Seçilmeleri halinde kulübü her açıdan ileriye taşıyacaklarını ifade eden Özdemir şunları söyledi: "Yeni seçilecek yönetimin 300 milyon lira acil ödeme yapması gerektiği, yeni bir konu değil. Mevcut başkan Mustafa Cengiz de, diğer adaylar da hep bunu dile getiriyorlar. Bunu söyleyenler Galatasaray'ın büyüklüğünü ve nelere kadir olduğunu bilmeyenler! 300 milyon lira diye telaffuz edilen rakamın ne kadar olduğunu bilmiyorum. Çünkü biz 2 senedir mali genel kurul yapmadık. Böyle olduğu için de elimizde sadece söylentiler var.
Kulübü tefecilerin eline bırakmayız
Birincisi, bugüne kadar bu işi idare etmiş olanlar acaba bu paraları ceplerinden mi verdi? İkincisi, diğer adaylar ceplerinden mi verecek? Vereceklerse memnun olurum. Bizim kurduğumuz kadro, kulübü tefecilerin eline bırakmadan finansal sorunları halledebilecek güçte. Sıkıntımız yok. Eğer olsaydı zaten elimizi taşın altına sokmazdık. Bunun çözümü Galatasaray'ın kendisindedir. Adayların hiçbirisinde değildir. Galatasaray'a oyları ile yön verecek olanların düşünmeleri gereken konu; kimi seçmeleri gerektiği. Liyakata ve tecrübeye dayalı bir yönetim anlayışını mı kulübün başına getirecekler, yoksa gününü gün etmek adına 'Benim ismim de geçsin' diye düşünenleri mi? Veya kulübün geleceği ile alakalı birtakım ipotekler koyma adına Galatasaray'dan başka çıkarlar bekleyenlere mi?
Biz, ehil, ehliyetli, liyakatlı, konulara son derece hakim, yurt içi ve yurt dışında başarılı olmuş, Galatasaraylılıkları sorgulanmayacak güzel bir kadro kurduk. Diğer tüm adayların kadrosunda geçmiş yönetimlerden, eskiden kalan izler, esintiler, isimler var. Ama bizim arkamızda öyle bir şey yok. Galatasaray Kulübü, 30 milyon taraftarı ile Türkiye'nin lokomotifidir. Futbol takımı da Türk futbolunun! Futbol en büyük gelir getiren asetimiz. Onun dışına çıkarsak... Basketbolda yıllarca 'yenilmez armada' olmuş kulüp bugün küme düşmeme mücadelesi yapıyor. Bunu çok acıtıcı buluyorum. Seçimi kazanırsak, basketbolun başına Selim Demir'i getireceğim. Diğer amatör sporlarımız da var! G.Saray sadece bir futbol kulübü değildir, spor kulübüdür. Tüm branşlarda atağa kalkacağız."
Hesapsız transferler 20 yıldır iyileşmeyen yara
Falcao ile Diagne'ye toplamda 30 milyon Euro'nun üzerinde para verildi. İki senede 10 kere oynayan Falcao için Divan Kurulu toplantısında yaptığım konuşmada "Almayın" demiştim. Kayıtlarda var... Gomis gidince golcü arayışına giren Galatasaray hiç istifade edemediği Diagne'yi getirdi. 13 milyon Euro bonservis parası verdi ve sonra yollamak zorunda kaldı. Kulüp idarecilerimiz Falcao'nun peşinde aylarca koştu.
300 milyonun sebebi bu
Ötesine berisine bakmadan, sadece kendi şöhretlerini perçinlemek adına yıllık 7 milyon Euro'yu oraya yığdılar. Şu anda 200-300 milyon TL acil para ihtiyacından bahsediyorlar ya; işte bu... Bu hesapsız, kitapsız yapılan şeyler. Peki bu yeni mi? Hayır. Belli bir zamandan beri, belki 15-20 senedir Galatasaray'ın bir türlü iyileşmeyen yarası. Yıllardır bu hesapsız kitapsız transferler yapılmasa; Galatasaray'a her açıdan faydalı olabilecek niteliklere sahip, her an satılarak gelire çevrilebilecek futbolcular transfer edilseydi, kulübümüz kesinlikle bu hallerde olmazdı.
