"SAVAŞ AÇARAK ŞAMPİYON OLAN TAKIM GÖRMEDİM"
Şansal Büyüka/Milliyet: Bu ülkede TFF’yi suçlayarak, hakemleri suçlayarak, hatta savaş açarak şampiyon olan takımı daha görmedim, duymadım, hatırlamıyorum. Hadi haklısınız diyelim. Rakip suçlu... Hakem hatalı... TFF maksatlı... Peki sizin hiç mi günahınız, hiç mi suçunuz yok? Her şey bir yana... En taze örnek: Sahada son dört maçtır hocanız yok. Fatih Terim’siz tabloya bakalım... 3 beraberlik, 1 mağlubiyet, kaybolan tam 9 puan... Hocanın yokluğu takıma bu kadar ağır hasar verirken, geçmiş yıllar bunun acı örnekleriyle doluyken, aynı tavırlarda ısrar etmek en azından, en hafif ifadesiyle “yanlış” değil mi? Kendi yanlışınız değil mi? Bu kadar puan farkının tek sorumlusu TFF, MHK, hakemler olamaz. Hep “Dış güçler” diye diye, futbolcularınızı da buna inandırdınız. Sahada rakibe, oyuna, sonuca isyan edeceklerine, hakeme isyan ediyorlar
"BU MAÇTA PATLAMA BEKLİYORDUM"
Osman Şenher:/Milliyet: Ne yalan söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Birçok futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiçbir şey yok.Ne yalan söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Birçok futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiçbir şey yok.Tamam kabul ediyorum, yönetici kısmında sorunlar yaşanıyor, ama bu futbolcuları ilgilendirmemeli. Onların görevi, sahada çıkıp topunu oynamak... 30 milyon taraftara ızdırap çektirmeye kimsenin hakkı yok. Galatasaray her şeyini koyup hakem hatalarına rağmen galip gelecek. Bunu neden yapamıyor? Orasını ben bilemem.Bu puan kayıplarına artık kimsenin tahammülü kalmadı.
"ORTA SAHAYA FERNANDO BULURDUM"
Rıdvan Dilmen: "İkinci yarısı iyi değildi oyunun. Maçın ilk 15-20 dakikası ve daha sonra dengelenen bir oyun. 4 oyuncu değişikliğiyle Başakşehir'in farka gidebileceği bir oyun şablonu kaldı ortada. Başakşehir, 3'e 4'e götürebilirdi ama son pas tercihleri çok kötüydü. Başakşehir de Galatasaray da 2 puan kaybetti. İçeride oynadığı için Galatasaray 2 puan kaybetti. Fatih Terim değişikliklerle risk aldı, riskin karşılığını 1 puanla aldı. Son dakikadaki frikik gol olsa 3 puanla alacaktı. Emre Belözoğlu, Türkiye demiyorum, dünya çapında bir teknik direktör olabilir. Türkiye'nin dışında çalışacak nadir hocalardan biri olacak. Bugün çok beğendiğim Emre Belözoğlu, oyunun son bölümünde doğru değişiklikler yapmadı. Tolga'yı çıkardı, Diagne'yle kullanıyordu duran topta onu Mustafa'yla kullanacaktı. Bu maçtan ders çıkarmalı. Göreve başladığından beri bu ligin lideri diyebiliriz Emre Belözoğlu için. Hafta içi gelişen olaylar, puan durumu, Trabzonspor'un kazanması, futbolcuları iyice düşürdü. Diagne'nin muhtemelen çapraz bağlarında problem oldu. Ben çok sağlıklı görmedim ama inşallah yanılırım. En az 3-4 ay diyorum. İnşallah yanılırım. Fatih Terim, Mustafa Muhammed'i bu takıma dahil edecekken Diagne sakatlandı. Kafasındaki değişiklik Diagne değildi hocanın. 1 değil, 4 kişi değiştirmek istedi böyle olunca. Galatasaray transferler yaptı ama ben önce orta sahaya bir tane Fernando bulurdum. Fernando demek açık kapatmak, öne doğru oynamak demek. Fernando olduğu zaman orta sahada ileri kim giderse gitsin diyebilirsin. Devre arasında 16'ya kalmış bir Galatasaray'ın orta sahaya mutlaka transfer yapması lazım. Gedson da zayıf kalır, Fernando diyorum.
