Maçı değerlendiren hocamız, "Oyuna iyi başladık. Birçok korner kazanıp rakip alana yerleşmişken, Muslera'ya top değmeden gol yedik. Orada tek tesellim var; güzel gol yedik. Golün de güzelini yedik, onu da inkâr etmemek lazım. İlk yarıda bir tane 18 içinde topla buluşmaları var, onu da gol yedik. İyi reaksiyon gösterdiğimiz düşüncesindeyim. Pas oyununu ve toplu oyunu iyi oynadık. Gedson - Feghouli yerleşimleri, saha rotasyonları, bize arkasını manipüle etme imkanı verdi. Kerem solda oynamasına rağmen iki golünü de sağdan attı. Onu biraz gezdirdik. Oyunumuz Halil ve Kerem'e uygun olduğunu düşünüyorum. Oyunun kontrolünü maç boyunca kaybetmedik. Bugün zaman zaman baskıyı denedik. Onda da muvaffak olduk. Bu benim özlediğim bir şeydi. İnşallah onun dakika sayısını, zamanını biraz artırabilirsek ve daha doğru yaparsak çok memnun olacağım. Taylan orta sahamızda defans içi ile beraber 2,5 gibi oynadı. Saracchi'ye geniş yer verdik oyunu genişletmesi için. Golde markaj yapmamamız büyük hata; ama ondan sonra da gol fırsatı vermediğimiz gibi sayısız gol fırsatı bulduk. Rakibimize zor sorular sorduk. İşlerini zorlaştırdık. Göztepe takımı özellikle ileri oynayan elemanları çok kabiliyetliler. Her an her şeyi yapabilecek oyuncular. Kolay olmayacaktı; ama iki farkı daha erken bulsaydık çok farklı olabilirdi. Üç puan doğru yerde doğru zamanda geldi diyelim. Galatasaray, benim olduğum dönemlerde 5-6 maç böyle mağlubiyet veya beraberliklere alışkın değil. Bundan sonra sezon sonuna kadar daha iyiye gideceğimiz inancını taşıyorum. Bugün soyunma odası, benç, takım daha istekliydi. Beraberdiler. O da zaten sahaya yansıdı. Memnunum. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Göztepe'ye de başarılar diliyorum.” diye konuştu.
"Şöyle bakıyorum; yarım asra yakın hizmet etmişim ben kulübüme. Bir örnek vereyim, bazen oyunculara 'bay' geçince 3 gün izin verdiğim zaman, bir yere gitmeyerek kendimi hiçbir yere gitmeyerek evde cezalandırıyorum. Geçen hafta, 6 ay görmediğim kızım Merve ABD’den geldi. Baba kız çok özleşmiştik. Bir iki gün bırakmadık onu"
"Benim şöyle bir üçgenim var, Galatasaray, ailem, sevdiklerim. Ben bu üçgenin içerisindeyim 50 senedir. Ailesiyle, ailesi gibi saydığı dostlarıyla birlikte ve Galatasaray'la beraber olan bir üçgen içerisindeyim. Bazen ben de yumruklarımı sıkıyorum, bazen ben de yutkunuyorum. O arada da Galatasaraylılara verdiğim söz aklıma geliyor. Onlara söz verdim. Kendimi üzüyorum. Unutulmamalı ki ben de insanım, kırılabilir üzülebilirim. Galatasaraylılara söz verdiğim için bir kez daha yutkunuyorum. Ailemle, ailem gibi dostlarımla ve Galatasaray'la yaşıyorum. Kazanıyor kaybediyoruz. Bunlar olabilir; ama esas kaybedilmemesi gerekenleri daha önce söyledim.