Toplantıda, ikinci başkanımız Abdurrahim Albayrak, başkan yardımcımız Yusuf Günay ve başkan yardımcımız Kaan Karçal kürsüde söz aldılar.
Üyelerimizden Hatice Günay, Gürkan Eliçin, Ali Öğüdücü, Cengiz Ergani, Ahmet Şenkal, Metin Öztürk, İbrahim Göknar, Serhat Özalemdar, Faruk Gürbüzer, Cengiz Akatlı, Sami Çölgeçen, Reşit Ömer Kükner, Serol Acarkan ve Hayri Kozak da konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geldiler.
Kulübümüzün ikinci başkanı Abdurrahim Albayrak, Şubat Ayı Divan Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
Ben de sizin gibi bir divan kurulu üyesi olarak karşınızdayım. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde gelin bir olalım, birlik olalım. Biz birlik olursak, beraber olursak Galatasaraylıların başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Özellikle bu sene buna çok ihtiyacımız var. Bazı arkadaşlar kürsüye çıkıp, “Battık”, “bittik” tarzı açıklamalar yapıyorlar. İnanın ki 24 saat ödeme listesi ile yaşıyorum. Galatasaray futbol takımının, futbolcu kardeşlerimizin sadece ocak maaşları vardır. Bu da 10 gün gecikmiştir. Allah’ıma şükür olsun ki çalışan kardeşlerimizin maaşlarını ayın 2. gününde hiç yatırmadık. Tek bir gün geciktirmedik. Çok acımasızca eleştiriyorsunuz. Mustafa Cengiz ve yönetiminin çok iyi işler yaptığınızı bilmenizi istiyorum. Galatasaray'ın borcunun diğer kulüplere göre daha yönetilebilir hale gelmiştir.
Ocak transfer döneminde aldığımız ile sattığımız arasında 1 milyon Euro karımız vardır. Hesabı çok iyi yapıyoruz. Sezon sonu, gelecek sezon başı hep beraber şahit olacağız ki sezon sonunda çok güzel şeylere imza atacağız. Galatasaray'ın geleceği olacak. O zaman çok açık bir şekilde Galatasaray yönetimine hesap sorabilirsiniz. Gelecekte büyük transferler olmayacaktır, genç kardeşlerimize yöneliyoruz. Galatasaray'ın geleceğini oluşturuyoruz. Bunun içinde yönetimimiz, Fatih hocamız, hepimizin büyük çabası ve emeği vardır. Bunların birçoğunu gerçekleştirdik ve birçoğunu da gerçekleştirmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Tabii ki eleştireceksiniz ve biz bunlardan dersler çıkaracağız. Bu yönetim nasıl Florya'yı terk etmediyse Ada meselesi de halledecektir. Galatasaray'ın Adası Galatasaray'ındır. Hepimizindir. Buna söz veriyorum.
Yönetim olarak geldik ve iki sefer şampiyon olduk. Hiç kimsenin bir şey yapamayacak dediği takımlarla şampiyon olduk. Allah'ın izniyle bu sefer de şampiyon olacağız. Hep beraber olursak bunun tadını çıkartabiliriz. Gelin o yüzden 14 Şubat Sevgililer gününü bütün Galatasaraylılar beraber kutlayalım, o mutluluğu beraber yaşayalım.
Divan toplantısında söz alan başkan yardımcımız Yusuf Günay, üyelerimizden bazılarının sorduğu sorulara cevap verdi.
Divan Kurulu Toplantısı Başında, gizli oturum tutanaklarının üyelere verilmesi konusunda yapılan oylamaya değinen başkan yardımcımız Yusuf Günay, "Öncelikle kapalı oturumla ilgili fikrimi beyan etmek istiyorum... Eylül ayında 350 katılımcının katılımıyla katıldığı bir kapalı oturum yapıldı. O oturumun bugünden geriye giderek gizliliğinin kaldırılmasının mahsuru olabileceğini düşünüyorum. İnsanlar bu kapalı oturumda belki biraz daha rahat ifade ettiler kendilerini. Hassas bir durum olabilir. Şayet kaldırılacak ise o günkü toplantıda da hazır bulunanların onayı ile kaldırılması daha doğru olabilir diye düşünüyorum." diye konuştu.
