İmza töreni başkanımız Mustafa Cengiz, ikinci başkanımız Abdurrahim Albayrak, başkan yardımcımız Yusuf Günay’ın katılımıyla gerçekleşti.
Sözlerine yaşamını yitiren eski futbol takımı kaptanlarımızdan Erhan Önal’ı anarak başlayan başkanımız Mustafa Cengiz, “Değerli basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. Doğru haberi ulaştırmak adına verdiğiniz mücadele için hepinize teşekkür ederim. Bugün acı bir haber aldık. Sevgili kaptanlarımızdan Erhan Önal, bugün hayatını kaybetti. Camiamıza başsağlığı diliyorum. Benim çok sevdiğim, yakından tanıdığımız bir kardeşimdi. Tüm mücadelesini verdi fakat maalesef ruhunu teslim etti. Nur içinde yatmasını diliyorum. Camia olarak kendisine çok teşekkür ediyoruz. Her zaman bizde hakkı vardır. Helal etsin diyorum. Bizim de hakkımız helal olsun.” diye konuştu.
Fernando Muslera’nın taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanan özel bir futbolcu olduğunu dile getiren başkanımız, “Yanımda Muslera var Öyle bir isim ki, yerli veya yabancı, rakibimiz olsun ya da olmasın herkesin ittifakla sevdiği ve saygı duyduğu bir isim. Bu tip saygınlıkları lafla, bir iki kelimeyle alamazsınız. Bu bir yaşam tarzının yansımasıdır. Gerek rakibimizle gerek tüm metodları olumsuz kullanan rakiplerimizin bile saygısını kazanmış bir isim. Bu bizi çok mutlu ediyor. Diğer futbolcular sakın alınmasın ve kırılmasın. Hepsi değerli. Muslera’yı çok seviyoruz. Onu diğer futbolcular da çok seviyor. Kaptan gibi kaptan. Ligde 300 maç barajını geçen ilk yabancı futbolcu. 10 yıldır bizimle birlikte. Ayağı kırıldığında yokluğunu şiddetle aradığımız bir insan. Sakın ikinci ve üçüncü kalecilerimiz alınmasın. Çünkü o Muslera. Ligde 10 sezon üst üste aynı takımın formasını giyen ilk yabancı futbolcu. Kendisine en yakın isim, o da sevilen bir insan olan Alex de Souza idi. Ayrıca ikinci bir rekoru var. Simoviç’ten sonra gol atan ilk yabancı kaleci. Galatasaray tarihinde en çok kupa kazanan oyuncu (14). Müthiş bir rekor. Bir sezonda en fazla maçta gol yemeyen Galatasaray kalecisi. 16 maçta gol yemedi. Galatasaray formasını 10 sezon giydi. 14, Muslera’nın Galatasaray kariyerinde kupa kaldırdığı rakam. Bir sezonda gol yemediği maç sayısı 16. Ligde 303 maça çıkan Muslera’nın gol yemediği maç sayısı 113. Müthiş bir rakam. Toplam maç sayısı 374. Muslera kalede olunca herkes güveniyor. Bu onun sinirlerine ve yaşam tarzına çok etki ediyor. Muslera bizim her şeyimiz. Türkçesi de epey ileri. Sevgili Sneijder ve Drogba ile birlikte Florya’daki yönetim kurulu odasında başkanları göstermişti. İnşallah Türk tabiiyetine geçer ve inşallah Galatasaray’a başkan da olur. Kendisinden bu kadar mutluyuz. Milet olarak kendisinden ve temsil ettiği milletten çok bahtiyar ve mutluyuz. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Abdurrahim Bey ile sözleşme konusunda 3 ay çok sıkı çalıştılar. Abdurrahim Bey’e de bu vesile ile çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Profesyonel futbolcularımız Marcao Teixeira, Christian Luyindama ve Mostafa Mohamed’in Galatasaray’daki geleceği konusunda gelen soruya yanıt veren başkanımız, “Konumuz Muslera. Dediğiniz futbolcularla ilgili görüşmeler sürüyor. Mostafa Mohamed, Marcao ve Luyindama bizim değer verdiğimiz oyuncular. Umarım hep beraber oluruz.” diye yanıt verdi.
