İŞTE MUSTAFA CENGİZ'İN AÇIKLAMALARI...
2 saati dinlediğim zaman aklımda kalan şu; Pazar günü derbi maçı var, ben o maçtaki hakemi nasıl etkilerim? Mağdur durumda olduğumu kamuoyuna nasıl anlatırım? Hakemi nasıl baskı altına alırım, TFF'yi nasıl baskı altına alırım? Benim, Ali Koç'un basın toplantısından anladığım bu. Bir maçı kazanmak için, TFF'yi ve yönetim kurulu üyelerini zan altında bırakarak, tüm hakem camiasını zan altında bırakarak ne elde edebilirsiniz? Ben o hakemin bizim maçımızda bilinçli olarak hata yapmasını asla istemem, dilemem, bizden uzak olsun.
Bir maçın gidişatını etkilemek için saatlerce konuşmak kimseye fayda sağlamaz. Kadıköy'de hakemin kafasına cisim atıldı, maçı ertelemediler, bu olay bile hakemleri kaç yıl geriye attı, düşünün! Türk milleti adildir, siz de bu hasetleriniz için Türk milletinin adilliğini yok etmeye çalışamazsınız.
Bugün hakemlerden şikayet eden arkadaşımız (Ali Koç), Kulüpler Birliği'nin geçtiğimiz sezon yayınladığı bildiriye imza atmadı mı, bu bildiriyi yazmadı mı? Bunu yazıyorsanız, hakemleri eleştiremezsiniz! Hakemleri sürekli yıpratmaya, insanları sürekli zan altında bırakmaya hakkınız yok! Biz de yıpranmış hakemlerin devam etmesini istemiyoruz, gördüğünü çalan genç hakemler olsun, adil olsun, adalet dağıtmaya çalışmasın! Biz Collinalar istiyoruz, Collionalar bekliyoruz! Artık yıpranmış hakemlerle yürümeyelim, sahneyi genç hakemlere bırakalım dedik. Hata yapacaksa onlar yapsın, ama gördüğünü çalsın. Adil olsun, eyyamcılık yapmasın. Onun da bir yaşamı var, ailesi var, rızkı var. Biz onun genel kabul edilebilir olmasını istiyoruz.
Ben, Kadıköy'e 2 yıldır gidiyorum ve karşılandığımı da hatırlamıyorum! Turnikeden geçiyorum, taraftarın içerisinden geçiyorum. Bir olumsuzluk olmadı. Fenerbahçe'nin taraftarı centilmendir. Eleştirileri asla Fenerbahçe camiasına, taraftarına yapmıyoruz. Bize bir saldırıda bulunulursa, ona yanıt veririz. Öbür yanağımızı çevirmeyi biz pek sevmiyoruz. Bir karşılanma da beklemiyoruz. İlk geldiğimizde yemek daveti yaptık, katılmadılar. Saygı duyduk. Loca istediler, verdik. Onlar verir mi? Vermezse de saygı duyarım. Ben oraya camiamı temsil etmeye gidiyorum, o temsilde bulunmak durumundayım. Benim için karşılanmak önemli değil, benim taraftarımın nasıl karşılandığı önemli.
Yüksek sesli hoparlörden ses verirsen, beni istersen altın tahtla karşıla, hiçbir önemi yok. Benim 500-600'e yakın taraftarım duyma zorluğu yaşadı. Gözlemci gelince hoparlörün sesi kısılıyor, gözlemci gidince maksimuma getiriliyor. Bunu yapmayın. Lütfen taraftarımıza iyi davranın. Bu bir spor müsabakası, Mohaç Meydan Muharebesi'ne gitmiyoruz. Yeneriz, yeniliriz. Fark yeriz, fark atarız. Bunlar olabilir, bunlar güzellikler. Bunu gerginliğe yöneltmeyelim, düşmanlığa yöneltmeyelim. Gülelim, takılalım.
DIAGNE KONUSU
Club Brugge ile Diagne için bir gerilimimiz vardı. Diagne'ye yaptığımız yatırımın tam karşılığını alamadık ama bana göre Rize maçında karşılığını aldık, en azından bana göre aldık. 13 milyon euro yatırım yaptığımız ürünün, heder olmasını istemedik ve Brugge ile görüştük. Brugge, konuya hakim oldu ve hoca eşliğinde Diagne'yi antrenmana aldı, bize her ay rapor verecek! Başkanları bizzat devreye girdi ve bize gereken ödemeyi de yaptılar
TSYD'İN AÇIKLAMASINDAN HABERİM YOK
BAŞKANLAR İLE VALİLİKTE GÖRÜŞECEĞİZ
Bu daveti ben yolda öğrendim, bu nasıl oluyor İki TV kanalından davet aldım! Madem böyle bir teklif var, er meydanından kaçılmaz! TSYD açıklıyor ama biz, o saatte müsait miyiz, diğer başkanlar müsait mi?Bana intikal eden bir şey yok! Sayın Valimiz telefon etti, TFF Başkanı ve diğer dört büyük kulübün başkanları ile bir araya geleceğiz. Valimiz telefon açtı, ben hemen evet dedim! Bu görüşme valilikte olacak, benim TV'ye çıkma gibi bir isteğim yok.