Ajans 1905

Ekim Ayı Divan Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

GÜNDEM

Galatasaray Spor Kulübü Ekim Ayı Divan Kurulu Olağan Toplantısı, Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıya Başkanımız Mustafa Cengiz, İkinci Başkanımız Abdurrahim Albayrak, Başkan Yardımcılarımız Yusuf Günay ile Kaan Kançal, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Mahmut Recevik, Okan Böke ile Yönetim Kurulu Muhasip Üyemiz Dorukhan Acar katıldı.

Toplantıda gündem kapsamında Kulübümüzü ilgilendiren önemli ve güncel konular hakkında katılımcılara söz verildi. Bu bölümde Divan Kurulu Üyelerimiz Sedat Doğan, Ömer Tumay, Hayri Kozak, Sait Mısıroğlu, Turcan Bolayır, İbrahim Göknar, Özer Berkay, Naci Ekşi, Abdullah Zaimoğlu, Gürkan Elçin, Ayhan Özmızrak ve İbrahim Ziyal konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geldiler.

Toplantıda Başkan Yardımcımız Kaan Kançal, kürsüye gelerek kulübümüzün mali durumu hakkında sunum yaptı ve şu ifadeleri kullandı:

“Değerli Başkanlarım, değerli Divan üyeleri hepinize saygılarımı sunuyorum.

Yönetimimizin 2019 yılı Ocak – Haziran dönemine ait faaliyetleriyle ilgili bilgilendirme yapmak üzere huzurlarınızdayım. İlk olarak derneğimizin altında faaliyet gösteren merkez ve tesisler, spor şubeleri ve spor okullarını kapsayan; kulüp bireysel dediğimiz bütçe gerçekleşen rakamları ile ilgili bilgi vereceğim.

141 Milyon Lira zarar olarak bütçelediğimiz ilk 6 aylık faaliyetimizi, 6 ay sonunda 145 Milyon Lira zararla kapatarak bütçe uygunluğu açısından tutarlı bir altı ay geçirdiğimizi söyleyebiliriz.

Gene tablonun sol tarafı bütçe, sağ tarafı gerçekleşen rakamlarımız. 73 Milyon Lira altı aylık gelir bütçelemişiz; 70 Milyon Lira olarak gerçekleşmiş. Bizim geçmişten gelen birtakım sözleşme ve yükümlülüklerden dolayı ödemekle mecbur kaldığımız bu paraları gösteriyor. Bakacak olursak, 61 Milyon Lira gider bütçelemişiz. 57 Milyon Lira olarak gerçekleşmiş. 11.5 Milyon faaliyet karı bütçelemişiz, 12.5 Milyon olarak gerçekleştirmişiz. Faaliyet karlılığı anlamında başarılı bir 6 ay geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Diğer giderler kaleminde tablonun sağ tarafında gördüğünüz giderlerdeki 34 Milyon Liranın 29 Milyon Lirası, Sayın Ünal Aysal zamanında imzalanmış olan; stat hasılat paylaşım anlaşması sebebiyle derneğimizin Sportif A.Ş.’ye ödediği tutar. Bir alt satırdaki faiz gideri, bu da 32 Milyon Lira. 32 Milyon Liranın 29 Milyon Lirası, Sayın Dursun Özbek zamanında imzalanmış olan Riva Florya projesinden gelen parayı Deniz Faktoring’e kırdırmamız neticesinde ödemekle yükümlü olduğumuz faizin altı aylık taksit tutarı. 3.8 Milyon ödüyoruz ayda. Kur farkı gideri 18 Milyon. Bu ekonomideki kur dalgalanmasından kaynaklı ve derneğimizin Sportif A.Ş.’ye borcundan kaynaklı Sportif A.Ş. ödemekle yükümlü olduğu 76 Milyon Liralık faiz.

Bir ayı inceleyelim. Aralık sonu 358 Milyon borçla kapatmışız. Ocak ayında Sportif A.Ş., 12 Milyon + KDV faiz işletmiş. Dernek 38 Milyon Lira bir geri ödeme yapmış ve Ocak ayını 334 Milyon bakiye ile kapatmış.  Haziran sonuna bakarsak, altı ay neticesinde 447 Milyon Lira Derneğimizin Sportif A.Ş.’ye borç bakiyesi bulunuyor. Burada sadece faiz isteyen tutar sizlere gösterdik. Toplam Haziran sonu itibariyle derneğimizin Sportif’e borcu 577 Milyon Liraya ulaşmış durumda.

Biz her zaman yönetim olarak bunu hatırlatmak için size göstermeyi tercih ediyoruz. 10 yıllık Spor şubelerimizin geliri gider farkları, bu tabloda net gelir gider var. Sadece spor şubeleri var. Merkez ve tesisler, spor okulları yok. Bu tabloda finansman gideri yok, faiz yok, hiçbir şey yok. Üstte gördüğünüz rakamlar da yıllar bazında edilmiş Milyon dolar olarak zararlar. Bakın 2013 – 2014 yıllarında 33’er Milyon Dolarlık arka arkaya zararlarımız söz konusu. Şimdi bu 10 yılı topladığımızda yaklaşık 200 Milyon dolar civarı amatör spor şubelerimizde zarar var. Haziran sonu itibarıyla bu rakam aşağı yukarı bizim bankalara olan finansal borcumuza da eşit. Dolayısıyla biz dedik ki bu bizim için sürdürülebilir bir şey değil. 3 Milyon zarar benim biraz önce anlattığım 6 ayı gerçek, 6 ayı bütçe olarak hesapladığımız yıl sonunda çıplak spor şubelerinden hedeflediğimiz zarar. Bunun üzerine merkez, tesislerden ve spor okullarından gelecek karı koyduğunuzda 10 Milyon Liranın üzerinde ilk defa olarak karla kapatmayı hedefliyoruz.

Biraz da takım bütçeleriyle ilgili bilgi vermek istiyoruz. En büyük iki şubemiz olan Basketbol ve Voleybol takımlarını koyduk. Erkek ve kadın takımlarını ayırdık, ben toplam üzerinden gideceğim. 2017 - 2018 sezonunda 4.4 Milyonluk bir bütçeyle devraldık. Devraldığımızda tabi malum nakit akış problemlerimizden dolayı belki 5 aydır ödenmeyen ücretler vardı, ödemeler rötarlıydı. Zarar ediyorduk, bir şoklamayla 2.8 Milyona düşürdük takım bütçemizi. Gördük ki sportif başarılarımız bir önceki sezona göre daha iyi geldi. Bu sezonda faaliyetimizi kar bütçelediğimiz için, önümüzdeki sezon bütçelerimizi kontrollü olarak 2.8’den 3.2 Milyon Euro’ya yükselttik.

