Teknik Direktörümüz Fatih Terim, Süper Lig'de 4-1 mağlup olduğumuz Aytemiz Alanyaspor maçı sonrasında yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
Oynanan futbolun karşılığının bu skor olmadığını dile getiren hocamız, "Ben kenardan izlediğimde skordan değil ama oyundan zevk aldım. Umarım seyredenler de almıştır. Sadece yediğimiz golleri düşündüğümüzde dakika 43'e, 45'e gelene kadar herhangi bir gol pozisyonu vermemişsiniz, oyunun hakimisiniz, oyunun kontrolü sizin elinizde, istediğiniz gibi her türlü varyasyonu yapıyorsunuz, gol pozisyonu buluyorsunuz... Soldan getirdiklerimiz de epey tehlikeliydi. 43'te hiç alakasız bir şekilde taçtan gol yedik. Daha da enteresanı Adem ile 1-1 yapacakken top dönüyor ve 2-0 oluyor... Futbolda her şey var diyoruz ama 18 içinde buluşturacaksın, atacaksın, topu kaleye sokacaksın. Sonuçta dışarıdan biri görse gelse dese ki oyun 4-1; hayret eder. Ama bir taçtan gol yememeyi, Galatasaray gibi bir takım becerebilmeli. 2-1'den sonra da 90'da yiyoruz üçüncüyü. Açıkçası bugün bu oyunun sonuçlanmadığına çok üzüldüm. Bazı oyuncularımız çok yoruldu; yoksa neredeyse hiç değiştirmeyecektim ama çok yoruldular. Maalesef kazanamadık. Bu oyunun sonucu bu olmamalıydı bana göre. Yapacağımız bir şey yok. Bittikten sonra tebrik etmek lazım. Biz de tebrik ediyoruz. Her arkadaşımızın her maçı çok iyi düşünmesini, çok iyi geçirmesini, her hareketini dikkatli yapmasını tavsiye ediyorum.
"Sağ olsun Federasyon yeni açıkladı; 3-5 ay önce başka kulüpler tarafından açıklanmıştı esasında. 3 Türk ile beraber 8 yabancı sahada olacak diye... Daha önce bu algı yapıldı zaten. Siz bilmiyor muydunuz? Herkes biliyor, biz de biliyoruz. En azından başka kulüplerin böyle bir hazırlık içinde olduğunu biliyoruz. TFF de yeni açıklamış. Muhakkak ki TFF bir karar alırken, orada eğitim ve gelişim departmanı diye bir departman var. Herhalde onlara sormuştur. Onlar da böyle bir şey dedi mi demedi mi bilmiyorum. "
"Sonuç itibarıyla Sayın Nihat Özdemir böyle açıklamış, uyacağız tabii. Ancak dünyanın hiçbir yerinde gerek futbolda gerekse herhangi bir kuruluş kısıtlanarak hiçbir zaman büyüme ve gelişme göstermemiştir; ama federasyonumuz bu işin en üst seviyesidir. Ne derlerse uyacağız; bizim için fark etmez. Problemin nerede olduğunu çözmemiz lazım. Oyuncuyu yerli ve yabancı diye değil, iyi, kötü, kaliteli veya daha kaliteli şeklinde ayırt etmelisiniz. Ne demek yerli ve yabancı oyuncu? Son senelere bakıyoruz. Türkiye'den en fazla dışarıya oyuncu gittiği dönem. Stoper yok diyorlardı, şu an dünyanın en önemli yerlerinde 4-5 stoperlerimiz oynuyor. Demek ki bu kural geçen sene gelse Ozan'ı satamıyorduk, 11 milyon da alamıyorduk... Burada konu bu değil ki, bizim yetiştirmede sıkıntımız var. Herkes konuşurken söylüyor ya... Altyapı yok deniyor. Yetiştirmede sıkıntımız var."
"Mesele yerli yabancı meselesi değil, mesele yetiştirmede. Şimdi herkes hazırlansın tekrar... 3-0'lık hükmen mağlubiyetlere. Gördük daha önce 4+2'de, 6+2'de... Şimdi de 8 Türk oldu mu olmadı mı diye herkes çetele tutacak. Muhakkak ki biz her şeye uyacağız ama inşallah doğru bir karardır. Bugün Dünya ve Avrupa şampiyonu olanların hepsinde serbest. Bu ülkede 10-12 milyon Euro'lara Türk oyuncuların bonservisleri olmadı mı? Oldu. Bizim oyuncumuz, yabancı oyuncu diye bir şey söz konusu olmamalı. Bu benim şahsi kanaatim. Kısıtlanarak, yasaklanarak insanlar gelişip büyüyemez. Benim düşüncem bu. Ona göre ayak uyduracağız zaten."