Fernando Muslera’nın alacağı ücretin takımda tavan fiyat olup olmayacağı ile ilgili gelen soruya başkanımız, “O duruma göre değişir. Taban fiyat, tavan fiyat yok. O andaki duruma ve kulübüm mali yapısına bağlı. Tüm bunlar ciddi faktörler. Bir yapılandırma imzalayacağız. Yapılandırmada ana şartlardan biri bütçemizi önemli ölçüde düşürmek. Ben burada Muslera’ya tekrar teşekkür ediyorum. Sormayı unuttunuz. 3,750 milyon Euro’dan 2,5 milyon Euro’ya indi. Müthiş bir indirim. Pandemide de indirim yaptı ve bu konuda önderlik yaptı. Gerçek kaptanlık yaptı bize. Kendisine çok iyi teklifler olmasına rağmen üç kuruşun peşine düşmedi. Bize ihtarname çekmedi ve bir şey yapmadı.” yanıtını verdi.
Hafta sonu oynanacak olan Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi hakkındaki yorumu sorulan başkanımız, “İkisi de değerli bir rakibimiz. Ben ikisinin de üzülmemesini dilerim. Temennim bu. Rakiplerimiz ne kadar güçlü olursa biz de or kadar güçlü oluruz. İkisi de üzülmesin, orta yolu bulsunlar.” dedi.
Profesyonel futbolcu Younes Belhanda’nın sözleşme fesih konusunun yönetim kurulu kararı olduğunu ifade eden başkanımız Mustafa Cengiz, “Bu yönetimin aldığı bir karar. Burada tek üzüldüğüm nokta var. Özellikle bazıları, rakip takım taraftarı… Onların hedefi, amacı bizi zayıflatmak olabilir. Sanki hocamızla yönetim arasında bir sorun varmış gibi lanse ediliyor. Öyle bir şey yok. Biz hocamızla beraberiz. Hemen hemen her şeyle ilgili hocamızın bilgisi var. Bizim onay makamımız genel kuruldur. Hocamızla asla bir sorunumuz yok. Bunu yaratmaya çalıştılar. Bunu çok değer verdiğim bazı Galatasaraylı yorumcular da yaptı. Hocayı da, sen neden müdahale edemedin diye zor duruma düşürmeye çalışıyorlar. Öyle değil. Hocayı zor duruma düşürmeye çalıştılar. Bize zaten beceriksiz diyorlar. Hocam neyse ki bu uzağa düşmedi. Sağ olsun ona da teşekkür ediyorum. “ yorumunda bulundu.
İkinci Başkanımız Abdurrahim Albayrak, Fernando Muslera’nın özellikle pandemi dönemindeki zorlu koşullarda yaptığı fedakarlığa vurgu yaparak, “Sevgili Mustafa Cengiz Başkanım çok güzel özetledi. Mustafa Cengiz Başkanıma çok teşekkür ediyorum. Kolay değil. Epey zamandır görüşüyoruz, konuşuyoruz. Onun nasıl bir Galatasaraylı olduğunu anlatmaya çalışacağım. Muslera, benim sağ kolum diyebiliriz. Çünkü bu pandemi döneminde Selçuk İnan ile birlikte kaptanlık yapan Muslera’dan, oyuncularla konuşmalarını ve indirim almalarını rica ettim. Başta ben kendim ücretimde indirime gideyim, sonra arkadaşlarıma söyleyeyim dedi. Bu bir duruştur. Bu duruş için kendisine teşekkür ediyorum. Gerçekten iki kaptanımın sayesinde iyi bir indirim aldık. Sadece iki arkadaşımız indirimi kabul etmedi. Muslera’nın buradaki öncülüğünü hiçbir zaman unutmayacağım. Camia da unutmasın. Bu dönemde kendisine Amerika’dan çok ciddi bir teklif geldiğine çok yakından şahidim. Muslera ben Galatasaraylıyım, Galatasaray’da futbolu bırakmak istiyorum dedi. Türkiye’de taraflı veya tarafsız herkesin gönlünde taht kuran Muslera, bu hareketiyle birlikte bir kez daha Galatasaraylıların gönlünde taht kurdu. En önemlisi de aldığı paradan çok büyük bir fedakârlık yaptı.” diye konuştu.
