"GÖLCÜKSPOR'DA BAŞLADIM"
Futbola nasıl başladın?
Aslında yazılan, çizilen çok şey var ama ben kendi ağzımdan bu hikayeyi anlatmadım o yüzden gerçekten anlatmak isterim. Öncelikle, ben Gölcükspor'da futbola başladım. Normalde elbette sokaklardaki her genç çocuk gibi ben de çok futbol oynadım. Futbol tutkusu, futbol aşkı çok fazlaydı içimde. Babam da bunu en iyi bilenlerdendi. Her zaman destek verenlerdendi. Mesela okul takımındayken bile her maçıma gelirdi. Yani şehir şehir gelmişliği var. Şu anda bile geliyor. Düşünün en alttayken bile, düşük seviyedeyken bile geliyordu. Babam benim gerçekten en büyük destekçim. İnanılmaz, inanılmaz desteği olmuştur. Yani ben 'Pes ettim' dediğim anda bile her zaman arkamda durmuştur. Futbola Gölcükspor'da başladım. Futbol okulunda oynuyorduk öncelikle. Orada güzel geçiyordu her şey benim için. Futbol okulları halı sahalarda oynanıyor biliyorsunuz. Ondan sonra biz kategori atladık, U16 seviyesine gelmiştik. Hocalarım o zamanlar beni değerlendirmiyordu, benim mevkiimde birini değerlendiriyordu.
"FORVET OLARAK BAŞLADIM"
Mevkiin neydi?
O zamanlar ben forvet arkası olarak oynuyordum. Forvet başladım ilk futbola. Sonra forvet arkası sonra da kanat olarak evrildik. Ondan sonra babamla konuştuk. Bizim kendi mahallemizin, oturduğumuz yerin bir takımı var. Orada tanıdıklarımız falan vardı. Babam dedi ki; "Beraber buraya gidelim. Sen burada daha başarılı olursun. Burada sana daha çok şans verecekler. Burada sen daha çok oynayacaksın. Biraz şöyle bakılıyordu ortaya geçtiğimde; attan inip eşeğe binmek gibi bakılıyordu. Çünkü Gölcükspor profesyonel bir kulüp, benim gittiğim kulüp amatör bir kulüptü ve alt yaş kategorilerde oynayacaktım. O sezon U16, U17, U19 A takımlarında dört kategoride de oynadım. 70, 80'e yakın maç yaptım. O zaman yaşım 16 civarlarındaydı. Bunun benim gelişimimde çok büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum çünkü çok fazla maç oynadım, benden büyüklerle de oynadım. Bana çok büyük tecrübe kazandırdı.
"BAŞAKŞEHİR'E GİTTİM"
Başakşehir seçmeleri?
Biz seçmelere gittik Başakşehir, 2014'te sanırım. Seçmeler de güzel geçmişti. Babamla oturuyorduk. Mustafa Sarıgül altyapı sorumlusuydu, dedi ki; "Kerem senle birlikte olmak isteriz, takımımızda görmek isteriz ama bizde kalacak yer yok. Altyapı tesisi yok. Ya gidip geleceksin, ya da kendine bir yer bulacaksın. Başka türlü olmaz.
"BURADA KALMAK İSTİYORUM"
"O güz "Tamam, biz düşünelim" dedik babamla ve oradan çıktı. Ben o gün şunu söylemiştim, hatta babam her seferinde onu söyler, "Baba, benim önümü aç. İleride seni suçlamamı istemiyorsan bana bir şekilde yardımcı ol. Ben burada olmak istiyorum. Burada oynamak istiyorum" Hayallarime bir adım daha yaklaştığımı hissediyordum. Sonuçta Süper Lig takımı, onun altyapısında olacağım.
"BAYAĞI ZORLANDIK"
İstanbul'da kalmaya karar verdik. Bayağı zorlandık yer bulmak için. Bir tane yurt gibi bir yer bulmuştuk. İstanbul'da bir sene yurtta kaldık. Yurt Fatih'te, bizim tesisler Balat'taydı. Yakındı, her sabah aklkıyordum, okula gidiyordum. Okuldan sonra tesise gidiyordum. Bir sezon öyle geçti. U17'de oynadım, ardımdam ilk profesyonel imzayı attım Başakşehir'e.
"KADRO DIŞI KALDIM"
Başakşehir'le 3 yıl anlaşmıştık. 18 yaşımdan önce imzaladığım için 3 yıl anlaşabiliyorduk. 3 yıllık sözleşmemden bir sene kaldı. "Ben gitmek istemiyorum oraya" dedim. "O zaman gitmezsen kadro dışısın. Bir sene idman yapacaksın altyapıda" dediler.
"ERZİNCAN'DAN SONRA BAMBAŞKA"
İki sene daha oynamak... Önce Karacabey'de oynadım, oradan Erzincan'a gittim ve her şey aslında Erzican'da patladı diyebilirim. Çok güzel bir sezon geçirdim orada. 20 gol atmıştım, kanat oynuyordum. Başakşehir'de kanat oynamaya başladım. Başakşehir'e forvet arkası olarak gitmiştim, kanat oldum, sol açık sağ açık yaptılar. Ondan sonra futbol hayatım bambaşka oldu. Erzincan'dan sonra...
