Fatih Terim: "Sonuna kadar gideceğiz"

Teknik direktörümüz Fatih Terim, F.T. Antalyaspor’u 1-0 yendiğimiz Süper Lig karşılaşmasının ardından yayıncı kuruluşa değerlendirmelerde bulundu.

Fatih Terim: "Sonuna kadar gideceğiz"

Antalyaspor gibi çok defanslı oynayan bir takıma karşı dominant oyun sergileyen bir Galatasaray takımının sahada olduğunu ifade eden hocamız, “Oyunun başından itibaren planladığımız baskıyı ilk defa bir maçta sonuna kadar yapabildik. Rakibi oynatmadık. Takımın dinamizmi buna müsaitti. İleride onlara pres yaparken kaptırdığımız toplarda ani pres ile onlara hiçbir şans tanımadık. Dominant bir oyun oynadığımız söylenebilir. Bu arada çok adamla, doğru yerde, üçüncü bölgede doğru zamanda yer aldık. İyi kullandık o bölgeyi. Burada anahtar şey goldür. Böyle maçlarda 6-3-1 gibi dizilen takımları açmak zordur. Bunu iyi yapıyor Ersun hoca. Takımına iyi ezberletmiş bunu. Kolay bir şey değil. Böyle bir takıma karşı çok pozisyona girdik ve oyunu domine ettik. Şutlarla, yandan ortalarla, 18 içinden ve dışından şutlarla etkili olduk. Oyun olarak doyurucu bir oyun oynadı Galatasaray. Burada golü ne kadar erken bulursanız rakibinizi o kadar değişik oynamaya itersiniz. 0-0 iken oynanacak oyun başkadır… Her kaçırılan gol onları daha fazla defans yapmaya kamçıladı psikolojik olarak. Özellikle Marcao’yu ileriye çıkmak konusunda çok kullandık. Gedson ve Emre Akbaba’nın gelmesine gerek kalmadı. Adeta yerleştik oraya. Kendi tarafında Donk’un da gitmesini isterdim biraz. O da yavaş yavaş gidecek. Şener kanadından devamlı ileriye gitti. Diğer taraftar Ömer’in sprinter bir oyun ortaya koydu.” diye konuştu.

Halil Dervişoğlu’na ayrı olarak değinen hocamız, onun sırtı dönük oyununu beğendiğini ifade ederek, “Halil’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu kadar pozisyona girip gol atamamak onu çok üzdü; ama herhalde sırtı dönük top alıp bu kadar becerili olabilen çok az oyuncu vardır. Çok memnunum ondan da. Kerem’den de öyle. Galatasaray takımı bugün buradan üç puanla ayrıldı; ama istatistik olarak da çok ümit veren bir oyun oynadı. Belki de çok kişi bu kadroyu garipsemiş olabilir; ama çok iyi işler yaptı bu kadro. Nasıl bir kırmızı kart, neden verilmez… İlk Antalyaspor maçını hatırlayalım. Emre Kılınç... Ters ayaklı orada kullanmak gibi bir niyetim oldu. Doğru düşünmüşüz. Orada eksik olan yalnızca 9 numara vardı. Oraya da Mostafa’yı koyduk; o da golü attı. “ ifadelerini kullandı. 

Maçın ilk yarısında Şener Özbayraklı’ya yapılan hareketin sarı kartla cezalandırılması konusunu açan hocamız, “Kırmızı kart konusuna gelecek olursak, Emre bunun yarısından dörtte biri kadar dokundu; öyle şiddetli de değil. Alanya’da yine Zorbay hocaya takılmıştık. Burada da VAR’da görevliydi. Herkesin söylediği pozisyonun kırmızı kart olduğuydu. Çok şey değişirdi. Üç günde bir maç oynuyoruz. Artık hata kabul etmiyor. Takımımdan memnunum. Galatasaray finaller ve sonları her zaman becermiştir. İnşallah bu şekilde sezon sonuna gireceğiz. Yarışın içinde varız. Mesele de o. Sonuna kadar gideceğiz.” değerlendirmesinde bulundu. 

Mostafa Mohamed’in sahaya golle dönüşüyle ilgili teknik direktörümüz Fatih Terim, “Galatasaray’a 1996’da ilk geldiğimde maç günü lisansını çıkarıp Hagi’yi getirmiştik; o da iki gol birden atmıştı. Elimizde ne imzan varsa doğru, dürüst ve düzgün şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Mostafa da bizim güvendiğimiz bir oyuncu. Önemli maçları kaçırdı. Orada olsa belki olay başka türlü olurdu. Çok eksiğiz. Karagümrük maçında Yedlin… Ne sarı kart verildi ne de faul. Burada da bugün başka bir ikili vardı. Uzun zaman önce Galatasaray’a kolay dokunuluyor demiştim; herhalde dediğim tam olarak anlaşılmamış.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Teknik direktörümüz Fatih Terim, basın toplantısında ise şu ifadeleri kullandı: 

Eğer 50 senelik bir kariyer oluşturmuş ve bunu da birçok başarıyla inşa etmişseniz, dostlarınız ve sizi sevenler olacağı gibi, tökezlediğiniz anda size muhalif insanlar da çıkacaktır karşınıza. 

Benim menfaatim, hiçbir zaman karakterimin önüne geçmedi. Hayatıma giren herkesin parolası sevgi oldu. Kimseyi kimseye işaret etmedim, kimseden de kendim için bir şey istemedim. Bunun için çok da imkânım olmasına rağmen. O yüzden buradan bir defo aramak isteyenler her zaman hüsran yaşadı. Rövanşist duygularla yaşayanlara bu fırsatı vermedim. Hep bunun vicdan ve gönül rahatlığıyla geçti ömrüm. 

Allah hak eden herkese nasip etsin. 

Bugün, var olan her kuşaktan insanla iletişim kurabilirken, birbirlerimizin hayatına dokunabildiğimizi de görüyorum. İnanın, o hissiyat ve onlardan aldığım enerji aynı şekilde geçiyor bana. Hatalar yapıyorum belki ve bu hatalar en çok benim canımı yakıyor. İlk ceza hep benim oluyor, kimseye bırakmadan. 

Ama ben 50 yıldır ailem, ailem kadar yakın gördüğüm dostlarım ve Galatasaray’ımla kurduğum bir üçgende yaşıyorum. Her nefesimi bu sorumlulukla alıyorum, her adımımı bu düşünce yapısıyla atıyorum. Bu noktada bildiğim tek bir şey varsa, o da hayatımın sonuna kadar bu üçgen içinde kalacağımdır. Yeri, zamanı ve pozisyonu ne olursa, olsun.

Güncelleme Tarihi: 25 Nisan 2021, 11:25
SIRADAKİ HABER

banner48