Muslera ile anlaşma sürecine değinen ikinci başkanımız, “Dün birdenbire anlaşma sağladık. O mutluluk anını keşke görüntüleyebilseydik. Çok önemli bir andı. İmza töreni için neden bugünü seçtiğimi söylemek istiyorum sürpriz olarak. Muslera da bilmiyor, başkanıma da anlatmadım. Geçen sene Rizespor maçında Musleramızın talihsiz bir pozisyonda ayağı kırıldı ve çok üzüldük. Bu hafta oynayacağımız Rizespor maçı öncesinde bu mukaveleyi yapıp onu bir nevi daha fazla onore etmek için bu maçtan önce bunu yapmayı uygun gördüm. Rizespor maçı öncesinde bu mukaveleyi başkanımızın ve Muslera’nın önüne hazırlayarak getirdik. Muslera’ya tekrar kulübüm ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Uzun yıllar Galatasaray’da kalmasını diliyorum. İlk mukavelesini de benim dönemimde yapmıştık. Muslera ile devam ettiğimiz için çok mutluyum. Mustafa Cengiz başkanıma da söylediğim rakamların hepsine hiç itiraz etmeden onay verdiği için teşekkür ediyorum.” dedi.
Profesyonel futbolcularımız Marcao Teixeira, Christian Luyindama ve Mostafa Mohamed’in Galatasaray’daki geleceği konusunda gelen soruya yanıt veren ikinci başkanımız, “Luyindama ve Marcao ile sonlara yaklaştık. İnşallah bu imzanın ardından onların imzalarını da başkanımızın önüne getireceğiz” diye konuştu.
Mostafa Mohamed’in satın alma önceliğinin Galatasaray’da olduğunu vurgulayan ikinci başkanımız Abdurrahim Albayrak, “Mostafa Mohamed’in transferi konusunda tüm opsiyon Galatasaray’ın elindedir. Galatasaray’ın menfaati doğrultusunda sözleşme imzalanmıştır. Allah’ın izniyle Mostafa Mohamed Galatasaraylıdır, Galatasaraylı olmuştur. İnşallah böyle de devam edecek. Hiçbir sorun yoktur.” dedi.
Başkan Yardımcımız Yusuf Günay, Fernando Muslera’nın çok özel bir karakter olduğunu ifade ederek, “Sayın başkanıma ve sayın ikinci başkanıma ek olarak şunu söyleyebilirim. Fernando Muslera çok özel bir insan ve özel bir karakter. İş ahlakı olan bir sporcu. Sadece Türkiye’de değil, bence dünyada örnek gösterilebilecek bir kişilik. Biz Muslera ile sözleşme uzatmaktan dolayı son derece mutluyuz ve gururluyuz. Kendisi Galatasaray’ın efsanesi olmuştur. Ümit ederiz ki yine uzun yıllar Galatasaray’a hizmet etmeye devam eder. Kendisine başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.
Kendisini 3 yıl daha Galatasaray’a bağlayan sözleşmeye imza atan kaptanımız Fernando Muslera, şu ifadeleri kullandı:
“Sözlerime ve duygularıma başlamadan önce eski kaptanımız Erhan Önal’ı kaybettik. Ben de çok üzüldüm. Ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.
Bir konuşma hazırlığı yapmıştım ama Başkanımız Mustafa Cengiz, İkinci Başkanımız Abdurrahim Albayrak ve Başkan Yardımcımız Yusuf Günay’ın konuşmasını dinledikten sonra ister istemez bazı değişiklikler yapmam gerektiğini hissediyorum.”
