Paris S.G. maçının 2. yarısındaki mücadele ve Fatih Terim'in açıklamaları sonrasında umutlamıştık Gençlerbirliği maçı öncesinde. Kabul edelim ki sakat ve hastalıklar nedeniyle Luyindama, Seri, Lemine, Falcao gibi her maça etki edecek önemde eksiklikler vardı.

 Yine kabul edelim ki genel kadro gideri olarak Galatasaray ligimizin en maliyetli takımı. Rakibin ligin sonuncusu geride kalan 6 maçın 4'ünde yenilmiş 2 beraberliği 2 puanı var ve 6 maçta da gol yemiş. Galatasaray'ın bu takıma karşı girdiği gol pozisyonu sayısı çok net olmamak kaydıyla 2, yazıyla iki. 

Eksikleri mazeret etsende, eksiklere rağmen senin Gençlerbirliği maçında Galatasaray'ın yedek oyuncularının maliyeti rakibinden daha fazla. Transferin bir bölümü geç katıldı gibi geçerli mazeretler de olabilir. Bu mazeretlere bağlı olarak herhangi bir maçta, bir 30 dakika iyi futbol oynarsın, bunu 90 dakikaya yayamazsın. Bunu kabul ederiz. Ama Galatasaray henüz tek bir maçta ve kısa bir bölümünde dahi umut veren bir futbol oynamadı. 

Galatasaray'ın hiçbir rakibe sürprizi yok. Rakibe zorluk çıkaran oyuncusu yok. İkili mücadelelerde çoğunlukla yerde kalan kaybeden taraf. Takım yaşlı ve doymuş durumda. Her takımdan gol yiyen Gençlerbirliği'ne karşı pozisyona dahi giremiyorsan ve Fatih Terim maç sonu konuşmasında; oyuncularının mücadelesinden hayal kırıklığına uğradığını söylüyorsa, biz de deriz ki "Hocam bu oyuncular niye mücadele edemiyor." 

Orta alanda üstünlüğü ele geçiremezsen hiçbir rakibe üstünlük sağlayamazsın. Belhanda ve Selçuk'un bin arada olduğu orta sahada rakibe baskı yapamazsın, rakip baskı yaparsa çıkamazsın ve basit top kayıpları ile saç baş yolarsın.  Selçuk sefilleri oynuyor ama bir eksiklik oldu mu vazgeçilmezimiz. Belhanda ne olduğu belli olmayan sahada katkıdan çok zararı olan bir isim. 11'e karşı 9 oynuyorsun aslında Gençlerbirliği'nden biri atılıyor ama kalan 10 dakikada hala Gençlerbirliği üstün oynuyor. 

Galatasaray 70'li yılların temposunda ağır pas trafiği ile hücum ediyor. Rakibin alan savunmasın açacak hiçbir formulü, dikine topla kat eden tek oyuncusu yok. Bu nedenle rakip savunmayı eksik yakalamıyor. 

Ağır aksak oyunda bazı oyuncu değişiklikleri ile acaba birşeyler olabilir mi diye hayal ediyoruz. Hani deriz ya; Galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır. İlk değişiklik Feghouli kenara, çok iyi olmasa da takımın en iyilerinden biri Cezayirli ama ne var ki saha dışında. Tepki gösteriyor çıkarılmasına, cevabı ise "seni sakat sandık" bu bir skandaldır. Malatya'da 90 artıda Falcao'yu oyuna alan futbol öngörüsü Ankara'da ise 85'de Emre Mor'u sahaya sürüyor. Biz izlerken moruz bu arada. Çünkü Emre Mor'un top getireceği F.Andone kenara alınıyor. Allahım bu nasıl kabus diyorum ve noktayı koyuyorum. Çünkü burda nokta koymazsam artık ağzım bozulacak.