''İKİ AĞAÇ ARASINDA OYNARDIM''
Çocukken başarısızlık, komik geliyor. Çok iyi hatırlıyorum. Evimizin yanında park vardı. Babam ve abimle gider, iki ağacı kale yapar ve futbol oynardık. Bunu yaparken çok mutluyduk. O yıllarda Arsenal alt yapısında oynuyordum. Düşman sınırları içindeydim ama ne yalan söyleyeyim benim için büyük bir fırsattı.
''ARSENAL BENİ 8 YAŞINDA KOVDU''
8 yaşındayken babam yanıma geldi ve ''Sana bir şey söylemem gerekiyor'' dedi. Elini omzuma koydu ve ''Harry... Arsenal seni takımdan attı'' dedi.
''DAHA ÇOCUKTUM VE ANLAMADIM''
Bir tepki veremedim. Açıkçası bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyordum, çok gençtim. Babam ne beni, ne de Arsenal'i eleştirdi. Sadece ''Merak etme Harry. Daha çok çalışacağız ve sana başka bir takım bulacağız. Tamam mı?'' diye konuştu.
''BAŞKA BİR BABA OLSA...''
Şimdi o zamanlara bakınca babam olmasa daha çok üzüleceğimi görüyorum. Başka bir baba olsa, oğlunun başarısız olmasının ardından daha sert tepki gösterebilirdi. Ama benim babam, üzerimde hiç baskı yapmadı. Her zaman pozitif davrandı.
''DENEME MAÇINDAN SONRA...''
Bölgesel takımlarda oynamaya başladım ve bir maçta Watford scout ekipleri beni beğenmiş. Beni denemeye çağırdılar. Deneme maçı ise Watford - Tottenham maçıydı... Bu maç, Tottenham alt yapısına katılmamı sağladı.
''HADİ BAKALIM KİM HAKLI, KİM DEĞİL''
Beyaz forma, üzerime daha çok yakışıyordu. Arsenal'e karşı oynadığım ilk maçı hatırlıyorum. 8 yaşındayken beni kovmuşlardı. Saçma gelebilir ama Arsenal'e karşı ne zaman oynasam ''Hadi bakalım kim haklı, kim yanıldı'' diyorum.
''KİRALIK GEÇİRDİĞİM 2 YIL''
Premier Lig'de 100 gole ulaştığım için çok mutluyum. Tottenham, beni 2 yıl kiralık olarak başka takımlara gönderdiğimde Premier Lig'de bir gol bile atabilecek miyim acaba diye düşünüyordum. Ama, kiralık gittiğim takımlarda da çok şey öğrendim.
''MILWALL TARAFTARI ÇILGINDI! 18 YAŞINDA...''
Mesela kiralık olarak 2012 yılında Millwall forması giyiyordum. Takım küme düşme hattındaydı ve kritik bir maç oynuyorduk. Millwall taraftarları başka bir seviye. Çok tutkulular. Hakem, hatalı bir karar verdi. Bu kararın ardından tüm taraftarlar sahaya bir şeyler atmaya başladı. Kafamın yanından bir sürü cisim uçuyordu. Henüz ilk maçlarımdan birisiydi ve ''Vay canına, bu resmen çılgınlık'' dedim.
''KÜME DÜŞERSEK MAAŞI ALAMAYIZ''
Soyunma odası konuşmaları da çok ilginçti. Futbolcular ''Eğer küme düşersek maaşımın yarısını keserler'' veya ''Küme düşersek kontratımızı sonlandıracaklar'' diyorlardı.
''ARTIK ÇOCUK DEĞİLDİM''
Milwall'da yaşadıklarımdan sonra artık çocuk olmadığımı farkettim. Bunu öğrenmek, benim için önemliydi. Millwall taraftarlarını çok seviyorum. Bazen aşırı çılgın olsalar da...
''NASIL TOTTENHAM'DA OYNAYACAĞIM?''
Bir sonraki sene Tottenham, malesef yine beni kiraladı. O zamanlar Championship'te oynayan Leicester City'e kiralık olarak gittim. Ama Leicester'da oynama fırsatı bulamadım. ''Championship takımı Leicester City'de bile oynayamıyorken Premier Lig takımı Tottenham'da nasıl oynayacağım'' diye kendime sorup duruyordum.
''İLK DEFA KARAMSARDIM''
Kariyerimde ilk kez karamsar olduğum anlardı. Babama ayrılmak istediğimi söyledim. Ailece tartışık. Babam, sonunda ''Bak evlat, çalışmaya devam et. Bunu atlat, her şey daha iyi olacak'' dedi.
''YOUTUBE VİDEOLARI İZLERKEN...''