Üyelerimizden Ahmet Şenkal'ın tüzük değişikliği konusunda yaptığı çağrıya yanıt veren başkan yardımcımız Yusuf Günay, "Tüzük değişikliği konusunda son bir aydır belki her yönetim kurulunda bu konuyu konuşuyoruz. İnşallah uygun zaman diliminde tüzük değişikliği için genel kurulu davet edeceğiz. Bu konuda ciddi olarak çalıştığımızı bilmenizi isterim." dedi.
Divan Toplantısı'nda ilk sözü alan üyelerimizden Hatice Günay'ın ithamlarına yanıt veren başkan yardımcımız, "Hatice hanım burada üstüne basa basa dedi ki, "Mahkeme Galatasaray Kulübü'nden bir belge istiyor, kulüp ise vermiyor. Mahkeme ikinci ve üçüncü kez aynı isteği yinelemesine rağmen bunun verilmediğini dile getirdi. Galatasaray Spor Kulübü'nde böyle bir şeyin yapılabileceğine inanıyorsanız yapmanız gereken şey, bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunmanız. Böyle bir şey asla ve asla mümkün olamaz. Bunun olamayacağını bilmeniz gerekir. Hiç kimse bunu yapamaz. Savcılığa suç duyurusunda bulunmayı kötü bir olay olarak görüyorsanız, iftira atmak daha kötü bir olaydır. Yarın gidin, lütfen savcılığa başvurun. Bütün tespitlerinizde de sanki bir yargı kararı verilmiş, Galatasaray Spor Kulübü haksız bulunmuş, bir taraf haklı bulunmuş gibi konuşuyorsunuz. Böyle bir şey söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Reddedilen dünkü kayyım davası ile ilgili bir düzeltme yapan başkan yardımcımız Yusuf Günay, "Dünkü mahkeme, yönetim kurulunun açtığı bir dava değil. Dünkü mahkeme bir divan kurulu üyemizin bir de genel kurul üyeliğinden ihraç edilmiş iki kişinin açtığı davadır. Biz yönetim kurulu olarak buna müdahalede bulunduk. Hukuki süreci yeniden tartışmaya hiç gerek yok. Seçime gitmek gibi yasal bir zorunluluk olsa bir gün bile beklenmez, seçime gidilirdi." dedi.
Üyelerimizden Hayri Kozak'a yanıt veren ikinci başkanımız, "Son birkaç toplantıda, yönetim kuruluna doğru bakarak "Son 2 senede şampiyon oldunuz" dediniz. Son 2 sene hep birlikte, 30 milyon Galatasaray taraftarı şampiyon oldu." dedi.
Divan Toplantısı'nda üyelerimizin kürsüde dile getirdiği mali konularla ilgili bazı soruları cevaplamak için kürsüye çıkan kulübümüzün ikinci başkanı Kaan Kançal, şu ifadeleri kullandı:
"Verilen cevapların kişiselleştirilmemesi gerektiği söylendi. Doğrudur, katılıyorum. Ama bunu söyleyen kardeşimin ilk yaptığı sunumla bugünkü arasında dağlar kadar fark var. İlk yapılan sunumda; 18 Aralık tarihinde, 25 Aralık'ta UEFA bilançolarımızın mali kriterlerine uygunluğunu açıklayacakken, "UEFA bunları kabul etmez. UEFA'nın bunları inceleyeceğinden eminim" şeklinde ifadeler kullanılmış, yapay kar gösterildiği iddiası kesin hükümlerle belirtilmiş, benim şahsen adım telaffuz edilmişti. Ben de o gün aynı tondan cevap vermiştim. Ama bugün sorulan sorular, yapılan sunum ilkinden farklıydı. Anlatılan şeyler de hepimizin ortak problemi. Biz bunların hepsine elimizden geldiğince, en şeffaf şekilde cevap vereceğiz. Ne zaman? Mart'ta. Niye? Aralık sonu mali raporlarımız bağımsız denetimden geçiyor. Şu anda bizim KAP'a bildirdiğimiz dokuzuncu ay sonu konsolide rakamlarımız. Sportif AŞ'de ise Kasım sonu itibariyle. Mart ayında Aralık sonu tabloları bağımsız denetimden geçtikten sonra tüm sorulan sorulara en ince ayrıntısına kadar cevap vermeye çalışacağız."