"TERS DE TEPEBİLİRDİ"
Geriye dönüp baktığında kritik dönemlerde verdiğiniz kararlar hep doğruymuş
Evet, çok şükür ki kararlar doğru çıktı. Ters de tepebilirdi. Benim gibi binlerce, belki de daha fazla insan vardır, bu kararları verip tam tersi hayatları olmuştur. Futbolu bırakmak zorunda kalmışlardır. Benimki çok şükür güzel geçti.
"GALATASARAY'I TUTUYORDUM"
Ben çocukluğumda zaten Galatasaray'ı tutuyordum. Çok büyük sempatim vardı ama ben bu kararı ailemle konuşarak aldım. Galatasaray'da daha çok şans bulabileceğimi de düşündüm. Şöyle ki, o zaman Fatih Hoca başımızdaydı. Fatih Hoca bizimle iletişime geçti. Gürcan Hoca bizi aramıştı, direkt ailemle konuştu Gürcan Hoca. Babamla iletişime geçtiler, menajerim vardı ama ailemle görüştüler. Bu benim için önemliydi. O zamanlar yaşım çok ufak deği. 21 yaşındaydım ama iletişimi ailemle yapmaları bana verdikleri değeri gösterdi. Süper Lig'de çok kulüple görüştüm. Galatasaray'dan daha fazla para veren kulüpler bile oldu ama ben kariyerim için seçtim. Ben şöyle düşünmüştüm, aileme de söyledim; "Ben belli bir dönem kaybettim. 2-3 sene kaybettim alt liglerde oynama mecburiyetinden dolayı. Bu süreyi en çabuk nerede kapabilirim diye düşündüm ve Galatasaray'da bu süreyi çok daha çabuk kapatabileceği, Fatih Hocamla, takımımıla, iyi futbolcularşa, iyi takımla bu süreyi daha da kısaltabilirim ve hedeflediğim yerlere daha çabuk ulaşabilirim diye düşünüyorum" Çok şükür; geldiğim yerden dolayı şu an verdiğim kararda ne kadar doğru olduğunu görüyorum.
"KENDİMİ SINIRLANDIRMIYORUM"
Galatasaray'da çok hızlı bir yükseliş gösterdin. Oynadığın mevkiler değişmiş. Forvet arkasından kanada giden bir yok. Şu an kendine futbolcu olarak baktığında doğru yerde mi görüyorsun pozisyon ve oyun olarak?
Ben sadece bir mevki ile kendimi sınırlandırmıyorum. Bu bence önemli bir şey. Yeri geldiği zaman forvet arkasında da oynayabileceğimi düşünüyorum ama şu anki mevkiim kanat, özelliklerim anlamında doğru mevkide oynadığımı düşünüyorum. Ama oyundaki sistem anlamıyla zaman zaman oyun içinde değişikliklerde oraya kendimi adapte edebileceğimi de düşünüyorum. Çünkü kendimi belli bir kanat olarak lanse etmiyorum ya da ona yönlendirmiyorum. Sadece atıyorum, hızım var, sürayliyim diye kanat oynayabilirim diye düşünmüyorum. O zamanlarda farklı mevkilerde oynadığım için bu bana fazlasıyla özellik katmış olabilir. Zaman zaman alt yaş kategorilerinde farklı mevkilerde, hatta orta sahada bile oynadım ama çok değil tabii ki. Bunları alt yaşlarda oynamış olmak, farklı mevkilerde benim özelliklerime farklı şeyler katmış olabilir.
MARCAO İLE YAŞADIKLARI
Galatasaray'da en zorlandığın anlar Marcao ile kavga ettiğin anlar mıydı?
Kerem Aktürkoğlu: "Gerçekten zor bir andı. Aşmak zorundaydım. O konu ile ilgili hiç konuşmadım. Çok da konuşmak istemiyorum. Aşmak zorundaydım, aştım. Kendi önüme, geleceğime baktım"
BİZİM İÇİN HÜSRAN
"Şu an bulunduğumuz durum tabii ki hepimiz için büyük hüsran. Galatasaray taraftarı, futbolcusu, yöneticiler, Galatasaraylı olan herkes şu anki durumdan şikayetçi. Özellikle biz futbolcular."
ŞANSSIZLIK PEŞİMİZİ BIRAKMADI
"Elbette bunu değiştirmek için sahaya çıkıyoruz, çok çalışıyoruz, birlikte fazla konuşuyoruz. Buldunduğumuz yeri hak ettiğimizi düşünmüyorum. Bu sezon şanssızlık da peşimizi bırakmadı"
BİZ DE MUTLU DEĞİLİZ
"Şu anda bulunduğumuz durumu en fazla istemeyen biziz. Taraftar tabii ki üzülüyor. Onların üzüntüsüne biz de çok üzülüyoruz ama biz de bu durumudan hiç mutlu değiliz. Çok üzülüyoruz"
BİZ DE MUTLU DEĞİLİZ
"Şu anda bulunduğumuz durumu en fazla istemeyen biziz. Taraftar tabii ki üzülüyor. Onların üzüntüsüne biz de çok üzülüyoruz ama biz de bu durumudan hiç mutlu değiliz. Çok üzülüyoruz"
HERKESE KARŞI MAHCUBUZ
"Ailemizle bile konuşurken mahcup oluyoruz. O kadar kötü durumdayız ki hem Galatasaray taraftarına mahcubuz hem sevdiklerimize hem ailemize..."