Voleybolda da aynı şekilde, 2.6 Milyon ile devraldık. Bütçemizi şoklayarak 1.8'e düşürdük. Bütçemizi kıstık ama tarihimizde ilk defa CEV’de final oynadık, birtakım başarılara imza attık.

Buradan da diyoruz ki biz bütçeleri kısmamışız, israfı kısmışız. Çünkü sportif başarılarımıza negatif bir etkisi olmadı. Önümüzdeki sezon için de gene kontrollü olarak takım bütçemizi 2.2 Milyon Euro’ya yükselttik.

Biz takım bütçelerimizi arttırmamıza rağmen faaliyetimizdeki kar hedefinden şaşmış değiliz. Mali disiplini tüm kararlılığımızla sürdürmeye devam edeceğiz. Bir de geçen yılın ilk 6 ayıyla bu yılın ilk 6 ayı arasında faaliyetimizdeki kar zarar durumuna bakalım.

2018’in ilk 6 ayında faaliyetimizde 17.8 Milyon zarar var. Bu yılın ilk 6 ayında bu 12.5 Milyon kara dönmüş durumda. Gelirleri karşılaştırırsak, geçen yıl ilk altı ayda 42 Milyon gelir varken; gelirimiz 70 Milyona çıkmış. Vergilerimizi doğru ve zamanında ödediğimiz için stopaj gelirlerimiz arttı. Reklam isim hakkı ve sponsorluk gelirlerimizi bu ekonomik krize rağmen ciddi bir şekilde arttırdık. 60 Milyon olan giderimiz bu ilk altı ayda 57 Milyona düştü. Enflasyonun etkisini de koyarsanız, giderlerimizde ciddi bir tasarruf yaptığımızı söyleyebiliriz.

Burada sunumlarımızda 50 Milyon, 60 Milyon bazen 100 Milyon bütçe şaşmaları oluyordu. Yani bir bütçenin 100 Milyon şaşması için o bütçeye çalışılmaması, takip edilmemesi gerekiyor. Biz artık 2 Milyon, 3 Milyon bütçe aşmalarının nerden geldiğini gününde ve titiz bir şekilde takip ediyoruz.

Bu mali sunumu geçen ay yapacaktık, yapamadık vakitsizlikten dolayı. Haziran sonu itibarıyla bütçe neticeleri bu. Biz geçen hafta Ağustos sonu itibarıyla bütçelerimize baktık ne durumdayız diye. Çok kısa onla da ilgili veri vereceğim.

Sekiz ay için 188 Milyon Lira zarar bütçelemişiz. 180 Milyon olarak kapatmışız. 13 Milyon Lira faaliyetimizi kar bütçelemişiz. Ağustos sonu itibarıyla faaliyetimizde 21 Milyon Lira kar var. Bu da mali disiplini ciddi bir şekilde sürdürmemizden kaynaklanıyor. Peki bu mali disiplini sağlamamızda ve sürdürmemizde etkin olan idari reformlar nelerdir? Çok kısa değinmek istiyorum. Yönetim Kurulu gündemi, satın alma, masraf girişleri ve avans sistemi elektronik ortama taşınmış ve denetim altına alınmıştır. Bu yolla aynı zamanda kurumsal hafıza da oluşturulmaktadır.

Yönetim Kurulu kararları öncesi yapılan bütçe denetimi ile onaysız ve kontrolsüz bütçe aşımlarının da önüne geçilmiştir. Yani Yönetim Kurulu kararı alınmadan, Yönetim Kurulu olmadan, sistem hem satın almayı hem avansı hem de harcamayı kabul etmemektedir. Bu sayede muhasebe kayıtları güncel olarak takip edilmekte ve bunun sonucunda bütçenin de güncelliği ve kontrolü sağlanmaktadır. Şubelere güncel bütçe oto takibi ile bu bütçeye uygunluk hedef olarak verilmiştir. Bu sayede tüm personel denetlendiğinin farkında olup bu bütçe sadık kalması gerektiğini öğrenmektedir.

Kulüp bireysel dediğimiz dernek sunumundan sonra Sportif A.Ş., yani TV yayıncılığın, mağazacılığın altında iştirak olduğu; mağazacılık ve gayrimenkulün de Sportif A.Ş.’nin altında bağlı olduğu Sportif A.Ş. konsolide mali tablolarını şu anda size anlatmaya başlıyorum.

Biliyorsunuz 31 Mayıs 2019’da sezonumuzu kapattık. Yıllık sezonluk bilançolarımızı bildirdik. Hasılatımız 627 Milyon TL'den 1 milyar 97 Milyon TL'ye yükselerek bir rekor kırmıştır. Bu hasılatı oluşturan en önemli gelir kalemleri 231 Milyon lirayla UEFA Şampiyonlar Ligi gelirlerimiz, 231 Milyon lirayla yayın hakkı gelirlerimiz, 177 Milyon Lira reklam, sponsorluk, isim hakkı gelirlerimiz, 169 Milyon lira futbolculardan gelen bonservis gelirlerimiz ve nihayet 165 Milyon lira gişe hasılatımız. Geçen yıl 22 Milyon brüt zarardan bu yıl 282 Milyon brüt kara ulaştık. Faaliyet zararımız geçen yıl 110.1 Milyonken, bu yıl 172.4 Milyon kar. Amortisman indirilmemiş haliyle 258 Milyon karımız var. Bundan finansman giderlerini düştüğümüzde, geçen yıl 216.3 Milyon zarar etmişken bu yıl 30.5 Milyon kar etmiş bulunuyoruz. Yani daha net gözükmesi amacıyla 216 Milyon zarardan 30.5 Milyon gibi net kara ulaşmış bulunuyoruz.

Bu arada gene rötarlar olduğu için geçen Divanda yapamadık bu sunumu. Bu divana da bir değer katma adına yeni bir rakam paylaşalım istedik. Normalde bizim 10 Ekim'de KAP’a bildirmemiz lazımdı. Haziran, Temmuz, Ağustos birinci çeyreğindeki rakamları da dün gece KAP’a bildirdik, burada size sunabilelim diye.

Henüz dün gece KAP’a açıkladık. Bu yıl 79.6 Milyon birinci çeyrekte Sportif A.Ş kar ile kapatmış bulunuyor. Tabii ki bunun içinde 9 aylıklar daha önemli. Birtakım gelirlerimiz tahakkuk etti, giderlerimiz etmedi. Önümüzdeki aylarda gelecek. Ama geçen yılla karşılaştırmalı ciddi bir rekor iyileşme olduğunu da görebiliyoruz.

