Doğan yaptığı konuşmada şu sözleri sarf etti;
"TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk milletinin haklı taleplerini birtakım sebeplerle görmezden gelemez. Ayın 11'ine kadar kendisine süre. Pazartesi gününe kadar, başkanımıza attığı iftiraları, başkanımıza karşı olan yalanlamaları geri almazsa ve Süper Kupa finalini Türkiye'de oynatma kararını vermezse bu arkadaşın, bu kulüpte bu kadar namuslu şerefli insanlarla aynı yerde olmasını kabul etmiyoruz.
Mehmet Büyükekşi, 'Süper Kupa final maçına en büyük parayı Suudi Arabistan verdi' dedi. Türkiye'nin bir takım değerleri satılıkmış, değilmiş bir kenara bırakın. En yüksek parayı veren vekaleti kullandıracaksınız. En yüksek parayı eskimolar verse maçı Antarktika'da mı oynatacaksınız. Bu sadece sarkastik bir yaklaşım değil, hukukçu olarak söylüyorum. Bu mantık olayı oraya evirtir. Vekaleti iyiniyetle kullanmalısınız. Sayın Başkanımız, kapalı divan toplantısında bu konuyla ilgili vekalet vermediklerini iletti. Öyle değil mi sayın başkanım? Doğru. Fenerbahçe de aynı şeyleri söylüyor. Bizim kulübümüz bir başvuruda bulundu yazılı olarak değil mi başkanım? (Dursun Özbek, kafasıyla Sedat Doğan'ı onayladı) Şimdi Mehmet Büyükekşi denilen arkadaş, bunların da yapılmadığını ifade ediyor.Mehmet Büyükekşi kendi yerinde sağlam duruyor. Biz de kendi yerimizde sağlam duruyoruz. Bu iş daha bitmedi. Sen 4-5 günde 1 açıklama yaptın Suudi Arabistan diye biz buna razı değiliz daha. Öyle bir şey yok. Ne yapmamız gerektiğini, bizim resmi internet sitemizdeki tarihçemiz, ilk yıllar, buradan birkaç şey okuyacağım. Çok kısa. Buradan anlayacağız ne yapmamız gerektiğini. Bunlar Ali Sami Yen Başkanımız'ın sözleri ve anılarından alınmış şeylerdir. 'Herkes futbol oynamak için Grand-Cour'a toplanır. O dönem Abdülhamit idaresi, spor kulüpleri kurmak bir yana gençlerin bir araya gelmesini yasaklamaktır.' diyor Ali Sami Yen. Devam ediyor, 'Bu takımları oluşturan çocukların arasında Alexandre Dumas'ın Üç Silahşörler'ine benzer bir bağlılık vardı. Kimi zaman hakaretlere uğrayan kimi zaman dövüşmek zorunda kalan kimi zaman tutuklanıp okuldan uzaklaştırılan bu çocuklar, bağlılıktan doğan gücü keşfederler. II. Abdülhamit'e okul ve öğrenciler aleyhine jurnal verilmesi sonucunda okul dışında da futbol oynanması engellenir. Ali Sami Yen ve arkadaşları, hapsedilmeyi, sürülmeyi göz önüne alarak her hafta İstanbul'un başka bir çayırına giderek gizlice futbol oynarlar.' Bitiriyorum, tarihçemizden devam ediyorum, 'Hafiyelerin takibi veya hapse atılmak tehlikesi, Galatasaray efendilerinin futbol aşkını söndüremez. Hiçbir baskı Galatasaray'ın bu gençlerle doğmasını engelleyemez' diyor.
Galatasaray direniştir Galatasaraylılar. Bu bizim mottomuzdur. Yüzyıllardır biz buna bağlı kaldık. Hiçbir zorbalığa, hiçbir dayatmaya Galatasaraylı boyun eğmedi bugüne kadar. Biz de eğemeyiz. Biz o tarihçilerin mirasçılarıysak hiçbir zorbalığa boyun eğmeyiz.
'BU, ÜLKEYİ KORUMAKLA İLGİLİ'
Bu ülkeyi korumakla alakalı bir şeydir. Bir ülkeyi korumak, vatanın sınırlarını askerle korumakla ilgili değildir sadece. O vatanı niye koruyorsunuz? Üstünde gelişmek için koruyorsunuz. Bir ülkenin fabrikalarını koruyoruz. Vatandaşının canını, doktorunu, hastanesini koruyorsunuz. Ormanlarını koruyorsunuz. Bu 100. yılın Süper Kupası, 100. yılın bu maçını niye korumayacaksınız. Bunu herkesin çok iyi düşünmesi lazım. Galatasaray, bu maçı ya burada oynar ya burada oynar. Bunun başka bir yolu yoktur. Aynı şey ben inanıyorum ki rakibimiz Fenerbahçe için de geçerlidir. Yönetimler arasında kalp kırıklıkları olabilir. Başkanları, yöneticileriyle ilgili rezervleri olabilir. Milli bir konuda herkes kırmızı beyazdır. Onlar da öyle, biz de öyleyiz. Beşiktaş da, Trabzonspor da, Bursaspor da, her kulüp de aynı şekilde. O yüzden başkanım, hukuksuz olan bu işlem karşısında tüm millet arkanızda. Emrinize amadeyiz. Gerekiyorsa hukuken gerekiyorsa sosyal olarak arkanızdayız. Gereğini yapmanızı istirham ediyoruz."