"Sportif AŞ kar ederken, dernek kar ederken neden finansal borcumuz artıyor diye bir soru geldi. Bir kurum kar ederse finansal borcu artmaz. Zarar ederse finansal borcu artar. Bizim derneğimiz 9 ayda 193 milyon TL zarar etti. Bizim ilk defa kara geçirdiğimiz spor şubelerimizin çıplak gelir-gider farkı 9. ay sonu itibariyle +21.5 milyon TL artıda. Esas faaliyet gelir-gider farkı 10 yıldır ilk defa artıda. Altta finansman giderlerinden ve birtakım geçmişten gelen sözleşmelerden dolayı 193 milyon TL zarar var. Sportif A.Ş. 6 aylık tablolarında 101 milyon TL esas faaliyet üzerinden kar etti. Amortisman indirilmemiş haliyle 158 milyon TL kar etti. Tüm finansman giderleri düştükten sonra da net olarak 75.9 milyon TL kar etti. Yine 10 yıldır ilk kez. Bunların hepsi bağımsız denetimden geçmiş rakamlar.
"Borcumuz niye artıyor? Onun cevabı konsolide gelir-gider tablomuzda. Konsolide gelir-gider tablomuzdaki esas faaliyetimiz 45 milyon TL kar, amortisman indirilmemiş haliyle 128 milyon TL kar. Bu da 10 yıldır ilk defa. Fakat buradan sonra finansman giderlerimizi ödemeye gücümüz yetmiyor. Dipte 148 milyon TL zarar ediyor. Dolayısıyla öz kaynağımız da eksiye gidiyor. Bizim bu dipteki 148 milyon TL zarardan kurtulmamızın çaresi esas faaliyetimizden ettiğimiz karı bir bu kadar yükseltmek. Oradan ettiğimiz kar bunu karşılamaya yetmiyor. Çünkü geçmişten gelen borcumuzun finansman yükünü ödeyemiyoruz. Konsolide tablolarda yanılmıyorsam 9 aylık finansman giderimiz 200 milyon TL. Geçen 9 ay 300 milyon TL. Bunu da aşağı indirmek için yönetimimiz mücadele etti. Bu rakamların içinde kur farkı zararları ve faiz giderleri de var, bunun için kulübü bir yapılandırma sürecine soktu. Bütün kur riskimizden bertaraf olduk, bunu bitirdik. Bizim önümüzdeki sezon finansman giderlerimiz bu nedenle çok daha az çıkacak."
"Finansal durumumuz için çözüm soruldu. Çözüm var. Ama bu şu anın konusu değil. Borçlandırmayı durdurmalıyız denildi. Denmek istenen şu, kar etmeliyiz. Zarar edersek borçlanırız. Kar etmek için de elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Konsolide de ilk defa esas faaliyet üzerinden kar ettik, 10 yıldır ilk defa. Ama yetmiyor."
Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu'nun konuşması ise şu şekilde oldu:
Son divan toplantımızdan bu zamana kadar neler oldu? Maalesef ülkemiz tabii afetlere maruz kaldı. Bir deprem, iki çığ faciasıyla çok sayıda vatandaşımızı kaybettik. Çok sayıda vatandaşımız yaralandı; evsiz, barksız kaldı. Son zamanlarda güney sınırımızdan maalesef şehit haberleri geliyor. Bunlar toplumumuzu ziyadesiyle üzüyor. Elbette ki Galatasaraylıların da bu üzüntünün dışında kalması söz konusu değil ama bunlar hepimizin moralini bozuyor. Ben bu vesileyle vefat etmiş vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dilemek istiyorum. Bu konudaki duyarlılığımızı da sizlerle paylaşmak istiyoruz. Umarım yaradan bir daha böyle acılar yaşatmaz.