"KONU LİG OLUNCA YERLERDE SÜRÜNÜYORSUN"
"SON HAFTALARIN EN İYİSİYDİ"
Güntekin Onay/Hürriyet: Son haftaların en iyisiydi ama yine 3 puan yok. Sarı kırmızılılar, 25. dakikadan sonra baskılı ve agresif oynadı. Galatasaray, Başakşehir karşısında ilk 25 dakikanın ardından bitiş düdüğüne kadar son haftaların en iyi futbolunu oynadı. Ancak yine de 3 puan hasretine son veremedi. Okaka’nın şık rövaşatasına kadar saha içinde istediği oyun planını sahaya yansıtan Başakşehir, öne geçtikten sonra Galatasaray’ın baskısını kıramadı. Oyunu rakip yarı alana yıkan sarı kırmızılılar bireysel hatalarla gelen 2 net fırsat yakalasa da Diagne bu pozisyonları gole çeviremedi. Senegalli futbolcu sürekli oynama devamlılığını kaybedince özgüvenini de tamamen yitirmiş bir görüntü ortaya koydu.
"HAKEM SİNİRİ PAHALIYA MAL OLDU"
Erman Toroğlu/Fotomaç: Diagne iki tane net gol kaçırdı. Ve Başakşehir'in golü geldi. Bu gole Galatasaraylı futbolcular çok itiraz ettiler. Hem Okaka hem de Marcao kuvvetli oyuncular, fizik olarak etkililer. Başakşehir santrforu zaten kalçayı dayadı mı, adamı zor hareket ettiriyorsun. Marcao bir denedi ama kendini yerde buldu. Okaka'nın da bence burada faulü yoktu, sonra röveşatayı yaptı, golünü attı. Başakşehir ikinci yarı maçı çevirecek pozisyonları yakaladı. Ama paslardaki son tercihleri yanlıştı. Emre de oyuncu değişikliklerinde geç kaldı çünkü takımı 70'ten sonra yoruldu. Galatasaraylı oyuncularda aşırı bir sinir vardı. Hakem siniri. Bu onlara pahalıya mal olur, yarın çok oyuncu atılır. Sarı-kırmızılılar bir anda 4 oyuncu değiştirdiler, bence doğru yaptılar. Ya kazanacaklardı ya da tamamen kaybedeceklerdi. Hani vardır ya Türkçe'de 'ya herro ya merro...'
"KADRO KALİTESİ SIRADAN"
Ahmet Çakar/Sabah: Galatasaray yine kazanamıyor ve üstelik iyi de oynamıyor. Baktığımızda Galatasaray'ın kadro kalitesi birkaç oyuncu dışında sıradan… Mesela ilk yarıda bir gol yediler; Marcao'nun kalitesine yakışmadı. Fiziği ile Stefano Okaka onu etkisizleştirdi ve mükemmel bir röveşata ile ağları buldu. Aslında Medipol Başakşehir iyi top oynamadı. Ne pas trafiği ne de hızlı hücumlarda başarılı bulmadım. Fakat dedik ya Galatasaray'da en büyük problem orta saha. Üretemiyorlar, yaratamıyorlar. Galatasaray'ı ipten Mostafa Mohamed aldı. Kornerden gelen topa iyi vurdu ve de golü yaptı. Tüm bunlara rağmen Galatasaray son saniyede kazanabilirdi de. Ceza alanının hemen dışı, cepheden kazanılan bir serbest vuruş; neredeyse yarım penaltı demek. Ama olmadı. Hakem Zorbay Küçük bence mükemmel bir maç yönetti. Eyyamın 'e'sini yapmadı, neredeyse verdiği her kararda haklıydı.