Teknik Direktörümüz Fatih Terim'e ilk olarak Florin Andone'nin "Bu maçı bir final maçı olarak görüyoruz" ifadesi hakkındaki görüşleri soruldu. Hocamız şu ifadelerle yanıt verdi:
"Matematik olarak bakıldığında çok net görülüyor, kaybettiğimiz takdirde Şampiyonlar Ligi değil, Avrupa Ligi tarafına bakmamız gerekecek. Önümüzdeki tablo böyle. Oyuncularımın bunu bir final maçı gibi düşünmesine sevindim. Ama biz teknik adamlar dışarıdaki söylemlerle içerideki eylemlerin beraber gitmesini isteriz. İnşallah öyle olur. Ama kaybedecek fazla bir şeyimiz yok. Yani baştan itibaren bu düşünce içerisinde olabiliriz ama bu şekilde bir oyun içerisinde olmayabiliriz. "
Teknik direktörümüz Gareth Bale ve James Rodriguez'in eksik olması sebebiyle Real Madrid'in güç kaybedip kaybetmediğinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
"Real Madrid'in her oyuncusu birbirinden değerli. Real Madrid'in sahaya sürdüğü 11'i dışında bir o kadar güçlü bir 11'i daha var. O yüzden bunun kararını verecek olan teknik adamdır. Açıkçası Real Madrid'de sahaya kim çıkarsa çıksın, bana göre tehlikeli ve önemli bir oyuncudur. Hangi oyuncunun oynayacağını, hangisinin oynamayacağını düşünmedik. Çünkü bana göre Real Madrid'in kadrosu birbirinden değerli oyuncularla dolu. Hangisinin 1 numara, hangisi 2 numara görüp oynatacağınız, çok düşündükten sonra verilecek kararlardır. O yüzden az güçlü ya da çok güçlü diyemeyeceğim. Çünkü Real Madrid'in tüm oyuncuları güçlü oyuncular."
İspanyol bir gazetecinin "Gareth Bale yarın sizin takımınızda oynasa ne düşünürdünüz" sorusu üzerine Teknik Direktörümüz Fatih Terim şu yanıtı verdi:
"Elbette Galatasaray'da oynasa memnun olurdum. Ama ben burada Real Madrid'in oynayacak ya da oynamayacak oyuncularıyla ilgili yorum yapmakta çekimser kalmak isterim. Ama Bale'ın iyi futbolcu olduğuna itirazım yok. Belki de dünyanın en süratli oyuncularından biri. İyi bir sol ayağı var. Ama oynatıp oynatmayacağının kararını teknik adam verir. Buna da saygı duymak lazım. Bu sadece Real Madrid'de değil Galatasaray'da da, Juventus'ta da, Manchester'da da böyle. Oyuncuların oynayıp oynamaması hep tartışma konusu olur. Ama sahaya çıkan 11, en iyi 11'dir."
Takımımızın önemli maçlarda gol atmakta zorlandığına dair yöneltilen bir soru üzerine Teknik Direktörümüz Fatih Terim şu ifadeleri kullandı:
"Bu grupta gol atamadığımız için eleştirilebiliriz ama biz gol kralları çıkartmış, en çok gol atmış, en çok gol pozisyonuna giren, girmeye çalışan, felsefesi tamamen hücum olan bir takımız. Burada gol pozisyonu üretmiş ama gole ulaşamamış bir durumdayız. Eğer Real'e karşı ilk maçımızda 1,5 dakikada bulduğumuz 3 net gol pozisyonundan birini gole çevirmiş olsaydık, 1-0 lehimize olan skorda Galatasaray lehine başka bir oyun oynanacaktı. Ama 1-0 geriye düşünce başka bir oyun oynuyorsunuz. Nerede olursanız olun, Real Madrid'e karşı 1-0 geride oynamak da kolay değil. Elbette biz de üzgünüz, hem puan kaybettiğimiz hem de benim çok kafamı takmadığım istatistikler sebebiyle. Neyi yapmamız lazım? Çok basit, gol atmamız lazım. Onun için de biraz daha fazla gol pozisyonu üretmemiz lazım. Muhakkak ki burada Real Madrid'le oynamak çok kolay değil. Ama biz dünyanın her tarafında her takımla oynamış bir ekibiz. Ona göre oynamamız lazım. Ben kaybetmekten korkmayan bir takım istiyorum açıkçası. Çünkü kaybettiğiniz zaman, rizikosu bize, izah etmesi bize, sorumluluk almak bana düşüyor. Oyuncularımın bu tür durumlarla bir alakası yok. Dolayısıyla korkmalarını gerektirecek bir şey de yok. Zaten çok basit bir felsefe var: Burada, Real Madrid'e yenilseniz size kim ne diyebilir ki? Real Madrid bu, yenerseniz olay olur.
