Federasyonlarda yeteri kadar temsil edilmedikleri şeklindeki eleştiriler üzerine Öztürk, "Her kulüp kendi hakkının yendiğini iddia ediyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Bundan sonra daha çok dikkat etmek lazım. Sadece futbolda değil diğer federasyonlarda savunmazsanız hakkınızı yerler." diye konuştu.

Metin Öztürk, "Bizde yöneticiler konuşuyor. Profesyonellerin konuşmamasına dikkat ediyoruz. Canları yandığı için hocamız ve oyuncularımız haklı olarak feveran ediyor. Çünkü çok fazla hakkımız yeniyor. Geçen sene 13. olan takımın uça uça, koşa koşa şampiyonluğa gideceğini kimse tahmin etmiyordu. Bugün 7-8 senedir şampiyon olamayanlar tahmin edilemez bir şoku yaşıyor." ifadelerini kullandı.

Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, üyelerimizin sorularına toplu bir yanıt verdi. Açıklamaların satırbaşları şu şekilde:

Saygıdeğer Başkanlarım, Değerli Divan Başkanı ve ekibi kıymetli, Yönetim Kurulu arkadaşlarım, kıymetli hazirun. Ben çok fazla uzatmak istemiyorum. Hepimiz bugün akşam keyifle final maçımızı izleyeceğiz. Şampiyon olamazsak bile hakikaten buraya kadar gelmek bu bütçelerle çok önemli. O şubelerde emeği olan yönetici arkadaşlarıma, takımın hocasına ve oyuncularına gerçekten kocaman bir alkış da rica ediyorum. Biz başkalarının onda biri bütçeyle bunu yapıyoruz. 

Sami Çölgeçen Abim iki aydır üç aydır dört aydır altyapı ile ilgili ısrarla bir sunum istiyordu. Ne kadar haklı olduğunu bugün Sayın Erden Timur'un sunumu ile gördük. Sami Abim zaten çok deneyimli. Bizden çok daha fazla biliyor bu işleri. Seçimden önce zaten Sayın Erden Timur bunların sunumlarını yapmıştı. Şu anda da icra ediliyor. Bizi destekleyen yüreklendiren şeyler için Sami Abime teşekkür ediyorum. 

Hasnun Galip’le ilgili konuşuldu. Tabii önceliklerimiz vardı. Mecidiyeköy bunlardan bir tanesi. Hasnun Galip şu an için önceliğimiz değil idi. Orası biliyorsunuz ikinci derece tarihi eser.  Dursun Başkanımızla beraber o vasıftan çıkarıldı. 6 Şubat'ta olan depremle beraber biz bir anda insani refleks ile hareket ettik. Sadece Hasnun Galip için değil, yönetimde olan arkadaşlarımız, Sayın Eray Yazgan liderliğinde Türkiye'nin her noktasına ulaşmaya çalıştılar. Sayın Erden Timur Hatay'a gitti. Neredeyse kamp kurdu. Biz bir ay futbolu unuttuk. Aklımıza bile gelmedi. 100 tane tır buradan gitti. Sayın Rıza Morova… Burada kendisine teşekkür ederim. 500 tane konteynır ev hızla üretiliyor. Bir kısmı Gaziantep’e yerleştirildi. Bir kısmı Kahramanmaraş'a geliyor. Bizin işimiz değil bunlar ama hepimiz toplumun bir parçasıyız ve kalıcı konutlar konusunda da Dursun Başkanımız çalışmalar yürütüyor. 250 kalıcı konut söz verildi. Bu vatanın bir parçası olarak bunlara koşturuyoruz. 

Bu arada lise müdürümüzden de yönetimimize buradaki evlatlarımızın ailelerinin evleri de yıkıldı bilgisi geldi. Biz bunun üzerine ne yaparız dedik. Sportif AŞ’de Yönetim Kurulu Üyemiz Fatih Demircan ne isteniyorsa ben yapayım dedi. Dursun Başkanımın aklına Hasnun Galip geldi. Geçici olarak ya da projelendirilmemişti. Orayı Fatih Demircan kardeşimiz bir kuruş kulübe harcatmadan içini yaptı. Üç aile geldi. 20-30 aile gelebilirdi. Sevindirici tarafı da söyleyeyim. Demek ki diğerleri başını sokacak bir yer bulabildiler. Lisedeki öğrencilerimizin açıkta kalan ailelerini barındırmakla ilgiliydi. Oradaki vaka budur. 

