Galatasaray sezon başından beri eldeki kadro yapısına oranla hayal kırıklığı yaratan bir futbol oynadı. Nihayet kötü oynayan oyunculara Beşiktaş maçı sonrasında Fatih Terim'in de sabrı taştı ve rezerv güç olarak Şener, Seri, Ömer Bayram, Emre Mor'u sahaya sürdü. Bunlara sakatlığı düzelen Lemina ve Marcao'nun cezası nedeni ile fırsat bulan Ahmet Çalık da eklenince, Beşiktaş maçına oranla takımın % 60'ı değişmiş oldu. 

Bu orana karşın futbol değişti mi? Eh işte diyebiliriz. Kalite olarak olmasa da, mücadele ve istek açısından bir pozitif adım vardı. Öncelikle Lemina ve Ömer Bayram orta alanı çift yönlü kullanım açısından bu kadronun en elverişli iki oyuncusu. Seri de çok iyi olmasa da Belhanda'dan iyi dersem abartmış olmam. 

Galatasaray istekli başladığı oyunla birlikte topu Rize yarı alanına yıkmayı başarsa da, yine gol pozisyonu üretiminde sıkıntı çekti. Derken Montassar Talbi, Andone'ye gelen topa öyle bir net kafa vurdu ki, Telekom Arena'nın tribünlerinden golü F.Andone attı sandım. Rize kendi kalesine attığı golün şokunda iken, 3 dakika sonrasında hakemin doğru kararı ile oluşan penaltıyı da Babel skorborda yansıtınca, İsmail Kartal'ın ekibi çöktü. 

Galatasaray oyun kalitesi ile bulmadığı 2 golle rahatladı ama futbol olarak rahatlamadı. Yine takım olarak frena basıldı. Yana geriye, Muslera'ya kadar sıkça giden pas trafiği ile bunaltıcı bir futbol izlemek zorunda kaldık. Rizespor da etkisizdi ve Muslera bu sezonun en rahat maçını oynadı. 

Galatasaray'da bir değişim zorunluydu ancak oyuncu isimlerinin değişimi de geleceği kurtarmaya yetmeyecek. Terim'in sistemi de değiştirmesi gerekiyor. Falcao'nun sakatlığı eğer düzelir ise takımın en dinamik oyuncusu Florin Andone kulübeye çakılmamalı. Galatasaray çift forvet bu oyuncu yapısı ile orta alanı 3 değil en az 4 oyuncu ile parsellemeli. Sistem 4-4-2 ya da 3-5-2 olmaz ise bu yapı sürekli aksayacaktır. Ancak devre arasında Fatih Terim düşündüğü transfer hamlelerini gerçekleştirebilirse, ki satmadan oyuncu alamayan Galatasaray için bu da zor bir seçenek. Terim için şu şartlarda tek çare kalıyor; orta alanın kalabalık olduğu bir sisteme geçmek.