“Bu sene kulüpteki 10. senem biliyorsunuz. Bugün de hep beraber sizlerin huzurunda bir 3 sene daha yeni kontrat imzalayacak burada kalacağım. Zamanında ne kadar doğru bir karar verdiğimi şimdi bir kere daha anlayabiliyorum. Bu zamana kadar birçok başkan, birçok yönetim, birçok hoca ve birçok takım arkadaşıyla beraber çalıştım. Hepsinin bana kattığı birçok şey oldu. Çok doğru bir karar verdiğimi bir kere daha anlıyorum. Kolay değil Uruguay'dan 15 bin kilometre uzakta yaşıyorum. Türkiye’de, İstanbul’da kendimi ikinci evimde yaşıyor gibi hissediyorum.”
“Galatasaray benim ikinci ailem, bana çok şey kattı. Sadece sporculuk anlamında değil insanlık anlamında da kariyer anlamında da karakter anlamında da burada büyüdüm diyebilirim. Burada geliştim, burada bir yerlere geldim birçok başarılara imza attım. Geldiğim ilk günden beri bana gösterilen sevgi, saygı, o tutkulu yaklaşım inanılmaz beni etkiledi. Belki ülkemden 15 bin kilometre uzaklıktayım ama ikinci evimde gibi hissediyorum kendimi. Çocuklarım burada doğdu, ikisi de Türk sayılır. Ailemle birlikte ne kadar doğru bir karar aldığımızı bugün bir kere daha hissetim. 3 sene kontrat uzatmayla beraber 3 sene daha bu güzel kulübe, bu güzel camiaya hizmet edeceğim için çok mutluyum.”
“Teşekkür etmek istediğim insanlar var. Başta Başkanımız Mustafa Cengiz, Abdurrahim Bey, Yusuf Bey, yönetimimiz ve Fatih hocamıza çok teşekkür ederim. Geldiğim ilk günden beri bana güvenen, benim yanımda olan, bana devamlı destek veren hocamıza çok teşekkür etmek istiyorum. Beraber çok önemli başarılara imza attık. Birçok futbolcu arkadaşımla çalıştım hepsine çok teşekkür ederim. Personelimize de önemli parantez açmak istiyorum. Her zaman bizim yanımızdalar. Personelimiz bize her konuda destek veriyorlar. Onların bizdeki önemi çok farklı. Geldiğim ilk günden beri benim yanımda olan ve gerçekten öz kardeşim gibi gördüğüm Mert'e çok teşekkür etmek istiyorum her zaman bana desteğini esirgemediği için. Şu an kameraların arkasında belki gözükmüyor ama Şükrü'ye çok teşekkür ediyorum. O da her zaman benim yanımda, her zaman desteğini esirgemiyor.”
“Tabii ki çok enteresan duygular da yaşıyorum. Daha önceki kaptanım Selçuk, takım arkadaşlarım Hakan Balta, Riera, Necati şimdi farklı görevdeler ama aynı amaç için uğraşıyor ve mücadele ediyoruz. Beraber kupa kazandığım arkadaşlarım, çok önemli başarılara imza attığım arkadaşlarım. Umarım bu sene de yine hep beraber güzel bir başarıya imza atarız diye ümit ediyorum. Aklıma gelmeyen isimler olabilir onlardan da özür diliyorum. Herkese bu 10 senelik dönemde benimle beraber olan herkese çok teşekkür etmek istiyorum.”
“Bugün de evimdeyim. Herkesin nasıl kendini en rahat hissettiği yer evidir. Ben de şu an en rahat hissettiğim yerdeyim. Abdurrahim Bey’in de söylediği gibi daha farklı yerlerden teklif vardı bazı şeyler de olabilirdi ama ben ilk dakikadan itibaren aklımda zaten tek bir isim vardı. Galatasaray vardı. Hem ben hem de ailem kendimizi evimizde, yuvamızda hissettiğimiz için. Abdurrahim Bey’in de söylediği gibi ilk baştan beri soru işareti, bir şüphe yoktu kafamda. Bugün de burada sizlerin huzurunda Başkanım ve yönetimimizle beraber 3 sene daha evimde kalmak için bir imza atıyorum. Her şey için çok teşekkür ediyorum.”