Peki UEFA kriterleri açısından ne durumdayız bir de ona bakalım. 2017 - 2018 sezonunda 50 Milyon zarar kriterimiz vardı. Daha fazla zarar edemezdik, 49 Milyon Lira zarar açıkladık. Biraz önce izah ettiğimiz 2018 – 2019 sezonunda 20 Milyon Lira zarar kriterimiz vardı. 14 Milyon Euro kar açıkladık. Şimdi dikkatinizi çekecek diyeceksiniz ki 14 Milyon Euro, 30.5 Milyon TL ile tutmuyor.  UEFA nezdinde bu 30.5 Milyon karın içinde şu var. Her yıl UEFA bize sezon başına 2 Milyon Euro ceza kesiyor. Üç yıl için toplam 6 Milyon Euro.

Mayıs sonu itibarıyla bunun sadece 2 Milyonu gerçekleşmişti. Geri kalan 4 Milyon tahakkuktu. Biz bunların tamamını giderleştirdik. Ona rağmen 30.5 Milyon kaydettik. Geri kalan 4 Milyonu önümüzdeki sezonlara beklemedik. Bizden sonraki yönetimlerin daha rahat olabilmesi için biz bunların tamamını düştük. UEFA bu cezaları giderleştirmiyor. Kendi kestiği için bunu bizim gelir tablomuzdan düşüyor. Başka ne düşüyor? Tüm altyapı giderlerini saymıyor. Başka birtakım vergiler var. Biz onların nezdinde 14 Milyon Euro kar etmiş durumdayız ve bu durum UEFA tarafından da takdir görüyor. Örnek kulüp olarak gösteriliyoruz. Tabii bunlar bizim öyle ön planda gördüklerimiz, alt detayda ciddi takip ettiğimiz kriterlere tabiyiz. Normalde bizim UEFA'ya altı ayda bir ilerleme raporu sunmamız lazımken biz kendi iç denetimimiz ve UEFA ile ilişkilerimiz açısından bu raporu üç ayda bir sunuyoruz. Mesela bir takım değişik detaylı kriterler var: örneğin maaş kısıtı. Bizim maaşlarımız, operasyonel gelirlerimizin yüzde 60’ını geçemez. Bir başka kısıt amortisman kısıtı. Her sezon bir önceki sezondan daha az amortisman yapmamız, bunu ayırmamız lazım. Amortisman giderimizin bir önceki sezona göre daha düşük olması gerek. Bu ne demek? Örneğin futbolcu bonservisleri biliyorsunuz sözleşme süreleri boyunca amortismana tabi. Yani biz her sezon bir önceki sezondan daha az bonservis harcaması yapmalıyız. Biliyorsunuz daha yeni bir transfer sezonunu kapattık. Bu transfer sezonunda. Luyindama’yı saymazsak, ki ara sezonda almıştık onu, yaz döneminde takımımıza 13 tane futbolcu kazandırdık. Ben bu isimleri hızlıca okuyorum: Adem Büyük, Ryan Babel, Jimmy Durmaz, Şener Özbayraklı, kalecimiz Okan, Seri, Emre Mor, Nzonzi, Radamel Falcao, Florin Andone, Lemina, Taylan Antalyalı ve Ozornwafor. Değerli Galatasaraylılar biz bu futbolcuların tamamına 300 bin Euro bonservis bedeli harcadık. Kiralama bedelleri de 3.8 Milyon Euro yapıyor. Toplam 4.1 Milyon Euro ediyor. Bu transfer politikası başarısı aynı şekilde sporcu ücretlerine yansımadı. Bunu da itiraf etmemiz gerek. Sporcu ücretlerinde biz beklentimizin, bütçelerimizin üzerine aştık ama bunu gelir attırıcı birtakım tedbirlerle sezon içinde gidermeyi hedefliyoruz. Galatasaray’da hep söylenir. Futbolcu satışında üçe aldık, bire sattık; beşe aldık, ikiye sattık. Hep zarar ettik. Biz onlara da bir bakalım dedik. Burada sadece futbolcu satışından doğan kar, zarar var. Burada alınan futbolcular yok, yani alıp sattığımız futbolcuların satış karı, zararı var. Mayıs 2013’te 7.2 Milyon zarar, 2014'te 700 bin zarar, 2015'te 2.8 zarar, 2016'da 19 Milyon kar, 2017'de 2.6 Milyon zarar, Mayıs 2018'de 95 Milyon kar, Mayıs 2019'da 159 Milyon kar futbolcu satışından elde etmiş bulunuyoruz.

Bu sezon Şampiyonlar Ligi maçlarının da etkisi oldu. Taraftar ortalamamız her geçen sene artıyor. 36 binden 37 bine, 37 binden 45 bine yükselen bir ivmeyle Galatasaray tarihinin rekor seviyesinde takımımızı desteklemeye geliyorlar. Bu vesileyle büyük Galatasaray taraftarına bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum, bu müthiş bir rakam. Yönetimimiz döneminde 123 adet loca sattık, 26 adet daha satmamız gereken loca bulunuyor. Onları da hızlı satmayı hedefliyoruz.

Mağazacılık da Sportif A.Ş.’nin altında bir bağlı kuruluş. Mağazacılıkla ilgili geniş bir sunum yapmamız gerekiyor ama ben o sunumu şimdi çıkarıyorum çünkü zaman kısıtımız var. Bence ayrı bir Divan'da detaylı bir şekilde mağazacılıkla ilgili bir sunum yapmamız gerekiyor. Şunu söyleyebilirim mağazacılıkla ilgili bazı zaaflarımızı tespit etmiş durumdayız. Bu zaafların üzerine süratle giderek bizi aşağı çeken tüm problemleri sonlandırmak üzere çalışmalarımızı cesaretle yapıyoruz. Ve mutlaka bu süreci sonuna kadar götürerek neticelendireceğiz.

Bu mağazalarda mal yok konuları var. Onlarla ilgili şu anda birtakım şeyler anlatacaktım ama onlara da bir sonraki Divan'a bırakalım. Şimdi Sportif A.Ş.’yi bitirmeden önce, değerli Galatasaraylılar biz ne zaman KAP’a bir açıklama yapsak ya da kar açıklasak gündeme iki tane konu düşüyor. Ben bu konularla ilgili birtakım açıklamalar yapmak istiyorum. Nedir bunlar? Kar – makyaj, adat faturaları, Sportif'in derneğe kestiği adat faturalar… Bir diğeri söylenen de ‘Şampiyonlar Ligi’ne girdin. Şampiyonlar Ligi’ne girmesen çok ciddi zarar ediyordun.’