Gördüğünüz gibi ocak ayında Divan üyelerimizden ve kulüp üyelerimizden zayiatımız oldukça fazla olmuş. Bu da çok üzücü bir durum fakat hayatın bir parçası. Maalesef bunları yaşamak zorunda kalıyoruz.
Son toplantımızdan bu zaman kadar Divan Kurulu olarak ne faaliyetler gösterdik, kısaca onları özetlemek isterim.
Bildiğiniz gibi 12 Ocak’ta yeni Divan üyelerimizin berat töreni vardı. Oldukça başarılı ve beğeni kazanan bir tören oldu. Tüm destek gruplarının yardımlarıyla. Akabinde 18 Ocak’ta kulübe yeni üye olanların kabul törenleri vardı. Divan Kurulu olarak burada da vardık ve kısmen katıldık. Dolayısıyla hem yeni divan üyelerimizi hem kulübümüze yeni üye olmuş genç arkadaşlarımıza hayırlı olsun ve hoş geldiniz dileklerimizi bir kez daha iletmek istiyoruz.
Her iki konuda da ortak bir eleştiri ve şikâyet aldık. Bunu haklı şikayetler ve eleştiriler olarak alıyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Galatasaray Spor Kulübü üyeliğine kabul ve de Galatasaray Spor Kulübü Divan Üyelik Berat Töreni’ne katılmak bazı standart ve normlar gerektiriyor. Bunların başında da kıyafet geliyor. Hiç kimsenin pahalı veya şık giyinmesini beklememekle beraber her toplumda olduğu gibi “dresscode” tabir edilen asgari düzeyde bir kıyafet yönetmeliği yazılı olmasa bile en azından toplumsal olarak vardır. Bu konuda çok eleştiri aldık. Yeni üye olan arkadaşlarımızın genç veya orta yaş üstündeki üyelerimizin bu konuyu çok ciddiye almadan törenlere katıldıklarını gördük. Burada eleştiri aldık. Bunun dışında Divan Berat Töreni’nde de kıyafeti uygun olmamış olmasına rağmen ön sıralarda oturma cesaretini gösteren, kendine bu iznine veren üyelerimiz oldu. Bunlar basına da yansıdığı için; hem kendileri hem de Galatasaray’ın her zaman yol ve izan bilir imajına bir helal gelmemesi açısından bu konudaki haklı şikayetleri sizlerle paylaşıyor ve bu konudan kendilerine ders çıkartacak herkesin biraz daha tedbirli olmasını beklediğimizi bu vesileyle bildirmek istiyorum.
Bunun dışında; 4 Şubat’ta, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Divan Başkanlığı’nın ev sahipliğinde şampiyon olmuş beş kulüp Divan Başkanları ve yardımcıları olarak bir toplantı yaptık. Biz bu toplantıları daha önce de yapmıştık. Bu bizim inisiyatifimizde başlamış bir şeydi fakat hatırlayacaksınız geçen sene bu zamanlarda Kulüpler Birliği talihsiz bir açıklamaya imza attıkları için biz bunu protesto edip gitmemiştik. O zamandan beri de vakit de uymamıştı, ilk defa katıldığımız bir toplantı oldu.
Divan Başkanları arasında ortak görüş şuydu; özellikle futbol sanayii sayılır, eğlence endüstrisinin önemli araçlarından bir tanesi. O bakımdan kitleleri peşinden sürükleyen bir olay. Futbola gönül vermiş, futbolu yönetenlerin, futbola yön veren diğer yandaşların toplumdaki gerilim ve tansiyonu düşürücü söylem ve eylemlerde bulunmasının beklendiği ve bunun herkesin kendi kulübüyle paylaşması gerektiği konusunda ortak bir fikir beyan edildi. Biz de buna şahsen ve Divan Kurulu olarak katılmakla beraber, tabii bu toplantı sonucunda aldığımız bu iyi niyetli kararın çok da başarılı olduğu söylenemez. Bu toplantının akşamında bu iyi niyet delindi. Kimler tarafından delindi biliyoruz ama yapacak bir şey yok. Madem ki bütün kulüplerde belli olgunluğa ulaşmış üyelerden oluşan divan kurulları var, biz bu iyi niyetle bu mesajı vermeye devam etmeliyiz diye düşünüyoruz.