Galatasaray’da 5. yıldız sevincini yaşayıp yaşayamayacağı hakkında gelen soruya Fernando Muslera, “Geldiğim ilk gün Florya’da verdiğim bir röportajı hatırlıyorum. ‘’Buraya başarılar, şampiyonluklar ve kupalar kazanmak için geldim. Takım arkadaşlarıma, hocama camiama ve kulübüme maksimum şekilde yardım etmek için geldim’’ demiştim. Bu zamana kadar hep benim mantalitem ve Galatasaray’da bulunma amacım bu oldu. Hep elimden geleni tabii ki bunu tek başıma yapmıyorum. Bir başarı varsa burada biliyorsunuz çok sayıda paydaşları var. İnsanlar, takım arkadaşlarım, hocamız ve yönetimimiz var. Bunlar benim bireysel kazandığım başarılar değil. Ama bu seneyi de saymak üzere dediğiniz gibi önümüzde bir 3 sene daha var. Kaç tane kupa varsa hepsine ben talip olmak istiyorum. Takım arkadaşlarımızla, yönetimimiz ve hocamızla beraber hepsini kazanmak istiyorum. Bir sayı vermem doğru olmaz ama maksimum ne varsa bütün kupaları kazanmak istiyoruz.” diye yanıt verdi.
Yakın arkadaşı Juventus’un efsane file bekçisi Gianluigi Buffon gibi uzun yıllar futbola devam edip etmeyeceği sorulan Muslera, “Evet Buffon çok güzel bir örnek. Bende 3 sene daha kontratımı uzattım. 3 senenin sonunda da futbolu bırakmayı düşünmüyorum. Devam etmeyi düşünüyorum ama diğer taraftan çok fazla gelecek hakkında konuşmayı seven bir yapım yok. Çok fazla ileriyi, bu kadar uzun vadeyi, bu kadar uzun yıllar sonrasını düşünmek şimdi istemiyorum. Şu anda odaklandığım bir önceki soruda söylediğim gibi bu zamana kadar Galatasaray’a önemli hizmetlerim oldu. Beraber birçok kupa kazandık. Bu 3 sene boyunca da maksimum ne kazanabiliyorsam onu hedefliyorum. Takımıma, takım arkadaşlarıma ve camiama nasıl faydalı olabilirsem onu hedefliyorum. Şu anki planım bu. Bitirdikten sonra belki Sportif Direktörlük, belki yardımcı antrenörlük belki kaleci antrenörlüğü, belki de ülkeme giderim bütün gün plajda geçiririm şu an kariyerimin sonunda ne yapacağıma karar vermiş değilim. Tek odaklandığım nokta Galatasaray ve Galatasaray’da yaşayacağım başarılar.” dedi.
Futbolu bıraktıktan sonra Güney Amerika’dan kalesini devredebileceği bir halefi olup olmadığı sorusuna Uruguaylı kalecimiz, “İsim anlamında Güney Amerika’da çok yetenekli kaleciler var. Uruguay’da da kendi ülkemde de çok yetenekli oyuncular ve kaleciler var. O yüzden belki de şartlar oluşur, o günkü hocamız ve başkanımızla konuşup benim yerime başka bir Uruguaylı getirme imkânımız doğabilir.” diye yanıt verdi.