Sportif A.Ş.’nin faiz faturalarıyla kar ettirildiği söylemi asılsız bir söylemdir. Derneğimiz o eksik olan fonlama ihtiyacını bankadan karşılayamadığı zaman bu ihtiyacını Sportif AŞ’den karşılıyor. Bankadan karşılasaydı ödeyeceği kredi faizini Sportif A.Ş.’ye ödüyor. Yani gayet adaletli. Dernek için bir şey söyleyemeyiz. Sportif A.Ş. kasasında nakit olmadığı için gidiyor, ihtiyacı olan bu parayı bankadan kredi kullanıyor. Bunun karşılığında bankaya da bu kredinin faizini ödüyor. Bunu Derneğe kullandırdığı paradan tahsil ediyor. Dernekten alıyor, götürüyor; bankaya ödüyor. Bu iki işlem birbirini netliyor ve bizim faaliyet karımızın altında finansman giderinde birbirini denkleyerek düşüyor. Size gösterdiğim 30.5 Milyon kar çıkmadan önce bunlar birbirini denkleyerek zaten gelir tablomuzdan düşüyor. Bir de bu bizim keyfi kestiğimiz bir faiz faturası değil. Bu SPK mevzuatı gereği hissedarlarımızın hakkını korumak için kesmekle mükellef olduğumuz faiz faturaları.

Ben sizinle şu verileri paylaşmak istiyorum. 31 Mayıs 2019 itibarıyla Sportif A.Ş.’nin dernekten alacağı 543 Milyon lira. Aynı Mayıs 2019’da bir rakibimizin dernekten alacağı 1 Milyar 573 Milyon lira, yani üç katı. Geçen sezon boyunca Sportif A.Ş.’nin derneğe işlettiği adat faturası 123 Milyon, rakibimizin 373 Milyon. Biz aynı dönemde 30.5 Milyon kar açıkladık, rakibimiz 205 Milyon zarar açıkladı. Bizim eğer kar çıkarmak gibi bir endişemiz olsaydı, UEFA bize her sezon 2 Milyon ceza kesiyor. Bunun 2 Milyonu gerçekleşmiş; 4 Milyon tahakkuktu, biz hepsini düştük. Bu 40 küsur Milyona tekabül ediyor. Bitmedi, bağımsız denetim firmamız birtakım dava karşılıklarını sanki biz kaybetmişçesine ayırıyor. Bu da aşağı yukarı 10 Milyon TL'nin üzerinde. Biz bunları hepsini zorlayarak bu tabloları sokabilirdik. Kaldı ki UEFA kriterlerimiz bu sezon için bize yirmi Milyon zarar hakkı veriyor. Dolayısıyla bizim böyle illa zorlayalım kar çıkaralım gibi bir endişemiz yok. Peki bu borcu kapatmamız gerekiyor mu? Evet gerekiyor. Bu borç bizim bir kaderimiz mi? Hayır değil. Peki kapatabilir miyiz? Kapatırız. Güçlü bir Genel Kurulu idaresi ile bu borcu kapatırız. Hatta gerekirse bir de tüzük maddesi koyarız. Hukuken engelleyemeyiz ticaret kanununa göre ama ilkesel olarak bir daha borç ilişkisine girmeyecek diye bir tüzük maddesi koyarız. Bir daha da borçlanmaz.

İkinci konu Şampiyonlar Ligi. Şampiyonlar Ligi’ne giriyoruz ve biz Şampiyonlar Ligi sayesinde kar ediyoruz. Tabii ki Şampiyonlar Ligi bizim kar etmemizde önemli bir etken. Real Madrid de Barcelona da Şampiyonlar Ligi’nde oynayıp kar ediyor. Zaten bizim hedefimiz o, her yıl Şampiyonlar Ligi’nde oynamak. Bu sebeple kar ediyoruz algısı şundan yanlış. Biz takım bütçemizi Şampiyonlar Ligi'ne göre organize edip ayarlıyoruz. Eğer Şampiyonlar Ligi hedefimiz yoksa giderlerimizi kısarız, takım bütçelerimizi kısarız ve yine kar ederiz. Ama Şampiyonlar Ligi'nde oynayarak kar etmeyiz.

Ben de merak ettim, yönetim olarak açtık baktık. Sportif A.Ş.’nin son 10 yıldaki tek karı bu yıl. Geri kalan dokuz yıl zarar. Bu on yılın altısında Galatasaray, Avrupa kupalarında oynamış. Hatta bunun dört yılı Şampiyonlar Ligi, bir yılında da tur atlamış. O yıl gelen Şampiyonlar Ligi geliri bu yıl gelen gelirden bile yüksek. E kar nerede? Değerli Galatasaraylılar, demek ki nasıl kar ettiğimizi sorgulayacağımıza geçmişte nasıl zarar ettiğimizi sorgulamamız lazım. Üzgünüz ama kar ediyoruz.

Son olarak konsolide Galatasaray Spor Kulübü’nün konsolide mali verileri. Bu tablolar esasında tartışmaya en mahal vermeyecek tablolar. Neden? Galatasaray Spor Kulübü'nün altındaki tüm bağlı kuruluşları ve tüm faaliyetleri bir havuzun içine attığınızı düşünün, tepeden bakıyorsunuz hepsi bir arada ve şirketler arası faturalaşma, işte Derneğin Sportif’e borcuymuş ona kesmiş adat falan hepsi bunun içinde birbirini netliyor. Bir yere bir şey kaçıramıyorsun, biz de onun için en çok bu tabloları seviyoruz. İlk olarak bir bilanço verisi. Net borcumuz ve net işletme sermayemiz.