"Oyuncularımızın bazılarında bir iki sıkıntımız var. Başta Yuto Nagatomo olmak üzere. Onun için 11'le ilgili sorulara tam yanıt veremem. Hiç akılda olmayan bir şeyler oldu, hem de iyi oynarken. Bizim için burada da kullanabileceğimiz bir oyuncu olan Yuto'nun bir sıkıntısı var, bir oyuncumuz daha bir sıkıntısı var. Eğer bu sıkıntıları aşabilirsek... Bunu hep söylüyorum sahada hep beraber oynamamız gerekiyor. Ama Çaykur Rizespor karşısında çıkardığım takımın halinden, tavrından, performansından memnunum. Ancak bu oyunu hep beraber oynayacağız. Sadece Aralık ayında 9 maçımız var. Kasım'da da maçlarımız var. Bunların hepsini bir araya getirip düşündüğümüzde herkese ihtiyacımız var. Ama dediğim gibi bir iki oyuncuda henüz kararımı vermedim."
Teknik Direktörümüz Fatih Terim, İspanyol bir gazetecinin "Bir oyuncunuz haber vermeden takımdan ayrılsa ne tepki verirdiniz" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
"Her teknik adamın bir tavrı, bir tarzı, bir karakteri, bir reaksiyonu vardır. Onun için ben bir başkasının yerine bir konuda karar veremem. Ben böyle bir konuda çok sert tepki gösterebilirim, bir başkası hiç oralı olmayabilir, bir başkası idare edebilir. Ama ben genel olarak böyle durumları idare etmeyi değil yönetmeyi tercih ederim. O durum nasıl yönetilecekse, adalet neyi gerektiriyorsa onu uygularım. Şu anda böyle bir durumla ilgili yargıda bulunacak bir pozisyonda değilim. Belli ki, yani okuyoruz ki Real Madrid'de bir Bale problemi var. Umuyorum Real Madrid’lileri mutlu edecek bir sonuca bağlanır. Ama bu benim karar verebileceğim bir konu değil. Her antrenör böyle bir duruma farklı bir reaksiyon verebilir."
Oyuncumuz Florin Andone’nin açıklamaları ise şöyleydi:
"Deplasmanda çok zor bir maç bizi bekliyor. Çok ciddi bir rakibimize karşı oynayacağız. O yüzden en iyi şekilde kendimizi ve performansımızı göstermemiz gerekiyor. Çok iyi hazırlanmış olmamız gerek, çünkü sıradan bir maç değil. Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda, Santiago Bernabeu'da bir maça çıkacağız. 3 maçımız kaldı, bunun bilincindeyiz. Olabildiğince çok puan toplamak istiyoruz. Buradaki amacımız mutlaka puanla İstanbul'a dönmek, umarım galip geliriz ama en kötü 1 puanla buradan ayrılmak istiyoruz.
