KİMSENİN ŞÜPHESİ YOKTU
AHMET ÇAKAR: Galatasaray için maça çıkmadan önce çok ilginç gelişmeler oldu. Adeta bir Aslan'ın ağzının suyunu akıtırcasına rakipler puan kaybetmişti. Fenerbahçe, Başakşehir ve Sivasspor'un beraberlikleri Galatasaray'ın dün gece alacağı bir galibiyet sonrası onu daha da yukarı taşıyacaktı. Ki öyle de oldu. Zaten kimsenin maç öncesi 'Acaba Galatasaray puan kaybeder mi' diye de bir kaygısı yoktu.
İLK YARIDA BİTTİ! KÜME DÜŞEBİLİR
AHMET ÇAKAR: Kasımpaşa en çok gol yiyen takımlardan biri ve dün gece de gördük; küme düşme ihtimalleri yüksek. Dün oynanan maç fazla bir ölçü olmaz. Galatasaray maçı daha ilk yarıda bitiriverdi. Hele hele böyle maçlarda golü ilk dakikada bulduğunuzda oyun birden çözülüveriyor.
KİMSE FALCAO'YU ARAMIYOR
AHMET ÇAKAR: İlk gol Feghouli'nin vuruşuyla geldi, aslında topu getiren Emre Akbaba ama golü yapan Feghouli. Biraz da şans eseri. Ama gol Kasımpaşalı oyuncunun kendi kalesine attığı gol olarak yazıldı. Hemen ardından VAR yardımıyla gelen doğru bir penaltı ve devrenin sonunda da yan hakem tarafından ofsayt diye iptal edilen ama VAR ile doğrulanan Adem Büyük golü. Dün gecenin en büyük kazancı Adem Büyük. Falcao kadar gol attı, kendine iyi bakıyor ve top tutuşuyla, golleriyle Galatasaray'ın forvetlerinin fazla bir eksikliğini hissettirmiyor.
GALATASARAY ARTIK POTADA
AHMET ÇAKAR: Artık Galatasaray potada. Tepeye iyice yaklaştılar ve rahatlıkla biz de varız diyorlar. Mete Kalkavan için maç zaten kolaydı ve o da başarılı yönetti. VAR'ın katkısı ve etkisi dün gece için mükemmel oldu, çünkü hem gözden kaçan penaltıyı hem de hatalı bir yardımcı hakem ofsayt kararını yakaladılar.
FATİH HOCA'NIN İKİNCİ YARI...
LEVENT TÜZEMEN: Zirvede yaşanan puan kayıplarından doğan fırsatı Galatasaray kaçırmadı. Kaleci Fatih, Quaresma ve Aytaç dışında yeni oyunculardan kurulu Kasımpaşa'ya karşı Galatasaray maçı ilk yarıda bulduğu 3 golle bitirdi. Fatih Hoca'nın sezonun ikinci yarısında oluşturduğu kadro istikrarı oyunun ve topun hep hakimiydi.
LEMINA VE SERİ'Yİ UYARMALI
LEVENT TÜZEMEN: Toplama takım görüntüsündeki uyumsuz Kasımpaşa sadece mücadele ederek Galatasaray'a karşı direnmeye çalıştı. Lemina-Seri ikilisi Galatasaray'ın pas oyununu yönetme konusunda başarılılar. Ancak bu ikili kale önünde kısa paslarla bazen risk oluşturuyorlar ve kulübenin yüreğini ağzına getiriyorlar. İnsanın kendine güvenmesi güzeldir. Ancak fazla güven keskin sirkeye dönüşebilir. Fatih Terim, Lemina-Seri ikilisini uyarmalıdır.
EMRE AKBABA FARKI!
LEVENT TÜZEMEN: Terim'in takımlarında oyuncular kanatları iyi kullanırlar. İlk yarı hücum konusunda "kısır" bir G.Saray vardı. Linnes'in dönüşü kulübeyi güçlendirdi. Mariano'nun ayarlarına geri dönmesi, Feghouli'nin aklı ile yüksek tekniğine Emre Akbaba'nın hırsı ve çabukluğu eklenince G.Saray sağ kanattan etkili ataklar yapmaya başladı. Emre'nin varlığı resmen Galatasaray'ın çehresini değiştirdi. İki golün hazırlanışına emek veren Emre'nin hücum bölgesindeki etkinliği G.Saray'ın fazla pozisyon üretmesini sağladı. G.Saraylı oyuncular bu kez Kasımpaşa'nın gücünü test etmeyi bırakıp ciddi oynadılar.
ONYEKURU BİR İHTİYAÇ!