Değerli Galatasaraylılar, biz geçmiş divanlardan birinde anlatmıştık. Biz şimdiye kadar VUK yani Vergi Usul Kanunu Mizan kayıtlarına göre bu bilanço borç alacağımızı size raporluyorduk. Fakat o tabloların konsolideye uygun olmadığını düşünüyoruz. Neden? Çünkü konsolide demek borç ve alacağın birbirini elimine etmesi demek yani birbirini netlemesi demek. Netler konsolide tablolarda. Fakat burada şöyle oluyordu şimdiye kadar, diyelim Derneğin Sportif’e borcu var borç kalemimiz yükseliyordu, karşılığında aynı tutarda Sportif’in alacağı var alacak kalemimiz yükseliyordu. Hem borcumuz hem alacağımız şişik gözüküyordu. Bu konsolide mantığına aykırı. Biz artık Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına uygun konsolide Galatasaray'ın net borcunu ve net işletme sermayesini sizler artık açıklıyor olacağız bundan sonra da daha doğru veri almanız adına bunun böyle yapılmasının gerekliliğini düşünüyoruz. 6 aylık karşılaştırmayı açıklıyorum. Geçen yılın ilk 6 ayıyla bu yılın ilk 6 ayı. Görüyorsunuz kısa vadeli ve uzun vadeli banka finansal borçlarımız. Net borcumuz bir 1 Milyar 65 Milyondan 1 Milyar 254 Milyona yükselmiş ama 1 Milyar 65 Milyon TL olarak bir önceki. Yani bunun üzerine enflasyon etkisi koyduğumuzda ben baktığımda göreceli olarak bir kötüleşme yok. Finansal borç benzeri kalemler olarak tanımlayabileceğimiz, uzun süredir ödeyemediğimiz piyasa borçlarımızı da, eninde sonunda krediyle ödenecekleri ve finansal borç olarak sayıldıkları için, şeffaf ve doğru biçimde kar verme adına net borç miktarımızla topluyoruz.

Geçen yıl 1 Milyar 477 Milyon TL’den bu yıl 1 Milyar 610 Milyon TL’ye yükselmiş. Enflasyon etkisi görüyorsunuz aşağıda Euro olarak da 278 Milyon Euro’dan kur artışı ile 245 Milyon Euro’ya net borcumuz da gerilemiş. Bir altta da işletme sermayesi açığımız. Bu da 88.4 Milyon TL. 69 Milyondan çıkmış, Euro olarak bakarsak da aşağı yukarı 13-13 buçuk seviyede işletme sermayesi açığımız görünüyor. Bir diğer bilanço kalemi kredilerle ilgili… 2015 yılından 2019 yılına kullanılan krediler ilk kolon kullandığımız ana para kredi, ikinci kolon sarı kolon anapara karşılığında ne kadar anapara kredisi kapattık niye önemli çünkü kapatamadığımız bir borç sarmalı olarak bir sonraki yıla devroluyor ve en dipteki küçük olan gri kolon koyu gri olan kolonlarda o dönemde ödenen kredi faizleri. 2018 yönetimimize geldikten sonra ilk defa 663 Milyon TL bir kredi kullandık, bundan daha fazla 817 Milyon TL bir anapara kredisi kapattık. Maalesef ekonomik krizden dolayı 160 Milyon TL gibi bir faiz ödemeye maruz kaldık. Bu yılın ilk 6 ayında 461 Milyon kullandık, karşılığında 312 Milyon kapattık.

Gene ilk 6 ayda 136 Milyon konsolide de kredi faizi ödemek zorunda kaldık. Sağ tarafta gördüğünüz de toplam yönetimimiz esnasında toplam kullanılan, 30 Haziran’a kadar olan krediler 1 Milyar 124 Milyon kullanmışız. Çok az bir farkla 1 Milyar 129 Milyon olarak kapatmışız. Bu dönem zarfında da 296 Milyon kredi faiz ödemişiz. Şimdi bu kredi faizi derken bu şahsi kefaletlerle ilgili gene benim bir beyanım oldu. Bunun üzerine birtakım görüşler geldi. Bu konuyla da ilgili bir açıklama yapmak istiyorum. Dendi ki benim söylemiş olduğum şahsi kefalet rakamlarıyla beyaz faaliyet kitapçığımızda açıklanan şahsi kefalet rakamı tutmuyor. Tutmaz tabii çünkü bakın şahsi kefalet tutarı beyaz kitapçığımızda bilançonun altında bir dipnot olarak yazılıyor ve o tarih itibarıyla rakamı söylüyor.

Bilanço biliyorsunuz bizim zaman içinde faaliyetimizi belli bir noktada durdurur, onun fotoğrafını çeker yani o anlara ait rakamlar. Benim açıkladığım tarihle, o tarihteki şahsi kefalet tutarlarının tutmasına imkan ihtimal yok. Şu anda baksam şu andaki de tutmuyor kitaptakiyle. Neden tutmaz çünkü çok hareketli bir nakit akışımız var, bir taraftan kredi kullanılıyor, çeklere, kredilere şahsi kefil olunuyor, bir taraftan da ödemeler yapılıyor ve o şahsi kefaletler boşalıyor. Sabah kredi kullanacağız şahsen kefil imzası atılıyor öğleden sonra geçmişten gelen bir kredi üzerinde şahsi kefalet olan bir kredi ödeniyor kapanıyor, gün içinde bile bu rakamlar oynuyor. Dolayısıyla tutması mümkün değil, illa alıp kendime bir özeleştiri yapacak olursam zaten Galatasaray ilkelerine göre bu makamları işgal eden kişilerin değerleri verdikleri kefaletlerle ölçülmez dolayısıyla ben de bir özeleştiri yapacaksam bu rakamlar doğru ama kendime bu şekilde bir özeleştiri yapabilirim.

Nakit akış tablomuz… Biz tabii bu tablo üzerinden değerli Divan üyelerimizle bazı görüş ayrılıkları yaşıyoruz ama biz bu tabloyu yönetim olarak, şeffaf olmak adına sizlerle paylaşmayı her zaman sürdüreceğiz. 2.8 Milyar TL’lik bir nakit geçişi sağlamışız karşılığında da bu rakamın nerelere harcandığı ana başlıklar altında görüyorsunuz. Alt detayları isteyen olursa da ayriyeten gönderebiliriz. Basına kapalı Divanda bununla ilgili sorular geldi. Bu 2.8 Milyar gelir olmuş, nereye gitti bu paralar, nereye gitti bu gelir? 2.8 Milyar gelir yapmışız.