Son divan toplantımızdan bu zamana kadar hepimizi doğrudan ilgilendiren iki önemli hadise var diye düşünüyorum. Bir tanesi şu ana kadar yoğun olarak devam eden hisse satışlarımız. Bununla ilgili olarak söz alacaklar vardır diye düşünüyorum. İkincisi de artık takip etmekte zorlandığımız hukuksal bir süreç var. Kısa bir hatırlatma yapma anlamında son Mart’ta yapılan Mali Genel Kurul’da idari ibrasızlıkla sonuçlanan süreç, yönetim kurulu üyelerinin kulüp aleyhine açtığı davalar bir sürü mahkemelerde devam etti, müdahil olanlar oldu. Dün alınan kararda da bu süreç hukuksal olarak sonlanmış oldu. O bakımdan, bir kere daha görüyoruz ki yürürlükte olan kanunlar tüzüğümüzün üstündedir. Bu konuyu daha fazla uzatıp, süründürüp bir polemik konusu yapıp daha fazla ayrışmaya fırsat vermeyecek şekilde en azından önümüzde yapılacak Mali Genel Kurul’a kadar sonlandırmak doğrudur diye düşünüyorum. Herkesin fikrini ve hür iradesini beyan edeceği yer genel kurullardır. O bakımdan şu anda ülkenin dağınıklığı camiamızdaki ötekileştirme, rövanşist davranışları göz önüne aldığımız zaman bizim beklentimiz, ricamız ve vermek istediğimiz mesaj; lütfen artık kimse bu konuyu speküle etmesin. Mahkemeler karar vermiştir. İdari ibrasızlık sonucu seçilmiş yönetim kurulumuz görev başındadır. Özellikle futbol takımımızın da yeniden potaya girmesi göz önüne alındığında hep beraber bunu destekleyip güzel temennilerde bulunmak iyi olacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla bir erken seçim falan söz konusu olmadığına göre gündemi bununla tekrar meşgul edip asıl iştigal konumuz olan başarıya odaklanmaktan uzaklaşmayalım diye düşünüyoruz. Umarım bu kaotik durumdan da bir an önce çıkarız.
Bu mahkemelerin durumunu ve hisse satışı durumunu arkadaşlarımız iki özet tablo halinde hazırladılar. Bunları isterseniz toplantı sonunda sizlere de verebiliriz.
Malumunuz olduğu üzere Emlak Konut, TOKİ, Florya, Riva satışlarıyla ilgili olarak bir sorun yaşamıştık ve buna bağlı olarak da sizlerden gelen talep üzerine 23 Eylül’de olağanüstü bir Divan Toplantısı organize ettik ve bunu kapalı bir toplantı halinde yaptık. Aradan geçen süre göz önüne alındığında ve bu sorunun da çözülmüş olduğu göz önüne alındığında özellikle üyelerimizden gelen talep üzerine bu toplantı tutanaklarına ulaşmak isteniyor. Bu toplantıda ne konuşuldu herkes tarafından malum olduğuna göre; ben bu talebi kendi adıma haklı buluyorum. Eğer sizlerde uygun görüyorsanız daha önceki toplantı tutanaklarımız gibi bu kapalı yapılmış Olağanüstü Divan Kurulu Toplantısı’nın tutanağını üyelerimizin bilgisi ve kullanımına açalım. Ancak tüzüğümüz gereği bu konuda sizlerden onay almamız lazım.
Bu toplantı tutanakları yarından itibaren her zaman olduğu gibi erişime açık olacaktır.
Bununla ilgili olarak eğer bundan sonra söz alacak konuşmacılar varsa bu konularla ilgili daha derin konuları, küçük yatırımcıların çıkarlarının korunması amacıyla etraflı olarak Mart ayında yapılacak Mali Genel Kurul’da dile getirilmesini öneriyorum. Lütfen siz de bunu bu şekilde benimserseniz herhangi bir manipülatif bilgilendirmeye alet olmamış oluruz. Tabii ki eleştirilebilir ama cevapları mali genel kurulda almamız daha uygun olacaktır diye düşünüyoruz.