LEVENT TÜZEMEN: Falcao'nun yokluğunda forma bulan Adem pas hatalarına rağmen çalışkanlığıyla öne çıktı. Adem'in 2. golünde kaleci Fatih'i terse yatırıp köşeye bıraktığı top akıl doluydu. G.Saray 2. yarıda oyunu kontrol altında tutup biraz da kupa maçını düşünerek yüksek tempoyu bıraktı. Terim'in maç eksiği olan Onyekuru'yu oyuna alması doğru. G.Saray'ın gelecek haftalarda Onyekuru'nun hızına ve çabukluğuna fazlasıyla ihtiyacı olacak.
EMRE AKBABA'NIN FUTBOL AKLI...
ÖMER ÜRÜNDÜL: Kasımpaşa'nın maça hırslı başlaması acaba Galatasaray'ı zor bir deplasman mı bekliyor dedirtirken tam tersine beklenenden de kolay bir galibiyet geldi. İlk 22 dakika içinde Galatasaray rakip takımın kalecisi ve defansın büyük hataları sonucu iki farklı skor avantajı elde etti. Tabi bu iki golde bir başka gerçek de Emre Akbaba'nın futbol aklının ve yeteneğinin ortaya çıkışıydı. Galatasaray devre sonuna kadar kontrollü şekilde oyunu elinde tuttu, Adem'in üçüncü golüyle de işi ilk yarıda tamamen bitirmiş oldu. Artık ikinci yarıda Galatasaray'ın önde basmasına, fizik gücünü zorlamasına hiç gerek yoktu. Maçı idman havasına soktular. Onyekuru girdikten sonra arka arkaya üç net fırsat buldular ama skor rahatlığı ile bunları değerlendiremediler. Bu galibiyet önündeki birçok rakibin kaybettiği puanlarla daha da kıymetli hale geldi.
LEMINA, SERİ, ÖMER...
ÖMER ÜRÜNDÜL: Lemina ve Seri ikilisi orta sahayı defansif açıdan iyi kontrol ediyorlar, ileriye de destek veriyorlar. Mariano her geçen gün eski formuna yaklaşıyor. Ömer Bayram zaten müthiş dinamizmi ve devamlılığının yanı sıra tekniğini de mümkün olduğunca geliştirerek önemli katkılarına devam ediyor.
ADEM'İN KATKISI FALCAO'DAN FAZLA
ÖMER ÜRÜNDÜL: Bir paragraf da Adem Büyük için açmak lazım. Müzmin sakat santrforlar yüzünden oynama şansı bulunca işe sarıldı. Bence Falcao'dan çok daha faydalı oldu. Emre Akbaba'nın kalitesi tartışılmaz ama daha fizik açıdan güçsüz.
KASIMPAŞA'NIN İŞİ ZOR
GERİDEN GELİR, ŞAMPİYON OLUR
KEMAL BELGİN: "Geriden gelip şampiyon olma" şeklini âdet edinmiş G.Saray, artık ağırlığını daha da hissettirir oldu. G.Saray, yukarıda iddiası olanların peş peşe kaybettikleri puanlardan sonra defalarca yaşamış olduğu sonradan açılıp şampiyon olma çizgisini yeniden yakalayabilir miydi? Tabii ki Kasımpaşa maçını deplasman olarak görmek çok doğru değil. Hele hele futbol âlemindeki en ciddi ve en büyük yanlış olan savunmanın tamamen değiştirilmesi zaten Kasımpaşa için o takıma yapılmış en ağır darbeydi.
EMRE DAHA İYİ OLSAYDI...
KEMAL BELGİN: G.Saray'ın artık ideale yakın gibi gözüken kadrosu ilk yarıda istediği gibi tek top yapıp istediği gibi yön değiştirerek oynayabildi. Kim topu aldıysa savunmadakiler dâhil bütün oyuncular pas trafiğine yeniden ortak olabilmek adına kendilerini sürekli gösterdiler. Böyle bir oyun anlayışına karşılık Kasımpaşa'nın yukarıda da değindiğim gibi tuhaf biçimde yenilenmiş takımı düşünebiliyor musunuz koca bir ilk yarıda sadece ve sadece üç faul yapabildi. Şayet iki golde büyük payı olmasına rağmen Emre Akbaba takımın en kötü oyuncusu olmasaydı sanıyorum ilk yarı daha ağır skorla kapanabilirdi.
KASIMPAŞA'NIN İÇİNE BOMBA ATTI
KEMAL BELGİN: Maçın ikinci yarısında Kasımpaşa daha aktif, daha pas arası örücü bir oyun sergileyebildi. Hatta bir iki defa da Muslera'nın canını sıkabilecek görüntüler de verdi. Bu arada Kasımpaşa'nın yeni hocası Fuat Çapa'nın Quaresma'yı oyundan alması, geleli henüz iki üç gün olmuşken Kasımpaşa'nın içine atılmış bir bombadır. Zaten 3-0 olmuş niye çok çabuk demoralize olan böyle bir oyuncuyu kenara alırsın ki Hoca?