"GALATASARAY'DA DEVAMLILIK ESASTIR"

Tabii ki orayı projelendireceğiz. Bunun için biliyorsunuz belediyeden izin almak lazım. Belli projeler yapmak lazım. 6 Şubat sonrası her yere koşmaya çalıştık. 3 milyon 5 milyon mu toplarız dediğimiz lisemizde yapılan bir bağış kampanyasında 18 milyon TL orada olmak üzere, 3 milyon küsür de internetten olmak üzere 21 milyon TL topladık. Bu aslında sizlerin yani Galatasaray ailesinin büyüklüğünü gösteriyor. Biliyorsunuz bu zamana kadar bir sürü kampanya yapıldı. Televizyon kampanyaları. Söylenen paraların beşte biri bile toplanamadı. Galatasaray hep söylediğinin vaat ettiğinin üstünü yaptı. Biz bunları sizlerden öğrendik, devam ediyoruz. Orada judo takımı kullanabilir mi? Kullanabilir; ama şu an zaten belki hatırlarsınız bir önceki divan toplantıda Dursun Başkanım söyledi. Stadımızın yanında 62 dönüm arazi aldık. Orada voleybolu, basketbolu, judosu hepsi bir arada olacak. Bunu kalkıp şimdi bir anda ya orada boş yer vardı, Hasnun Galip’e koyarsak kaynak israf etmiş oluruz. Orayı daha farklı değerlendirmek lazım.

Geçen ay Başkanımız Dursun Özbek söyledi. 62 dönüm arazi. Vadi İstanbul'dan buraya kadar geliyor. Bu yönetim dönemde başlayacak ve kulübün kaynakları kullanılmadan inşallah bizden sonraki yönetimlerde nihayetlendirecek. Galatasaray'da hep devamlılık esas. 

"FAİZDEN KURTULMANIN YOLU BORCU KALDIRMAK"

KAP açıklamasını görmedim; ama tabii ki bir zararımız var. Sportif A.Ş.’nin bir zararından bahsetti biliyorsunuz. Zararlar bir güne, bir yönetime ait değildir. Bizim işimiz bunları sizden aldığımız yetkilerle en kısa sürede azaltmak. Biz seçim kampanyamızda hatırlarsanız bunları nasıl yok edeceğimizi anlatmıştık. Burada aslolan Galatasaray gayrimenkullerini satmak değil. Bunları geliştirmek. Zaten antrenman yaptığımız bir arazi vardı. Bunun diğer 40 dönümünü satın aldık. Doğrudur. Banka kredisiyle aldık. Başka türlü alma şansımız yok. Kulübün öyle bir kaynağı yok. Kendisi uzun yıllar yöneticilik yaptı. Beraber üç sene çalıştık. O benim ne kadar samimi olduğumu bilir. Ben de kendisinin saygı duyduğum bir abim olarak ne kadar samimi olduğunu bilirim. Dolayısıyla birbirimize sanki sihirbazlık yapıyor gibi anlatmaya gerek yok. Bu soruları nasıl yapabileceğimizi dilimiz döndüğünce anlatıyoruz biz sadece krediyle 1.085.000.000 TL’ye 40 dönüm bir arazi aldık. Bir de bizim kendi 20 dönüm arazimiz var. 

Bu bahsedilen zararlar bir günde oluşmuş değil. Faizlerin ilavesiyle zaten başkanımız da hep anlatıyor. Bugün %10 civarında faizlerle biz 400 milyon civarında faiz ödüyoruz. Ülkenin enflasyonunun %100'den üstünde olduğu dönemlerde büyük ihtimalle belki yakın gelecekte bu yükselecek  ve bizim ödediğimiz faizler de 1.2 milyar TL’ye çıkacak. Bunun tek yolu bu borcu ortadan kaldırmak.