvette Falcao yerine Babel oynayabilir.En fazla bu kadar olmalı. Yani orta saha direnci düşük ama sonuç alabilen Taylan’ın regista pozisyonunda,Emre Kılınç’ı sol içte,Belhanda’yı sağ içte,Arda’yı sol kanatta, Feghouli’yi sağ kanatta oynayan takımı görmeliyiz. Arda’nın hastalığı sebebiyle ilk onbirden alınmasıyla Saracchi’de olumsuz etkilendi.Çünkü önünde Ömer Bayram’ın oynaması başka bir şey, Arda’nın oynaması bambaşka bir şey.Arda içeri kateden, paslarıyla ve oyun bilgisiyle Saracchi’ye alan açan pasör bir oyuncu. Aynı şekilde savunmaya geçerken de takımı yönelendiren, saha içindeki antrenörü Galatasaray’ın. Bu açıdan, Arda’nın bu takıma muhakkak dönmesi gerektiğini düşünüyorum.

      Büyük antrenörler ne pahasına olursa olsun, sisteminden vazgeçmezler.Onları büyük yapan sistemleridir. Şimdi Fatih Terim, büyük bir kararın arefesinde. Sezonun genelini etkileyecek bu kararın, ne olacağını merakla takip edeceğim. Dilerim, sezon başındaki sisteme geri döner...

Tan Özer