ŞAMPİYONLUK YAKIN MI?
KEMAL BELGİN: Bu arada Saracchi'nin ilk koşusundan sonra -umarım ciddi değildir- sağlık problemiyle oyundan çıkması da G.Saray'ın bu maçtaki tek dezavantajı olmuştur. Şimdi yukarıda da değindiğim gibi "sonradan şampiyon" şeklini sanki âdet edinmiş G.Saray için acaba o günler yakın mı ki? Unutmadan şunun da altını çizeyim; Lemina ile Seri'nin savunma içi, savunma önü ve öne destek görüntüleri de alkışlanacak nitelikteydi.
BAŞKA ÇARESİ YOKTU
EVREN TURHAN: Trabzonspor hariç bütün rakiplerinin puan kaybettiği haftada çok önemli bir maça çıkan Galatasaray'ın kazanmaktan başka çaresi yoktu. Maça da çok iyi başlayan Galatasaray golleri atarak rakibini ilk yarıda bitirdi.
SAYGIYI HAK EDİYOR
EVREN TURHAN: Emre Akababa gerçekten saygıyı hak ediyor. Bu kadar ağır sakatlıklara rağmen kısa sürede düzelip takıma müthiş katkı yapıyor. Feghouli kendine geldi. 2.yarı açılıyor ve takımı sırtlıyor resmen. Adem Büyük, Falcao'nun yokluğunda takıma ciddi katkı sağladı. Saracchi'nin sakatlığı günün en olumsuz durumuydu ama Linnes o bölgede bu maç çok iyi oynadı.
MAYIS AYI YAKLAŞIYOR
EVREN TURHAN: Galatasaray'da tek aksayan oyuncu Seri. Top kayıplarına devam ediyor. İkinci yarıda yarıda oyununun kontrolünü elinde tutan Galatasaray sezonun en rahat maçını oynadı. Bu Kasımpaşa'nın kötü oluğu İçin değil, Galatasaray düzeldiği içindi. Çünkü Mayıs ayı yaklaşıyor..
GALATASARAY'IN GENLERİNDE VAR
ENGİN VEREL: Fenerbahçe, Alanyaspor, Sivasspor ve Başakşehir... Galatasaray, şampiyonluk yarışındaki birçok rakibinin puan kaybettiği haftayı yine istediği gibi kapattı. Aslında bu durum, ligi takip edenler için bir sürpriz değil. Galatasaray’ın genlerinde geriden gelerek şampiyonluk kazanma var. Şampiyon olamasalar bile sonuna kadar zorlarlar. Yarıştaki rakipleri birbirleriyle oynarken, G.Saray’ın hata yapmasını zaten beklemiyordum. Kasımpaşa maçı da bunun son örneği oldu.
NE KADAR MANTIKSIZ GÖRDÜK
ENGİN VEREL: “Şampiyonluğun yolu derbilerden geçer” düşüncesinin ne kadar mantıksız olduğunu daha önce belirtmiştim. Dünkü gibi karşılaşmalarda hata yapmamalısınız. “Fikstür avantajı” laflarını da çok ciddiye almamak gerekiyor. “İlk 6-7 haftayı kayıpsız atlatırsak şampiyon oluruz” tarzında düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunu yıllar içinde gördük. Bu lafı edenler, ilk 6-7 haftada istediklerini alsalar bile sonrasında saçma sapan puan kayıpları yaptı. Ama “Oynanmayan maç kazanılmamıştır” cümlesinin altına imza atarım...
EKSİKLERİ DE VAR...
ENGİN VEREL: İşte G.Saray, rakip kim olursa olsun sahaya kafasındaki hedefle çıkıyor. Galatasaray dün rahat kazandı. Peki hiç mi aksayan yönü yoktu? Elbette vardı... Bazıları “yerden göğe kadar” övgüler dizebilir. Ben yine kazanılan bir karşılaşma sonrasında gördüklerimi yazayım.
GALATASARAY'IN EKSİKLERİ...
ENGİN VEREL: Seri... Fildişi Sahilli futbolcu, orta alanda hücuma dönük oynadığı zaman daha etkili. Savunma ağırlıklı görev verildiği zaman topu nereye atacağına karar vermesi 5 saniyesini alıyor. Tıpkı dünkü gibi... Bunun sonucunda da top kayıpları artıyor... Galatasaray kendi ceza sahası çevresinde ve içinde inanılmaz gereksiz şekilde top çeviriyor. Marcao, daha önce yaptığı sayısız hataya rağmen halen inanılmaz risk alıyor. Galatasaray, skorsal anlamda rakibine üstünlük kursa da oyun anlamında bunu gerçekleştirmekte zorlanıyor. Bütün bu sorunlar da giderilirse Galatasaray’ın galibiyet serisini uzun bir süre izleyebiliriz.