Galatasaray ligin geride kalan 7 haftasında, hayal kırıklığı serisindeki istikrarını sürdüre sürdüre taraftarını karamsarlığa iten bir görüntüde idi. Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu; Fatih Terim de oldukca ciddi bir rotasyona yönelerek, 5 oyuncuyu birden değiştirdi. Riskli bir karardı ama bu risk gerekliydi. Salı günü oynanacak Real Madrid maçı da düşünüldüğünde hayli mantıklı bir girişimdi.
İki kenar bekinin yanısıra Ömer Bayram, Emre Mor ve Florin Andone'nin şans bulması fizik direnci artırmış ve daha çok koşan bir takım ortaya çıkardı. Çünkü rakip Sivasspor da tipik Rıza Çalımbay takımına uygun; koşan mücadele eden diri bir takımdı.
Sivasspor'un da hücumu düşünmesiyle seyir zevki üst düzeyde bir maç ortaya çıktı. Kalitesi verimliliği elbet tartışılır ama Galatasaray sezonun kendi açısından en iyi futbolunu oynadı.
Orta alanın mücadele gücünün artmasının yanısıra müthiş bir tek forvet patlaması izledik. Falcao'nun transferi sırasında "Öte yandan" forvete takviye yapılan Florin Andone, üst düzey mücadelesinin yanısıra harika bir gol attı. Penaltı kazandırdı, üstüne kazandırdığı penaltıyı gole çevirdi. Savunmasına destek verdi, Emre Mor'a asist olacak müthiş bir pas attı ancak Emre Mor boş kaleye topu çeviremedi. Bir kiralık oyuncunun takımını böylesi sahiplenmesi olağanüstü bir durumdu.
Galatasaray ilk golü bulmadan önce Sivasspor çok net bir gol kaçırdı. Sivas'ın öne geçmesi durumunda rotasyonlu kadro nasıl tepki verirdi; doğrusu geri dönüş çok zor olurdu.
Galatasaray'ın belalısı olarak görülün hakem Ali Palabıyık ağır bir kararla, Isaac Cofie'yi kırmızı kartla oyundışı bırakınca Galatasaray'ın maçı tamamen koparacağı düşündük. Sivas'ın eksilmesi ile Galatasaray pozisyon sayısını artırdı ancak skorbordu değiştiremeyince Sivas kontratakları Arena'da tansiyonu yükseltti. Belhanda Seri değişiklikliği de olumsuz tepki verince Galatasaray resmen kimlik kaybına uğradı. Büyük takım kendi sahasında 10 kişi kalmış rakibine pozisyon bile vermemeli. Sivas bir kişi eksilmesine rağmen 2 gol attı 2 yüzde yüz golü beceriksizce harcadı.
Galatasaray'ın hemen her maç sonu yaşadığı panik ve skoru koruma tedirginliği, eksik bir rakip karşısında bile büyük hasar oluşturuyor. Bu psikolojik eziklik ile Real Madrid maçı nasıl tamamlanır; bunu düşünmek bile istemiyorum