Son olarak da bazı rahatsızlık duyulan konular var. Hatırlayacaksınız biz Divan Kurulu olarak göreve geldiğimiz zaman birtakım çalışma grupları kurduk ve bunların temalarını da kulübün ve özellikle yönetimimizin ihtiyacı olan temalardan belirledik. Neydi bunlar hatırlatmak için; tüzük tadili vardı. İkincisi iletişim, üçüncüsü etik kurallar ve davranışlardı. Bunlara çok şiddetli ihtiyacımız olduğu konusunda süreçte hep beraber şahit olduk.
Tüzük tadili konusuna girmeyeceğim, çünkü çalışma grubumuz daha önce yapılmış değerli çalışmalara, birtakım ilaveler yaparak yönetim kurulumuza ve divan üyelerinin okumasına web sayfasında sunulmuştu.
İkinci konu iletişim konusu. Çok ısrarla üzerinde durmamıza rağmen iletişim konusundaki rahatsızlıkla maalesef devam etmektedir. Olur olmaz nedenle yapılan basın toplantıları, hazırlıksız verilen demeçler…. Özellikle divan kurulu toplantılarında benim ya da bu işe gönül vermiş üyelerimizin yapmış olduğu konuşmalar maalesef resmi sitemizde hiçbir zaman yer almamaktadır. Kulübümüzün kurumsal iletişim araçları kulübündür. Bunun bu şekilde bilinmesinde mutlaka yarar var. Divan üyelerinin berat töreniyle ilgili herhangi bir bildirim yoktur. Dediğim gibi bunların ayrıştırmaktan başka hiçbir faydası olmaz.
Ötekileştirici bir lisan kullanılmaktadır. Bu benim dikkatimi çekmemişti, üyelerimizden böyle bir eleştiri geldi. Toplantılar anlatılırken şöyle bir terminoloji kullanılmaktadır: Toplantıya Başkanımız, İkinci Başkanımız, Yönetim Kurulu Üyemiz, Sicil Kurulu Başkanımız ve diğer kurul üyelerimiz… Ve Divan Başkanı katılmaktadır.
Ben tahmin ediyorum ki bu divan başkanı, Galatasaray Spor Kulübü’nün divan başkanıdır o bakımdan bu ötekileştirici, bilinmeden yapıldığına inandığım yanlıştan bir an önce vazgeçilmesini burada ilgililere bir kez daha duyurmak istiyorum. Eğer profesyoneller bu hatayı bilmeden yapıyorlarsa onların da dikkatli olmaları konusunda yine yönetim kurulu üyelerimize hatırlatmak isterim.
En önemli konu da son olarak etik konusu. Maalesef en zayıf olduğumuz nokta. Etik kurallarına uygun olmayan, Galatasaray’ın alışmış olduğu zerafet ve nezakette yapılmayan konuşmalar, tüm kulüp üyelerimizi, paydaşlarımızı, kulüp çevrelerimizi üzmekte, rencide etmekte hatta öfkelendirmektedir. En başlarda hepimizin gaf olduğuna inanmak istediği alışılmamış hitap tarzına, kullanılan kelimelere ve sözde esprilere ilave olarak en son divan toplantımızda üyelerimize hitaben okunan Ziya Paşa beyiti; “Bilmez insan kadrini alemde insan olmayan” bardağı taşıran son damla olmuş ve yoğun şikayet ve eleştiriler gelmiştir. Bu konuda camiamız, divan üyelerimiz, değerli başkanımız Sayın Mustafa Cengiz’den bir açıklama ve özür beklemektedir.
Değerli Divan üyeleri, iki gün sonra Sevgililer Günü. Umarım camiamızda artık sevgi hâkim olur. Herkes sevgilisine yani sarı kırmızı renklere, sporcularımıza sevgiyle yaklaşır, diğer üyelerimize birbirimize sevgiyle muhabbette bulunuruz diye düşünüyorum.
Hepimizin ortak sevgilisi olan değerli sporcularımıza, özellikle bu akşam önemli bir kupa maçı oynayacak olan futbol takımımıza, değerli hocamıza ve teknik yönetimimize de buradan sevgilerimizi gönderiyor; başarılar diliyoruz.