"Dün akşam hadise olduğunda Abdurrahim bey ve çocuklarla buradaydım. Büyük geçmiş olsun. Allah canını bağışlamış. Omar, bizim hem saha dışında hem saha içinde çok değer verdiğimiz bir oyuncu. Omar bizim için çok kıymetli. Kendisi ile tekrar görüştüm. Kendisine tüm duygularımı ve düşüncelerimi aktardım. İkimiz biraz daha fazla duygusallaştık. O yüzden dışarıya çıktım. Galatasaray Spor Kulübü ve bizler onun için elimizden ne gelirse her şeyi yapacağız. Bundan herhangi bir kimsenin şüphesi yok. Kendisine de mücadele etmesini, bunu yenebileceğini söyledim. Kolay bir şey değil. Bu bir süreç. Bu süreç inşallah onun lehine işleyecek. Kolay bir hadise atlatmadı. Oyuncularım, yöneticilerimiz, tüm Galatasaraylıların ve futbolseverlerin iyi dileklerine, dualarına ihtiyacımız var."
"Benim ruh halim iyi olmak zorunda. Şöyle bir anlayışa sahibim. Muhakkak ki başa gelen şeyin daha ağırı ve beteri vardır. Şartlar ne olursa olsun Allah'a şükretmek lazım. İsyan etmemek lazım. Bunun daha kötüsü var mıydı dün? Vardı. Bununla yetinmek lazım ve buna hamd etmek lazım. İki defa Emre'nin aynı yerden ayağı kırıldı. Üçüncü olarak Muslera'nın ayağı kırıldı. Bunları sayabiliriz; ama bunlar hayat içerisinde olan şeyler. Bunların daha ağırları, daha kötüleri, Galatasaray camiasını ve futbol camiasını sarsacak daha büyük hadiseler olabilir miydi? Çok şükür olmadı. Olanla savaş vereceğiz. Hayatım boyunca kendi başıma gelen şeylerde veya ailemin sıkıntılarında hep böyle davrandım. Kendi oyuncularım veya başka takımların oyuncuları için de aynı şeyi düşündüm. Şükretmek lazım. Mevcudu yenmek için uğraşmak lazım. Yoksa bu endişe ve kahır insanı moral olarak çok daha kötü yerlere götürür. Ben hep bu açıdan bakıyorum."