Başkanımız Mustafa Cengiz harcama limitlerindeki artış kararını nasıl öğrendiğini ve bu konudaki düşüncelerini şöyle ifade etti:
"Şimdi bu çok enteresan. Ben bunu gece haberlerde gördüm. Daha sonra salı günü federasyonun bazı yönetim kurulu üyeleriyle konuştum, istişare ettim. Orada federasyonun yönetim kurulu bir karar alıyor. Federasyon Yönetim Kurulu diyor ki; kulüplerden ve onların temsilcisi Kulüpler Birliği'nden alınacak yazı doğrultusunda, ki bunu daha önce istişare etmişler de ben orada yoktum. Toplantılara katılmadım. İlk defa yeni yönetim için katıldım, yeni ve temiz bir sayfa için. Orada bir görüşülmüş, karar alınmamış, artırılsın diye. Sadece "Artıralım" denmiş, çünkü birdenbire devreye girdi. Bu konuşulmuş fakat karar alınmamış. Bu nedenle Kulüpler Birliği'ne tekrar soruyorlar ve gece de artış kararı çıkıyor. Yönetim kurulu toplanıyor, Kulüpler Birliği'nden gelecek yazı bekleniyor. Bu arada karar çıkıyor. Ne olması gerekir? Resmi yazının daha önce gelmiş olması gerekir değil mi? Yani TFF ciddi bir kurum. Oysa Kulüpler Birliği'nden gelen yazı salı günü sabah 9 sularında gelmiş. Saati, her şeyi var. Bu bizi çok şaşırttı. Yani siz yönetim kurulu olarak karar alıyorsunuz, bütün yönetim öyle biliyor. Ama siz gece kiminle nasıl bir telefon görüşmesi yaptıysanız, bu görüşmeye istinaden bütün takımları etkileyecek, bazı takımları zor durumda bırakacak bir karar alıyorsunuz. Şimdi burada, cinayet film ve romanlarındaki gibi soruyoruz: Katil kim? Bundan yararlanan kim? Biz açıkladık, biz limitler içindeyiz. Bu konuda çok yanlış şeyler yazılıyor."
"Lisanslamaya iki türlü bakılıyor. Biz Şampiyonlar Ligi'nde varız. Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir de Avrupa Ligi'ndeler. Bizim burada 2019 verilerine göre UEFA'sız harcama limitimiz 368 milyon. Bizim UEFA'dan da gelirimiz oluyor. Toplam limitimiz 474 milyon. 120 milyon TL, UEFA'nın kabul edilebilir gelir konuyor. Bizim takım harcamamız 496 milyon yani toplam harcama. Limitimiz olan 474 milyona yüzde 30 koyduğunuz zaman 616 milyon yapar. Biz 616 milyon değil, 496 milyon harcamışız. Yani bizim daha Mayıs 2020'ye kadar 116 milyon TL sapma hakkımız var. Yani biz Ocak ayında 116 milyonluk daha harcama yapabiliriz. Ancak yapmayız, merak etmeyin. O anlamda söylemiyorum, çünkü zaten paramız yok. Biz parayı, paranın sihirbazı olmaya çalışarak kullanıyoruz. Bir kuruşun peşine düşüyoruz. Tabii her şeyi yüzde yüz kontrol etmemiz mümkün değil. Öyle bir dünya, öyle bir maliye de yok."
"TFF'den gelen yazı açıkça meydanda. Ne diyor? "Kabul edilebilir sapma oranının %30 olduğu 2019-2020 sezonunda takım harcama limitinin içinde kaldığınız tespit edilmiştir." Tarih, 28.11.2019. Şimdi; 40, 50, 60 bizi hiç etkilemiyor. Bizim bununla ilgimiz yok. Trabzonspor da haklı bir tepki veriyor. Diyor ki "Siz bana bunu dayattınız." Hatta bu karar haziran ayında transfer sezonu neredeyse bitmişken çıktı. Buna rağmen insanlar, kulüpler bir şey demedi. "Peki" dedi. Çünkü kulüpler kendini de disipline etmek istiyor. Türk futbolunda yıllardır ne söyleniyor? Kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz yönetimler. Parayı doğru sarf etmeyen yönetimler, ben başka ifadeler kullanmak istemiyorum. Yani yöneticiler için kötü sözler söyleniyor. O zaman bunları regüle etmek, disipline etmek gerek."
"Geniş yol, otoban yolda gitmek başka, toprak yolda gitmek başka. Otoban kuracaksanız hız limitleri olmalı, ışıklar, bariyerler olmalı. Bunlar zaten doğru, bunlara bir şey demedik. Ama siz oyun oynanırken, bu kuralı birdenbire değiştirirseniz, hem de dediğim gibi resmi yazıyı beklemeden değiştirirseniz, biz burada dururuz. Yani katil kim? Bundan kim yararlanıyor? Antalyaspor açıklama yaptı, ki en az limit Antalya'da, "Ben değilim" dedi. Beşiktaş açıklama yaptı, Kasımpaşa da yaptı. Biz de şaşırdık. Kim? Ben kimseyi suçlamıyorum, 18 takım var Süper Lig'de."
