Ülkesi Brezilya'dan soruları yanıtlayan sambacı, Fatih Terim ve Galatasaray'ın kendisinde çok özel yerlerinin olduğunu ifade etti. “Türk insanını çok özledim” diyen Capone, şunları söyledi (Sözcü/Mesut Yıldırım)

“En son 2011 yılında görüştüm Fatih Hoca'yla. Sonrasında onun numarasını kaybettim. Onunla yeniden ve sık sık konuşmak isterim. O bir imparator ve benim gözümde adeta babam gibi. Türkiye'deyken benim iyi bir oyuncu olmamın tek sebebi Fatih Hoca'dır. Ona ve Türkiye'de corona virüsten etkilenen herkese geçmiş olsun. Nüfus cüzdanım Brezilya olmasına rağmen bana burada ‘Türk' diyorlar.

Beraber oynadığım takımda hiçbirini ayıramam çünkü hepsi çok özel. Türkçem ve İngilizcem yeterli değil ama oğlum iki dili de iyi bildiği için mesajları bana tercüme ediyor. Eğer bir gün teknik ekipte yer almam talep edilirse bunu büyük bir gurur ve sevinçle, kayıtsız şartsız kabul ederim. Bizim dönemimizden Okan Buruk, bir gün o koltuğa oturursa liderlik ve teknik adamlık yeteneğini gösterip başarılı olacaktır.”

“1999-2000 sezonunda Milan'ı 3-2 yendiğimiz maçta ilk golü ben atmıştım. Ama golden önemlisi o maçın ta kendisiydi. Çünkü grupta 3. olarak yolumuza devam etmiştik ve o maç, UEFA Kupası'nı kazanmamızın yolunu açmıştı. Mallorca'ya da gol attım ancak Leeds United ağlarını sarsmam bir başkaydı. Yaşanan olaylar sonrasında o maç farklı bir atmosferde oynandı. O yüzden kariyerimin en önemli golü diyebilirim.”

“Arsenal ile oynanan finalde aslında sakatlandım, kasığımda 6 santim yırtık oluşmuştu. O nedenle penaltılarda arkadaşlarıma ‘Siz atın' dedim. O, her anlamda unutmayacağım bir maç oldu. Hagi kırmızı kart görmüştü, Henry rakibin en etkili ismiydi. Taffarel inanılmaz bir kurtarış yaptı ve bize UEFA Kupası şampiyonluğunu getirdi. Kariyerimde gördüğüm en iyi kurtarıştı. O maçı sık sık izleyip hasret gideriyorum.”

“Roma ile oynadığımız Şampiyonlar Ligi maçında şiddet gördük. Yaşananlara üzülsem de takımı yalnız bırakmadım. Arkadaşlarımı korudum. Batistuta ile kavga eden Emre'yi korumaya çalıştım. Gereksiz olaylardı ama sonuçta berabere kalmıştık. Sonunda da sağ salim Türkiye'ye döndük.”

Sarı kırmızılıların 21 yıl sonra Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yendiği tarihi maçı işleri nedeniyle izleyemediğini dile getiren Capone, “Ama oğlum, Galatasaray'ın tek maçını bile kaçırmadığı için o haber verdi. Gerçekten mutlu oldum. Derbi kazanmanın tadı her zaman bir başkadır” dedi. Mariano'yu yakından takip ettiğini belirten sambacı, şunları söyledi: “Orta yapma, çeviklik ve hücumdaki yetenekleriyle Galatasaray tarihinde yer almış her Brezilyalı oyuncu beni gururlandırıyor. Mükemmel bir futbolcu ve sarı-kırmızılı forma ona çok yakışıyor. Marcao ise oynadıkça gelişiyor ve Türkiye'nin sayılı defans oyuncularından biri olacağına inancım tam. Mevcut kadro da tıpkı bizim dönemimizdeki gibi.”

Sözcü