Şimdi bu 2.8 Milyar TL’lik gelir değil bu bir nakit giriş, gelir bizim gelir tablomuzu da biraz önce sundum birinci satırındaki hasılat satır. Kullandığımız kredi Galatasaray’ın gelir tablosunda bir gelir yazılamaz. O zaman biz bugün 10 Milyar kredi kullanalım ertesi gün de kapatalım Galatasaray’ın geliri 10 Milyar oldu değil böyle bir şey mümkün değil. Dolayısıyla bu bizim gelirimiz değil bu bizim nakit giriş ve çıkış tablomuz. Bir taraftan geçmişten gelen kredi borçlarımızı kapatmak için limitlerimizi kullanarak kredi kullanıyoruz. Bir taraftan onları kapatıyoruz. Ne kadar kullanıp, ne kadar kapattığımızı biraz önceki tablo da zaten izah ettim. İlk satıra bakarsanız 1 Milyar 123 Milyon TL kredi kullanarak bu nakit girişini sağlayıp 1 Milyar 424 Milyon TL faiziyle birlikte de bir kredi kapaması gerçekleştirmişiz. Bir konu daha oldu basına kapalı Divanda 2.7 Milyar sermaye artışı yaptınız, nasıl ödeyeceksiniz? Biz sermaye artışı yapmadık, biz sermaye tavanını arttırdık. Sermaye tavanını arttırmak sermaye artışı yapmak demek değildir. Sermaye tabanını belirleyip, 5 yıl içerisinde istediğimiz tutarlarda o tabana kadar sermaye artışı yapabilirsiniz. Bizim Sportif’in sermayesi 540 Milyon TL, sermaye tavanı da 540 Milyon TL'ydi. Biz ileride muhtemel sermaye artışı için sermaye tabanımızı arttırdık ve ileriye dönük bir hazırlık yaptık. İster 10 lira arttırırız ister 100 lira arttırırız ister 1 Milyar arttırırız bu bize kalmış.

Değerli Galatasaraylılar, Galatasaray Spor Kulübü eksi nakit akışı giden bir kulüp. Neden? Çünkü görüyorsunuz mali tablolarda uzun yıllardır arka arkaya mütemadiyen çok yüksek montanlarda zarar ettik ve nakit rahatlığımızı kaybettik. Şimdi bunun düzelmesi için bizim uzun yıllar arka arkaya yüksek montanlarda kar etmemiz lazım. Yani böyle 30.5 Milyonlarda falan değil nasıl 200 Milyon, 300 Milyon zarar etmişiz 200 Milyon, 300 Milyon kar etmemiz lazım arka arkaya ki biz onu nakit rahatlığını hissedelim. Biz bunu uzun yıllar götüremeyeceğimizi sürekli temerrüt riski, sürekli davalar, sürekli hacizler, Galatasaray Spor Kulübü bir finansal borç yapılandırılmasına ihtiyaç duymuştur ve devletimizin de önayak olmasıyla kulüplerimiz de böyle bir imkan sağlanmıştır. Bununla ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Biz ne yaptık? Biz 850 Milyon liralık bir finansal borcumuzu ve bunun üzerine vadesi geçmiş borçlarımızı kapatmak koşuluyla 250 Milyon TL bir nakit girişi sağlayarak toplam yapılandırmaya konu 1.1 Milyar lira bir finansal borcumuzu uzun vadeye öteliyoruz diyorum çünkü bu süreç devam ediyor yani yeni vadelere teminat tesisi sürüyor daha henüz tamamlanmadı.

Bunun koşullarını ne? Bunun koşulları 2 yıl anapara ödemesiz 5 yıl, 3 yıl %5, 4. yıl %15, 5. %80 faiz ödemeleri. İlk yıldan itibaren 6'şar ayda bir, 5+ TÜFE+ 5'de TÜFE oynuyor, düşünce düşüyor yükselince yükseliyor. Bu yapılandırmanın bize faydaları nedir? Yapılandırmadan önce her gün temerrüt riski yaşıyorduk bir kere bu temerrüt riskimiz azalmıştır. Faiz yükümüz %30'lardan %20'lere düşmüştür ve TÜFE düştükçe %15’lere doğru bir düşme söz konusudur.

Tüm döviz borçlarımız en ufak bir 10 Milyon Euro hariç tüm döviz borçlarımız TL'ye dönmüştür ve kur riskimiz bertaraf olmuştur. Zaman zaman faiz giderinden daha fazla olabilecek dava, dosya, haciz masraflarımız, vadesi geçmiş 250 Milyon TL borcumuzu kapatmak suretiyle ortadan kalkmıştır.

Futbolcu bonservislerini geçmişte yaşadık kaybetme riskimiz azalmıştır ve en önemlisi tüm gelirlerimiz temlikliydi yani geçmiş yönetimlerde biz de biliyorsunuz kredi kullanıyoruz ne yapıyoruz bunun için gelirlerimizi bankaya temlik ediyoruz. Biz gelirimizi diye yazıyoruz ama o gelirlerin birçoğunu görmüyoruz niye geçmişte temlik edilmiş geliyor bankanın hesabına geçiyor ve kullanılan kredileri kapıyor. Biz ve yakın vadedeki temlikleri kaldırarak bu yapılandırma şartlarına göre uzun vadeye yeni temlik tesisleriyle yeniden tesis ediyoruz. Böylece bu nakit girişlerimizi, gelirlerimizi kullanabilecek hale geliyoruz. Konsorsiyum bankalarının bizden beklentileri ne? Yani biz ne verdik?

Değerli Galatasaraylılar, biz fazladan bir şey vermedik. Teminatları havuza getirdik ve mevcut teminatları yeni vadelere yeniden tesis ediyoruz. Bizden başka ne bekliyorlar? Bütçe. Bir bütçemiz var ve biliyorsunuz bir TFF Talimatnamesi var bu bize ait değil bütün kulüplere ait. Biz bu TFF talimatnamesine uymak zorundayız. İkincisi UEFA kriterlerimiz var. Bu UEFA kriterlerine uymak zorundayız zaten de uymak için nasıl bir çaba gösterdiğimizi görüyorsunuz. Üçüncü olarak bizim mali disiplini sürdürme taahhüdümüz var zaten mali disiplinimizi de sürdürmek zorundayız. Matematiğe uygun olmayan popülist ilave borçlanma yapmayacağız. 5 yıl sonra deniyor ki bu %80’i nasıl ödeyeceğiz? Biz bu %80'i 5 yıl sonra ödemeyeceğiz. 5. yıl sonunda biz anapara finansal kredi borcumuzu %20 aşağı düşürmüş olacağız. O geri kalan %80'i o gün yeniden yapılandıracağız.