"GALATASARAY'A KARŞI ORTALIĞI AYAĞA KALDIRANLARA SORUYORUM NEDEN YÜZDE 40'A ÇIKARDINIZ"
"Harcama limitinde kalmıştık: Biz UEFA'da 10 milyon Euro zarar edebilirdik, uyuyoruz ancak tam tersine kara geçtik. Onun için örnek gösteriyorum. İnşallah devam eder. Buna rağmen biz limit içinde kaldığımız halde Cenevre'de, UEFA'da, Ankara'da, devlet dairelerinde sürekli şikâyet ediliyoruz. İki yıldır... "Galatasaray Diagne'yi aldı, paraları bastı harcadı" dendi. Yeni argüman: "Galatasaray Falcao'yu aldı paraları harcadı" deniliyor ve bunu da sürekli söyleyenler var. Ben söylüyorum: Biz TFF'nin harcama limitleri içindeyiz. Biz UEFA'da da yapılandırma anlaşmasının içindeyiz. Peki, bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede? Galatasaray'a karşı ortalığı ayağa kaldıranlara soruyorum, neden kabul edilebilir harcama oranını yüzde 40'a çıkardınız? Daha bizim 116 milyon harcama limitimiz var. İşte meydanda."
"HERKES ALTYAPI DİYOR AMA BİZİM ALTYAPIDAN ÖNCE ÜST YAPIYI DÜZENLEMEMİZ GEREK"
Transfer harcamalarına dikkat ettiklerinin altını çizen Başkanımız, "Altyapı her şey. Bugün üst sıralardaki takımlarımızda çok değerli Türk oyuncular var. Bunlar hep altyapılardan çıktı. Bizde de var. Biz son PSG maçına 15 kişiyle çıktık. Sakatlıklar yüzünden bunların 13'ü oynayabilir durumdaydı. İki oyuncumuz U19 maçında oynadılar, sonra yedek kulübesindelerdi. 18 kişilik kadroyu sakatlıklardan dolayı dolduramadık. Kimse bunları görmüyor. Ancak mazeret değil. Ben bunları mazeret olarak görmüyorum" ifadelerini kullandı.
Başkanımız "Altyapı her şey. Biz futbolculara bonservis de vermedik, yıllık ücret de dünya çapında olan 1-2 oyuncu dışında vermedik. Marcao olsun, diğer oyuncular olsun çok yüksek olmayan ücretlere oynuyorlar. Onlar da daha fazlasını hak ediyor, bu da ayrı konu. Belli bir mali disiplin içinde futbolcu ücret ödemelerini de en iyi hale getireceğiz. Ben bütün kulüplerin disipline edilmesinden yanayım, Galatasaray da dahil. Har vurup harman savurmak, günü kurtarmak, benden sonra tufan diyerek gelecek yönetimlere yük bindirmek o takıma, kulübe zarar verir. Herkes altyapı diyor ama bizim altyapıdan önce üst yapıyı düzenlememiz gerek. Üst yapı da yönetimseldir. Yönetimleri düzeltmek gerek. Bu konuda zorunlu düzenlemeler geliyor" ifadeleriyle sözlerine devam etti.
"TFF-FENERBAHÇE GÖRÜŞMESİNE MHK BAŞKANI DA KATILIP 2.5 SAAT KONUŞURLARSA, BEN YARIŞAN TARAF OLARAK BUNDAN RAHATSIZ OLURUM"
Başkanımız Mustafa Cengiz son olarak, TFF Başkanı Nihat Özdemir, MHK Başkanı Zekeriya Alp, Fenerbahçe yöneticileri arasında gerçekleşen buluşmayı değerlendirdi ve şunları söyledi:
"Ben bu görüşmeyi hiç hoş karşılamadım. TFF Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, kulüp başkanları ve yöneticileriyle görüşebilir, bir araya gelebilir. Bu gayet normal. Hem bilgi alışverişi hem de güven açısından aklımıza hiçbir şey gelmez. Benim aklıma hiçbir şey gelmez. Biz Nihat Bey ile oturduk. Kendisi de geldi buraya, biz de gittik hayırlı olsun diye, konuştuk herkesin huzurunda. Hiçbir sorun yok. Ama resmi olmayan bir makamda, TFF ya da MHK'nin olmayan bir odada, özel bir büroda siz TFF Başkanı, hem de mensubu olduğunuz, eski ikinci başkanı olduğunuz bir camianın, bir kulüp başkanı ve ikinci başkanıyla görüşebilirsiniz, tamam. Biz iyi niyetli bakıyoruz ama oraya MHK Başkanı da gelip katılırsa, bir iddiaya göre MHK başkan yardımcısının da geldiği söyleniyor ve 2.5 saat bir konuşma yaparlarsa ben yarışan bir taraf olarak bundan rahatsız olurum. TFF Başkanı bütün kulüplerin başkanıdır. Asla eski takımına söylemde bile ayrım yapamaz. Yapmaması gerekir. Tamamen bağımsız olmalı. Bizim federasyon başkanından beklentimiz bu.”