İttifakın mevcut lideri Jens Stoltenberg'in deyimiyle "NATO'nun çekirdeği" olan Washington Anlaşması'nın 5. maddesi, kısaca müşterek savunma maddesi de biliniyor. Birçok kişiye göre NATO'yu çok önemli ve özel bir ittifak yapan özelliği de bu.
NATO üyeleri, dışarıdan gelecek bir saldırıya karşı ortak savunma yapmak için anlaşmıştır, dolayısıyla bir NATO ülkesine savaş açmak, bütün NATO ülkelerine savaş açmak anlamına gelir.
Washington Antlaşması'nın 5. maddesinin altında şu karar yer alıyor:
Ancak aynı antlaşmanın 6.maddesinde, "Madde 5 açısından, Taraflardan bir ya da daha çoğuna karşı silahlı saldın, aşağıdakileri de kapsar: - Tarafların Avrupa ya da Kuzey Amerika'daki topraklarına, Fransa'nın Cezayir Bölgesine, Türkiye topraklarına veya Taraflardan herhangi birinin egemenliği altında olan ve Yengeç Dönencesi'nin kuzeyinde yer alan adalara yapılan silahlı saldırı; - Bu topraklarda ya da bu toprakların üzerindeki hava sahasında bulunan, ya da Antlaşma'nın yürürlüğe girdiği tarihte Taraflardan herhangi birinin işgal kuvvetlerinin üslenmiş bulunduğu herhangi bir Avrupa toprağında veya Akdeniz'de, ya da Yengeç Dönencesi'nin kuzeyindeki Kuzey Atlantik bölgesinde bulunan Tarafların herhangi birine ait kuvvetlere, gemilere, ya da uçaklara yapılan silahlı saldın" ifadeleri bulunuyor.
İdlib'de 33 Türk askerinin şehit olmasına neden olan saldırı, uluslararası kamuoyuna göre Şam'daki hükûmetin egemen olduğu Suriye topraklarının kuzeydoğusunda meydana geldi. Yani antlaşmanın 6. maddesine göre, Türk askerinin İdlib topraklarında maruz kaldığı saldırılar, NATO'nın müşterek savunma maddesini yürürlüğe sokmuyor.
NATO'nun 5.maddesi şu ana kadar sadece ABD'deki 11 Eylül terör saldırıları tarafından yürülüğe sokuldu.
(T24)