Dürüst olmam gerekirse, tüm içtenliğimle söylüyorum, elbette burada kazanmak istiyoruz ama 1 puan da bizim için kötü olmaz. Real Madrid'e karşı birçok kez oynadım, bu benim için bir avantaj olabilir. İlk maçı hatırlarsak birden fazla net pozisyon yakalamıştık. Yarın neden bunları yine bulmayalım? Ama bu kez bulduğumuz fırsatları gole çevirmemiz lazım. Demin de dediğim gibi bizi yarın çok zor bir maç bekliyor. Çok zor bir rakibe karşı oynayacağız. Ama, neden olmasın? Performans anlamında, inanç anlamında, hırs, tutku anlamında yarın maksimumuzu sahaya koymamız lazım. Her şeyimizi vermemiz gerekiyor. Hedef iyi mücadele edip iyi bir oyun oynayıp pozisyonlar yakalayıp onları gole çevirip buradan üç puanla ayrılmak. Ama bu olmazsa 1 puanla ayrılmak da fena değil diye düşünüyorum.
Real Madrid iyi bir takım, her zaman dünyanın en iyilerinden biri. Cristiano Ronaldo olsa da olmasa da hala en üst seviyedeler. O zaman da gol atabilen bir takımlardı, şimdi de öyleler. Ciddi bir rakip olarak karşımıza çıkacaklar. Bu sadece benim değil, herkesin görüşü. Karşımızda çok iyi hücum oyuncuları ciddi bir takım var. Geçtiğimiz sezon çok fazla gol attılar, buna dikkat etmemiz gerek. Real Madrid seviyesine çıkmış oyuncular olarak bu formayı giyiyorlarsa demek ki bunu hak ettiler. Dolayısıyla onlara karşı dikkatli olmamız gerekiyor.
Real Madrid'in ben Deportivo'dayken mi, şu an mı daha güçlü bir takım olduğu sorusuna cevap vermek çok zor. Real Madrid her zaman saygıyı hak eden bir takım. Karşımızda prestijiyle birlikte dünyanın en iyi takımlarından biri var. Real Madrid hiçbir zaman Real Madrid olmaktan çıkmaz. Seviyelerinde çok bir düşüş yok. Cristiano Ronaldo'nun gidişiyle gol bulmakta zorlanan bir takım gibi gözükseler de hala kadrolarında çok kaliteli oyuncular var. Çok başarılı, çok kolay gol bulabilecek oyuncular var. Sonuçta kendi evlerinde, kendi taraftarları önünde oynayacaklar. Biz bu maça bir final maçı gibi, bir final maçının motivasyonu ve ciddiyetiyle çıkacağız. Cesur oynayacağız ve kulübümüzü en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağız.
Biz, Santiago Bernabeu'nun hem dünyanın en güzel hem de en zor stadyumlarından biri olduğunu biliyoruz. Bunu bilerek buradayız. Karşımızdaki takımın gücünün de farkındayız. Ama pozitif olmalı, kendimize güvenmeliyiz. Savunma yapmak için, berabere kalmak için, kazanmak için sahaya çıkmalıyız. Real Madrid dikkat edilmesi gereken bir rakip ama yarın güvenle sahaya çıkarsak çok iyi bir sonuçla buradan ayrılabiliriz. Tabii ki kolay bir maç olacak demiyorum, zor bir maç olacak. Saygı duyduğumuz bir rakibe karşı, 90 dakika boyunca sanki sezonun final maçıymış gibi, bu duyguyla ve hevesle sahaya çıkacağız.
Benim Real'e karşı oynadığımız ilk maçtaki hislerim çok farklıydı. İki, üç çok net fırsat yakaladık ama değerlendiremedik. Bunları değerlendirebilirdik... Tabii ki bunları maçtan sonra söylemek kolay ama golü bulsaydık çok daha farklı bir sonuçla bitebilirdi o maç. Daha önce de dediğim gibi Real prestijli, güçlü ve kaliteli bir takım. Ama onlara karşı daha çok koşar, çaba gösterip mücadele ederek ilk maçtan daha iyi bir oyun oynarsak ilk maçtan farklı bir sonuç alabiliriz.