O gün bakılacak TFF şartnameler artısı eksisi ne oldu, yeniden bir regülasyonla yeniden yapılandıracağız. Umarım bu kısa açıklama yapılandırma için, daha net anlamanız için yeterli olmuştur. İmzalandı, şu anda yeni temlik tesisleri sürüyor yani daha bitmedi. Gene konsolide 6 aylık karşılaştırmalı gelir tablomuz… Tüm kulübün 6 aylık karşılaştırmalı gelir tablosu. En son satıra dikkatinizi çekiyorum bu dönem zararımız 311.6 Milyondan yaklaşık 175 Milyon liralık bir iyileşmeyle 137.7 Milyon dönem zararına gerilemiş durumda. 6 aylık karşılaştırmada 175 Milyon liralık bir iyileşme var bu kulüp konsolidenin tamamı. Hemen üsteki 154.9 Milyon finansman gideri konsolide olduğu için orada bu bahsekonu Dernek - Sportif arasındaki adat faturaları hep birbirini netlemiş ve elimine etmiş durumda yani orada yok. Faaliyet zararına bakın, kırmızı kolona faaliyet zararı geçen sene 173.2 Milyondan 15.5 Milyona yükseliyor ve biz bunun üzerine yaklaşık 155 Milyon lira bir finansman gideri yaparak 137 Milyon lira zarar ediyoruz. Yani bizim zararımıza yol açan finansman giderimiz. O finansman gideri olmasa biz kar edeceğiz kulüp konsolide olarak. Şimdi bunun için de ne yaptık, biz mallarımızı sattık Riva ve Florya. Amaç neydi, hedef neydi? Hedef kredi borcumuzu bankalara olan kredi hükümlülerimizi finansal borçlarımızı sıfırlamak ve bu finansman giderlerinden kurtulmak. Bu vesileyle bu konuyla da ilgili kısa bir özet yapacağım. Riva ve Florya konusuyla ilgili durum ne? Biz Emlak Konut ile Riva için 761 Milyon lirayı minimum 6 yıl içinde, Florya'dan da 237 Milyon lirayı minimum 4 yıl içinde gelir elde etmek koşuluyla bir hasılat paylaşımı anlaşması yaptık. Emlak Konut garantör. Bize Riva için 6 yılda 761, Florya için 4 yılda 237 Milyon lira garanti ediyor minimum. Üstü olursa üstü de gelecek. Fakat biz diyoruz ki bir alt protokolle bir arsa bedeli belirleniyor. Deniyor ki 388 Milyon Riva’nın arsa değer 120 Milyon da Florya'nın arsa değeri toplamı 508 Milyon. Emlak konut bize diyor ki ben arsa bedelini gelecek olan bu hasılattan mahsup etmek koşuluyla sana 6’şar aylık taksitlerle 30 Eylül 2018’den başlamak üzere ödeyeceğim diyor. Yani 508 Milyon gelir bize taahhüt edilince biz hemen o dönemde o 508 Milyonu gidiyoruz Deniz Faktoring’e kırdırıyoruz. 341 Milyon Lirayı nakit cebimize alıyoruz, harcıyoruz. Bunun için de 167 Milyon Lira Deniz Faktoring'e faiz borçlanıyoruz. İşte o dernek anlattığımız 3.8 Milyon ayda ona ödüyoruz. Emlak Konut bize ne diyor? Ben diyor bu 508 Milyonu gene gelecek olan hasılattan mahsup etmek üzere 5 taksitte size ödeyeceğim. 30 Eylül’de başlayacağım 6 ayda bir ilk taksit 152 Milyon, 2. taksit 101 Milyon, 3. taksit 101 Milyon, 4. taksit 76 Milyon, 5. taksit 76 Milyon toplam 508 Milyon başlıyor, 152 Milyonu ödüyor, fakat bakıyor ki beklediği gelirden hasılattan mahsup edip ödeyecek ya öyle bir hasılat gelmemiş. Onun üzerine ne yapıyor 105 Milyon bizim adımıza kredi kullanıyor ve bunun faizini bizim cari hesabımızda borç kaydediyor. Yani ben o ödediğim 167 Milyon faizin üzerine bir de o borcu üstleniyorum. Peki 2. taksit ödemesi geliyor. O da 101 Milyon onu da ödüyor. Bir bakıyor ki gene hasılat gelmemiş bir de ilk taksitin faizi binmiş hepsini üst üste topluyor eksik ne kadar 140 Milyon bu sefer benim adıma 101 Milyon ödeyeceği taksit 240 Milyon Lira kredi kullanıyor, bu 140 Milyon Liranın da faizini benim cari hesabına borç kaydediyor. Geliyor 3. taksit 101 Milyon.

30 Eylül yani 10 gün önce o taksiti ödemeyeceğim, ben oynamıyorum diyor ve sözleşmeyi feshediyor. Şimdi tabii şöyle bir endişe var. Hasılat paylaşımından mahsup etmek üzere bize bu arsa değerini ödüyordu ya hasılatın gelmeyeceği korkusuyla ve bu cari hesabın terse döneceği korkusuyla, yani zaman içinde bu faiz adat faturalarıyla bizim boşluğumuzu alacağımızı geçeceği korkusuyla, Emlak Konut bunu garantör olmasına rağmen feshediyor. Gerekçe olarak ne gösteriyor, siz Florya’yı boşaltmadınız. Biz Florya’yı elimizde olmayan sebeplerden dolayı boşaltmadık. Şimdi diyelim ki boşalttık, bize gösterilen yer bizim bir taşınma maliyetimiz var. Yani tam detay hesap 100-150 Milyon gibi bir taşınma maliyetimiz de öngörülüyor. 120 Milyona Florya’yı satıyorum, 150 Milyona gelir paylaşımından 237 bekliyoruz ama arsa bedeli üzerinden konuşuyorum ondan sonra gidiyorum daha fazlasını taşıma bedeli için harcıyorum. Basına kapalı Divanda da söylendi Galatasaray Kulübü’nün üzerinde bunu yüklemezdik birileri bunu öder de ama iş öyle olmuyor ateş düştüğü yeri yakıyor. Bırakın 150 Milyon gün oluyor biz 150 bin lira para bulamıyoruz. Dolayısıyla Galatasaray bu varsayımlarla hareket edecek bir kulüp değildir ve etmemelidir. Bizim malımız bize kıymetli. Biz o zaman döndük dedik ki madem sebep bu, sen Florya'yı bu işin içinden ayır, ver Florya’mı bana geri aktifime koyayım, o 120 Milyonu da bana yapılandır. Zaten Riva ile ilgili böyle bir şey söyleyemeyiz çünkü yüklenici firma inşaat yapan girmiş yapmış güzel villaları satmış, sen arsamı bana iade et diyemezsin ki o arsayı ne yapacak villaları yıkacak geri alacak hali de yok Riva’da kendi içinde yürüsün, çözüm bu. Tabii ki Kemerburgaz kıymetli tabii ki oradaki haklarımızı sonuna kadar takip edeceğiz ama bizim için Florya da kıymetli. Değerli Galatasaraylılar, tabii çünkü burada hem Emlak konut bir taraf, hem bankalar hem de Galatasaray Spor Kulübü, tüm taraflar bu konunun yapıcı çözümü için gerçekten bir emek sarf ediyor. Umarım, umuyoruz bu konuda bizim menfaatlerimiz doğrultusunda çözülecektir. Ben yalnız bir şeyler daha söylemek istiyorum bu konuda. Benim bir Divan sunumum oldu bu konuyla ilgili. O sunumu bazı Divan Kurulu üyelerimiz bana mail atarak, telefonla ulaşarak bize detaylı bilgi ver dedikleri için yaptım.

