Mustafa Cengiz şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Ali Koç'un PFDK'ya sevk edilmesi konusunda bir şey diyemem. Açıklamalarına gerekli yanıtı verdik. Biz Türk futbolunda kavga, kaos, problem istemiyoruz. Bu tür olaylarda ilk taşı kim attı, ilk ateşi kim yaktı, ilk yumruğu kim attı buna dikkat edip bakmanızı istiyorum. Biz genellikle, hatta hiç bu konularda polemiği başlatan taraf olmuyoruz. Bize bir saldırı olduğu zaman uygun şekilde yanıt veriyoruz ki bize saldıran da bütün bir camia değil bir yönetici. O yöneticiye de usulünce yanıt vermeye çalışırız. Bu tip söylemlerden Türk futbolunun arınması lazım. Ülkemizin barışa, huzura, kardeşliğe ihtiyacı var. Biz tüm rakipleriyle yan yana futbol izleyerek büyümüş bir neslin üyeleriyiz. Çok samimi olarak söylüyorum biz bunun devam etmesini istiyoruz. Bakın UEFA sıralamasında 11. sıraya düştük, puan olarak kritik seviyeye indik. Artık şampiyon olan takımımızın Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılıp katılamayacağının, ön eleme oynarsa kaç ön eleme oynayacağının meçhul olduğu bir yere gidiyoruz. Türkiye futbolla yatıp kalkan bir ülke, bunu doğru yönetelim, doğru yönlendirelim. Tüm camialara derin saygı duyuyoruz, hiçbirine söyleyecek kötü bir sözümüz yok ama hiçbirinden de çekinmiyoruz. Biz huzur içinde, barış içinde, ülkemizin ve futbolumuzun değerini yükselten bir yarışın içinde olmak istiyoruz.
Biz bu huzuru, barışı ve değeri yurt dışında görüyoruz. Yurt dışında oynadığımız maçlarda hem ülkemize hem de Galatasaray'a karşı sevgi, saygı içinde sıcak bir yaklaşım ve karşılama oluyor. Biz Brugge'e gittiğimizde o an o şehir için tarihi bir an oluyor. Kente bir hava, bir renk geliyor. Kent bütün konumunu o maça göre ayarlıyor. Bu güzel bir şey. Galatasaray ve Türk futbolu hem ülkeye hem ülke futboluna hem ülke insanına hem de Avrupa futboluna olumlu şeyler katacak hale gelmeli, kişisel çatışmalardan ve kavgalardan arınmalıdır. Taraftar ve camiaların kardeşliği esastır, rakibe saygı kendine saygıdır. Biz bütün rakiplerimize saygı duyuyoruz, onların bu yarışta başarılı olmasını ve elbette o yarışın içinde en tepede olmayı diliyoruz.
Bizler mali durumu düzeltmek, sportif başarıları getirmek ve idari olarak kulübü istenen şekle getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ama zaman dahi yetmiyor. Önceki divan kurulunda mali konularda sunum yapmaya vakit, tüzük gereği, yetmedi. Buna da saygı duyuyoruz, insanlar konuşmak isteyebilir. Ama önce vurmadan bir dinlemek gerekir. Olağanüstü bir talep var. Riva ve Florya bizim evimiz ve barkımız. Bu konuda hem sayın üyeler hem bizler çok hassasız. Riva ve Florya'daki evimizi, barkımızı sattık. Bunu tüm spor kamuoyunun duymasını istiyorum. Müthiş yanlış şeyler okuyorum, üzülüyorum. Bu konuda bir algı yönetimi var. Galatasaray milyar dolar değerindeki evini barkını satmıştır, beklentileri vardır. Sevgili muhataplarımızın da beklentileri var, müteahhitlerin de var. Onlarla saygı çerçevesinde görüşmeye devam ediyoruz. Galatasaray'ın hayrına çözümde mutlaka buluşacağız. Bulduğumuz çözüm kimseye zarar vermeden Galatasaray'ın hayrına olacak.”