Türkiye’de kaleciliğin çok geliştiğini ifade edenMuslera, “Geldiğim ilk günden beri sizinde söylediğiniz gibi birçok kaleciyle birlikte oynama fırsatı buldum. Birçok kaleciyle birlikte çalışma fırsatı buldum. Çok değerli isimlerle çalıştım. Çok değerli isimlere karşı oynadım. Hepsine çok büyük saygı duyuyorum. Kalecilik çok zor bir meslek. Bütün pozisyonların telafisi var ama kalecilikte bir gün kahraman oluyorsunuz bir gün en rezil, en kötü oyuncu siz oluyorsunuz. Onun için hiç ortası yok. Sizin yapacağınız bir hatanın telafisi de yok. Onun için her pozisyona saygı duyulması gerekiyor ama en zor ve maksimum saygı duyulması gereken yer kalecilik diye düşünüyorum. O yüzden hepsine çok büyük saygı duyuyorum. Eğer isim olarak bazı isimler telaffuz etmemi, bazı isimler vermemi isterseniz: Türk kalecilik tarihinin efsanelerinden bir tanesi benim tanıdığım ve bildiğim Rüştü Reçber’i birinci sıraya yazabiliriz. Diğer taraftan birçok yetenekli kaleci var. Bugün günümüzde rakip olarak oynadığım ve takip de ettiğim, seyrettiğim birçok gelecek vadeden kaleciler de var. Mert’i beğeniyorum. Altay iyi bir kaleci. Uğurcan ve Ersin var. Diğer taraftan Göztepe’nin genç kalecisi onu da beğeniyorum. Bu isimleri sayabiliriz ama uzun yıllardır burada olduğum için Türk kaleciliğinin ne kadar iyi bir yolda olduğunu, ne kadar geliştiğini yıl ve yıl görebiliyorum.” şeklinde konuştu.
Muslera, bu sene şampiyonluk şansımızın ne olduğu sorusuna iseTürkçe olarak “İnşallah Galatasaray!’’ yanıtını verdi.
Türkiye’de haksız rekabetin önemli bir figürü olarak gösterildiği ve kazandığı 14 kupa ile haksız rekabete yol açtığı şeklindeki övgü dolu yorumlar hatırlatılan kaptanımız, “Bu yorumları bende duyuyorum. Çok da hoşuma gidiyor. Bunlar sevdiğim yorumlar. Bu şekilde anılmak, böyle bir lakabın takılması veya bana böyle bir benzetmenin yapılması gerçekten çok hoşuma gidiyor. Mutlu ediyor. Diğer taraftan gerçekten bütün taraftarlar Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer takım taraftarlarından ilgi görmek, sevgi görmek çok değerli diye düşünüyorum. Bu da bir şeyleri ne kadar doğru yaptığınızı, işinizi ne kadar doğru yaptığınızı gösterir. Herkesten bu sevgiyi görmek inanılmaz kıymetli. Bu da beni çok mutlu ediyor. Hep söylediğim gibi her zamanki amacım ilk geldiğim günden bugüne, bugünden kontratın bitimine kadarki tek amacım o sahaya çıktığımda Galatasaray için, camia için, takımım için %100’ümü verip maksimum seviyede başarı ve kupa kazanmak istiyorum.” dedi.
Geçirdiği ağır sakatlık süreci hakkındaki soruya yanıt veren file bekçimiz, “Öncelikle sorunuza çok teşekkür ediyorum. Daha önce söylemeyi planladığımız bir şeyi bana hatırlattınız. Sakatlandıktan sonra İstanbul’da geçirdiğim bir ameliyat oldu biliyorsunuz. Ameliyattan sonra başta Başkanımız Sn. Mustafa Cengiz, beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan Sn. Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Bey, her zaman yanımda olan Fatih Hocam ve birçok insan tanıdık-tanımadık, bildiğim-bilmediğim hastaneye gelen-gelmeyen, mesaj gönderen, çiçek gönderen… Benim buraya ait olduğumu bana bir kere daha hissettiren bütün herkese teşekkür etmek istiyorum. Hani diyorsunuz ya ‘’O hırs nasıl oldu? Bu kadar kısa zamanda nasıl dönebildiniz?’’ Bence en birinci sebebi buydu. Ne olursa olsun ülkenizden uzaktasınız ve başka bir ülkedesiniz. Ama orada size gösterilen ilgi ve saygı… Çok zor bir gün, çok zor bir an. Bacağınız kırılıyor ve söylenen 6-7 ay gibi süreler söyleniyor. Belki daha fazla… Ne zaman döneceğiniz tam anlamıyla belli değil. Öyle zor anlarda, öyle duygusal anlarda bu ülke benim arkamdaydı. Herkes benim arkamdaydı. O yüzden inanılmaz mutlu oldum. İnanılmaz duygulandım. Bir an önce iyileşip, bir an önce camiama tekrardan en iyi şekilde hizmet etmem gerektiğini o şekilde anladım. Ameliyat oldum. Çok başarılı bir ameliyattı. Buradan doktorumuz Yener Bey’e çok teşekkür etmek istiyorum. Ondan 4 saat sonra ben zaten yürümeye başladım. 4 gün sonra Fadıl Hocam ile birlikte ona da ekstra bir parantez açmak istiyorum. Fadıl Hocam gerçekten kendini çok iyi yetiştirmiş, çok değerli bir kaleci antrenörümüz. Benim her zaman yanımda. Her zaman bana bir adım daha öne gitmem için elinden geleni yapıyor. Çok özel çalışmalarla beni bugünlere hazırladı. Demin de belirttiğim gibi önce hastanede yaşadığım duygular, Fatih Hocamızın ve Fadıl Hocamızın beni hazırlaması ve bu tutkuyla beraber sahalara aynı istekle dönebildim.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
10 SEZONDA SAYISIZ BAŞARI
Galatasaray’da geçirdiği 10 sezonda birçok başarıya imza atan Fernando Muslera, son olarak Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmayan yabancı uyruklu futbolcular arasında ligimizde en çok maça çıkan oyuncu olma unvanını elde etti. Muslera, ligde tek takımda 300 maç barajını aşan ilk yabancı futbolcu olarak da tarihe geçti.
GALATASARAY’DA EN FAZLA KUPA KAZANAN YABANCI FUTBOLCU
Resmi olarak yabancı statüsünde olmasına karşın içimizden biri olan Fernando Muslera, Galatasarayımıza transfer olduğu 11 Ağustos 2011’den bu yana kazandığı başarılarla şanlı Galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
Galatasaray’da 10. sezonunu yaşayan Muslera, bu zaman zarfında 14 kez kupa sevinci yaşadı. Muslera’nın oynadığı dönemde Galatasaray, 5 Süper Lig Şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası Şampiyonluğu ve 5 Türkiye Süper Kupası Şampiyonluğu elde etti. Galatasaray’da bu rekor, takımımızda 10 kupa kazanan efsanemiz Gheorghe Hagi’deydi.
GALATASARAY’LA GEÇEN 10 SEZON
14 Haziran 2020'de deplasmanda oynadığımız Çaykur Rizespor müsabakasında kaval kemiği kırığı sakatlığıyla uzun süre kalesinden uzak kalan Fernando Muslera, 220 gün aradan sonra Süper Lig 2020-2021 Sezonu'ndaki Denizlispor maçında sahaya çıktı. Fernando Muslera, bu maçta üst üste 10 sezon aynı takım formasıyla Süper Lig maçına çıkan ilk yabancı oyuncu olarak Türk futbol tarihine adını bir kez daha yazdırdı.
Muslera, 6 Şubat 2017’de 3-2’lik skorla kazandığımız Antalyaspor maçıyla birlikte Galatasaray tarihinin “en çok forma giyen yabancı futbolcusu" oldu. Beşiktaş maçıyla birlikte efsane kalecilerimizden Zoran Simoviç'in 188 maçlık rekorunu egale eden Nando, derbi öncesi efsane kalecinin elinden onur ödülü almıştı.
KALEYE SET ÇEKTİ
Fernando Muslera, 2011-2012 sezonunda Süper Lig’de 90 dakika görev aldığı 32 maçın 16’sında kalesini gole kapatarak unutulmaz file bekçilerimiz Claudio Taffarel ve Aly Faryd Mondragon’un bu alandaki rekorlarını geride bıraktı. Taffarel 1998-99 ve 1999-2000 sezonlarında, Mondragon ise 2004-2005 sezonunda 15’er kez kalesinde gol görmemişti. Bu sezon uzun süreli sakatlığının ardından 20 Ocak 2021 tarihinde oynadığımız Yukatel Denizlispor maçında sahalara dönen Muslera, oynadığı 11 maçta 5 kez kalesini gole kapattı ve başarılı kurtarışlarıyla Galatasaray’ın ne kadar önemli bir parçası olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2021, 10:55