"KUPAYI TÜRKİYE'DE CUMHURBAŞKANI VERSİN"
"Biz para pul istemiyoruz. Burada yapılacak olan biletlerin yüzde 10'unu, yüzde 20'ini Cumhurbaşkanlığına tahsis edin biletleri, o parayı da istemiyoruz. Çağırın tıp mensuplarını, öğretmenlerini, şehit yakınlarını, gazileri... Bu biletleri Cumhurbaşkanlığına tahsis edin, bedava şekilde bu insanları çağırın. Bu kupayı Türkiye'de Cumhurbaşkanı versin. Milli birlik, beraberliğin sembolüdür. Devlete karşı, devleti yönetenlere karşı bir şey istemiyoruz. Onların güçlü olması için bir şey istiyoruz. Sayın Başkan, lütfen bu kürsüden Sayın Cumhurbaşkanına ve vatansever tüm siyasetçilere bir çağrı yapın. Bu konuda herkes elini bu iş üzerine koysun."
'KİMSE G.SARAY BAŞKANINA YALANCI DİYEMEZ'
"Bir konu daha var. Bu konu sayın... Sayın demeyeceğim Büyükekşi ile alakalı. İçinizde, değerli Galatasaraylılar, burada ananeleri en iyi bilen Galatasaraylılar var. Galatasaray başkanına, herhangi bir kimsenin üstü kapalı veya açık 'yalancı' demesini içinizde sindirebilen var mı? Yok değil mi! Kimse Galatasaray başkanına 'yalancı' diyemez. Bu konu Sayın Dursun Özbek'in şahsıyla alakalı değil. Kurumsal bir konudur. Biz Galatasaray Başkanı'nı 'doğruyu söyleyen adam' olarak tanırız. Ona göre onun önünde set çekeriz, kimse dokunamaz. Şimdi Sayın Başkan birçok açıklama yaptı. Bunların tamamını Mehmet Büyükekşi yalanladı, açık veya kapalı. 'Doğruyu söylemiyorsunuz, onay verdiniz' dedi. Sayın Başkanımız ne dediyse tersini söyledi. Ben bunu kabul etmiyorum, sizin etmediğiniz gibi. Bu kişi muhtemelen Abdürrahim Ağabey de burada, bizim yönetimimiz döneminde başvurdu. O dönemde TİM başkanıydı. Kendisini saygın bir kişi olarak tanıdık. Üye olmasına engel bir durum görmedik. Başvurusu bizim zamanımızda ya da bir sonraki dönem alındı, hatırlamıyorum. Hiçbir Galatasaray üyesi, Galatasaray başkanına 'yalancı' diyemez. İçimizde olan hiç kimse Türk milletinin haklı taleplerini görmezden gelemez. Ayın 11'ine kadar kendisine süre. Kurumsal bir konudur, şahsınızla alakalı değil Sayın Başkan, yalanlamalarını geri almadığı sürece ve bu maçı Türkiye'de oynatma kararı vermezse, şu an 2 imzalı, bu arkadaşın bu kulüpte bu kadar namuslu şerefli vatanseverin kişilerin ismiyle isminin aynı yerde olmasını kabul edemiyoruz. Bunu Divan Başkanlığı'na teslim ediyorum. Bu şahsın, bu kulüpten atılmasıyla ilgili gerekli disiplin mekanizmasının çalıştırılması dilekçesidir. Ayın 11'inde yönetim kurulumuza verirsiniz bu dilekçeyi."
DİVAN KURULU YÜRÜRLÜĞE ALACAK
Galatasaray Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan yaptığı açıklamada; "Sayın Sedat Doğan'a Cumhuriyetimizin ve Kulübümüzün kuruluş değerlerine atıfta bulunduğu, hatırlattığı için teşekkürler. Divan Başkanlığının görevleri arasında disiplin konuları olmamakla birlikte yapacağımız şey, 11'inden sonra bu evrakı kulüp evrak kayıttan geçirerek yönetim kuruluna iletmek olacaktır. Yapabileceğimiz bu aşamada ayın 11'inde sonra sadece bu." ifadelerini kullandı.
Haber; Sporx.com