Galatasaray'ın ligin devre arasına kadar minimum kayıpla girmesi gerektiğini söylemişti Fatih Hoca. Bu sözün açıklaması çok netti; "Bu mevcut oyuncu yapısı ile önümüzdeki Mayıs mutlu bitmez."
Başakşehir ile atmosferi muhteşem mabedinde oynuyorsun ve takımda iki önemli silahın Ömer Bayram ile Mario Lemina. Bu iki oyuncunun futbol karakterlerinin asıl işlevi öncelikle defansif. Sezon başından beri pozisyona girmekte, gol atmakta zorlanan takım bu iki istatistikte tarihinin en kısır dönemini yaşamakta. Sonuç; Başakşehir'i yenmen için mucize gerek ya da Başakşehir'in büyük hatalar yapması.
Galatasaray teknik heyeti başta Fatih Terim ile ne ölçüde danıştığı ve yetki verdiği Scout ekibi bu takımı yanlış kurguladı. Bir çok kere yazdık, söylendik; bu oyuncu yapısı ile rakibe baskı yapamazsın, top rakipte iken ancak rakip hata yaparsa kazanabiliyorsun. Kanat oyuncularının kariyer inişleri, kısırlıkta ayrı bir etken olsa da gerekli önlemleri alamayıp, çöküşün alt yapısını kendi ellerinde hazırladın. Bütün bir transfer dönemini Diagne'yi satma ve kariyeri uzun sakatlıklarla dolu Falcao'yu alma hesapsızlığı ile geçirdin ve son güne sığdırdığın 3 transferle takım kimyasını oluşturamadın. Galatasaray iki yıl üst üste şampiyon olurken de bir yığın arıza ile birlikte rakiplerinin zaafı ile mutlu olduğunu fark edemedi. Hastalığına sağlam akılcı teşhis koyamadı. Fatih Terim suçluyu başka yerde aramadan şapkasını önüne koyup düşünmeli. Falcao'nun transferine karşı olduğu, istemediği dedikoduları yayılıyor. "Falcao'yu kim istemez diyen" kimdi? Gomis'i, Eren'i sattıran kimdi? Neredeyse Başkan Mustafa Cengiz'in bile Terim'den izinsiz giremediği Florya'daki arızaları, yönetime yüklemek ayıp olur.
Bu arada tüm bu sıkıntıları Galatasaray sadece ve sadece yine Fatih Terim'le aşabilir. Galatasaray düşmanlarının her maç sonrası "İstifa yaygaralarına" destek veren azınlıktaki Galatasaraylılar'a söyleyeceğim şudur; 9,5 sezonda 8 şampiyonluk artı UEFA Kupası. Kesin lan yaygarayı.