Bu konuşmamın sonunda söylediğim bir lafla ilgili birtakım yorumlar yapılıyor buna bir açıklama getirmek istiyorum fırsat bulmuşken. Şimdi o Divan sunumumu dinlerseniz 15-20 dakika uzun uzun detaylı anlatmıştık orada. Bu anlaşmada bize 6 yılda Florya için minimum ne hasılat taahhüt ediliyor 761 Milyon, Florya için ne taahhüt ediliyor 237 Milyon toplayın bu iki rakamı 998 Milyon.

6 yılda ve 4 yılda ortalamasına da 4-5 yıl. Yani bana 4-5 yılda Emlak Konut diyor ki bu projeden bana gelecek tutar 998 Milyon. Biz bunun niçin satmaya karar verdik gideceğiz bankalara kredilerimizi sıfırlayacağız rahat edeceğiz şuradaki kredi finansman giderinden kurtulacağız. Ne yazıyor orada 154.9 Milyon kulübümüzün 6 ayda ödediği kredi finansman giderinin sadece faizi bu. Peki o 998 Milyon bana ne kadar da gelecek, 5 yılda gelecek ortalama vadeli. Şimdi bunun yılını bulalım yılda 310 Milyon. Çarpı 5 ile 1.5 Milyar kredi faizi. Riva ve Florya'dan gelecek olan hasılat. Benim kulübümü bıraktım anapara kredi ödemesini, faizini ödemiyor. Niye çünkü anapara krediyi kapamamız için sıcak bir nakit girişiyle şoklamamız lazım böyle vadeli gelirlerle sen ancak faizini ödüyoruz.

Ben bunu anlattım. Dedim ki yani sözleşme anlamında bu şeffaf bir sözleşmedir ve iyi niyetli yapılmış bir sözleşmedir dedim ya benimde önüme gelse o sözleşme şartlarında şeffaf ve iyi niyetli ama Galatasaray’ın derdine çare olmuyor bunu da 15-20 dakika anlattım. Kulübün konsolide gelir tablosu 6’şar aylık karşılaştırma ve son 10 yılı gösteriyor. Biz de yönetim olarak merakla bu tabloyu bekledik. Niye? Bize 10 yıldır ne anlatılıyor? Deniyor ki, bakın mavi satırın altı, kırmızı yazan kısım 15,5 Milyon ve 68 Milyonun altına dikkatinizi çekiyorum: Bize hep ne anlatılıyor, deniyor ki “Bizim kar etmemiz mümkün değil.” Niye? Çünkü bankalara o kadar büyük bir faiz ödememiz var ki biz kar edemeyiz. Biz bütün banka kredilerimizi sıfırlasak, finansman giderlerimizi sıfırlasak, bakın faaliyet karımıza 10 yıldır zarar veriyor. Biz yine zarar ediyoruz. Yani kalkıyoruz, işe gidiyoruz, hiç banka kredimiz yok. Bir faaliyet yapıyoruz, zarar ediyoruz. Ne olacak? Bir sene sonra o zararını kapatmak için bankadan gidip kredi alacaksın. Bir sene sonra gene zarar ediyorsun, yine gideceksin kredi alacaksın, yine banka kredisine gireceksin. Bu yönetim bize 10 yıldır anlatılan bu hikayeyi değiştirdi.

Tüm kulüp faaliyetlerinden 15,5 Milyon lira kar verdik. Amortisman indirilmemiş haliyle de 68,8 Milyon. Bu rakamlar yalnızca bir sayıyı ifade etmiyor, bu aynı zamanda bizim camiamızın motivasyonu, inancıdır. Doğru işler yapıldığında faaliyetimizin kar edebileceğini görmemiz açısından da çok önemlidir. Yani bizim kurtuluşumuz, mallarımızı satmaktan değil faaliyetimizde karlılığımızı sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmekten geçer. Ve biz gösterdik ki faaliyet zararı da açıkçası bizim kulübümüzün kaderi değil. Bunun sadece bizi değil, diğer büyük kulüpleri de motive etmesi gerekiyor. “Galatasaray yaparsa biz de yapabiliriz” demeleri gerekiyor. Ancak örnek almak yerine, aksine, son zamanlarda kulübümüze, camiamıza karşı bir tutum oluştuğunu görebiliyoruz. En önemli değerlerimiz hedef alınıyor ve hedef gösteriliyor. Örneğin hocamıza verilen cezalar… Hiç verilmeyen veya daha önce verilen cezalar ile karşılaştırıldığında, Hocamızın aldığı cezalar hiç adaletli değildir. Unutmayın, bir kişiye verdiğiniz haksız ceza, 30 Milyon Galatasaray taraftarına, her birimize yapılmış bir haksızlıktır. Biz bu noktada tüm kurumlara adaletli olmalarını tavsiye ediyoruz. Bundan sonra bu tip açıklamaları yaparken ciddi kurumlara yakışır şekilde, Kulübümüzün özel değerlerine ve hassasiyetlerine dikkat ederek davranılmasını tavsiye ediyoruz.

Geçen sezon cezalar havalarda uçuşurken, sayın Başkanımız 150 gün ceza almışken, sayın Fatih Terim 10 maç ceza almışken, sizin deyiminizle ligin ilk yarısını santrforsuz oynamışken nasıl 3 kupa aldığımızı incelemenizi tavsiye ediyoruz. Henüz kapattığımız transfer sezonunda neredeyse bir futbolcu maliyetine, içinde dünya yıldızlarının da olduğu 13 adet futbolcuyu nasıl transfer etmeyi başarabildiğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz. Çok ağır bir ekonomik krizden geçerken nasıl kar ettiğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz. Ve en nihayetinde, enerjinizi bizi aşağı çekmek için değil, izleyip örnek almak için harcamanızı tavsiye ediyoruz.

Hepinize saygılarımı sunarım.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.