Yalvarıyorum, oy kullanın
3 sene iyiydiler, sonra ne oldu da 'düşman kardeşler' haline geldiler?
Benim, Fatih Terim ile alakalı kötü bir şey söyleme gibi bir lüksüm yok. Diğer adaylara da baktığımızda Terim ile en eski ağabey-kardeş ilişkisi olan, en eski tanıyan benim. Milli takıma ilk antrenör olmasında katkım olmuştur. Bununla da mutluluk duyarım çünkü başarılar ondan sonra geldi. Bizim, Fatih Terim'i dışlamak gibi bir niyetimiz olamaz. Ben şuna hep karşı çıktım; Terim'i bir seçim malzemesi olarak, oy devşirmeye yönelik kişi olarak düşünmek hem ona hem Galatasaray'a zarar veriyor. Bunu yapmayın! Son dönemde yönetim ile Fatih Terim arasında çok tatsız olaylar yaşandı. Dışa vurularak yaşandı bu olaylar. Burada Fatih Hoca'nın çok fazla problemi yaratan kişi olduğunu zannetmiyorum. Nedense bu durum hep saklandı.
Bizim önceliğimiz Fatih Terim
3 sene boyunca yönetim ile teknik heyet iyiydi. Birbirlerinin her türlü sorunlarına, sıkıntılarına göğüs gerdiler. Sonra ne oldu da bunlar 'düşman kardeşler' haline geldiler? Bunu anlamak mümkün değil! Bu yanlış bir şeydir. Ama şu an kulübün, futbolun içerisindeki bütün olayların hakimi Fatih Terim'dir. Görev bize düşerse, ilk yapmamız gereken; kendisiyle oturup konuşmaktır. Ama Fatih Hoca 'Ben sizinle çalışamıyorum' dediği anda Galatasaray'ın hocasız kalma gibi bir durumu olmaması lazım. Şu anda hazırlığımız yok çünkü önceliğimiz Terim'dir.
Transferde ilk hedef Hakan Çalhanoğlu
Transferde alakalı çalışmalarımız var. Benim gölümden geçen ilk futbolcu Hakan Çalhanoğlu. Galatasaraylılık duruşu ve Galatasaraylı oluşu ile. Ama imkanlar buna el verir mi, bilemem. Galatasaraylı ve Türk olması nedeniyle gönlümden geçen odur. İnşallah sponsor desteği ile Hakan Çalhanoğlu hedefimizdeki ilk futbolcudur.
Üç yıldır bir seçime hazırlanıyorum
Galatasaray Kulübü'nün her sene seçim yapmak gibi bir lüksü olamaz! Seçilecek kim ise, herkesin onun etrafında toplanması Galatasaray için bir çare olabilir. Yönetimlerin görev süresi 3 yıla çıktıktan sonra Mustafa Cengiz'den başka hiçbir başkan 3 sene görev alamadı. Onda da 2 kez seçimler iptal edildi. Bu işin maalesef çivisi çıktı! Biz de o çiviyi yerine oturtabilir miyiz diye bu işe talip olduk. Rahatımızı Galatasaray için bozuyoruz. Ben 3 senedir ekiplerimle beraber bu göreve hazırlanıyorum. Bize 'Niye 6 Mayıs'ta bildirmeniz de daha sonra başvurdunuz?' diyorlar. Günde 65-70 bin salgın vakaları ile karşılaşan bir ülkede seçimin mayıs ayında yapılamayacağı belliydi. Ben gündemi takip eden insanım. Kısaca tüm sebep budur!