Birkaç hafta sonra merdivenlerde oturmuş YouTube'dan NFL videoları izliyordum. Videoları izlerken karşıma NFL yıldızı Tom Brady'nin belgeseli çıktı.
''TOM BRADY ÇIKTI KARŞIMA''
''İLHAM KAYNAĞIM BRADY OLDU''
Tom Brady bana ilham kaynağı oldu. Kendime daha çok inanmamı sağladı. Onu gördükten sonra daha çok çalışmaya başladım. Resmen Brady gibi düşünmeye çalışıyordum. Kendi kendime ''Ne olacak biliyor musun? Bunu yapacağım. Çok sıkı çalışacağım ve şans bana gelecek. Bu şansı kapacağım'' diyordum.
''HEY HARRY, DAHA SARI KARTIM YOK''
Eski takımım Milwall ile maçımız vardı. Defans oyuncusu bana ''Hey Harry, daha sarı kart görmedim'' dedi. Ne dediğini anlamadım, ardından ''Bir sarı kartımı senin üzerinde kullanacağım'' dedi. Üstüme oynuyordu. Bir pozisyonda topa beraber yükseldik. Ondan daha yukarıya yükseldim ve topu kafa vuruşu ile ağlara gönderdim. Hem ona, hem kendime hem de herkese ezilmeyeceğimi gösterdim.
''HAYALİM TOTTENHAM''
Bir sonraki sezon Tottenham'a döndüm. Teknik direktörü Andre Villas-Boas, beni tekrar kiralık olarak göndermek istedi. Benimle ilgilenen çok sayıda iyi takım vardı ama benim hayalim o takımlarda oynamak değildi. Hayalim Premier Lig'de oynamak değildi, Tottenham formasıyla Premier Lig'de oynamaktı.
'GİTMİYORUM, BURADA KALIYORUM''
Villas-Boas ile konuşmaya karar verdim ve ''Gitmek istemiyorum'' dedim. Kafası karışmış gibiydi. ''Oynamayacak olsam bile takımdan ayrılmak istemiyorum, burada kalıyorum'' dedim.
''HAYAT FIRSAT SUNMAZ, SİZ ALIRSINIZ''
Takımda kalmıştım. Hayalime artık daha çok yakındım. Hayat size fırsatları sunmaz. Siz, o fırsatları alırsınız.
''İLK 3 MAÇ, 3 GOL...''
Antrenmanlarda alev alıyordum ama maçlarda oynayamıyordum. Teknik direktör Tim Sherwood olmuştu ve bana ilk oynama şansını o verdi. İlk üç maçımda üç gol attım ve harika hissettim. Ardından yaşananlar zaten tarih...
''POCHETTINO SİZE DÜNYALARI VERİR''
Mauricio Pochettino'nun gelmesiyle birlikte her şey değişti. Sadece benim için değil, kulüp için de değişti. Kimse kariyerimi Mauricio Pochettino'dan daha çok etkilemedi. Eğer ona saygı gösterirseniz ve çok çalışırsanız, Pochettino size dünyaları verir.
''ŞARAP İÇERKEN FOTOĞRAF...''
Hat-trick yaptığım bir maçtan sonra Pochettino beni ofisine çağırdı. Aramız iyiydi ama süper iyi değildi. Kapıyı açtığımda kendisini kırmızı şarapla oturur halde gördüm. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Gel fotoğraf çekelim dedi. Elini omzuma koydu ve şarapla beraber fotoğraf çektirdik. Harika bir insan, harika bir patron...
''12 YIL SONRA ARSENAL'E GOL...''
2015 yılında derbi maçında Arsenal'e karşı çıktığımda tüylerim diken diken olmuştu. Atacağım gollerin hayalini kuruyordum. Nasıl gol atsam diye düşünüyordum. Arsenal beni küçükken göndermişti. Maça çıkarken ''Tamam, 12 yıl geçti... Şimdi bakalım kim haklı, kim değil'' dedim.
''KENDİMİ KANITLADIĞIM GOL''
O Arsenal maçında iki gol attım, 86. dakikada belki de hayatımda attığım en iyi kafa golünü attım ve maçı kazandık. O maçta attığım gollerle bazı şeyleri kanıtlamıştım. En önemlisi de kendime ve aileme bir şeyler kanıtlamıştım.
''100. GOL TEŞEKKÜRÜ''
Premier Lig'de 100 gole ulaştıktan sonra bazı kişilere teşekkür etmem lazım. Nişanlım Kate, Arsenal beni gönderdiğinde bana destek olan babam, bana ilham kaynağı olan Tom Brady ve beni böyle bir forvet haline getiren Mauricio Pochettino.
''ŞİMDİ YENİ HAYALLERİM...''
Küçüklüğümden beri Tottenham'da oynamanın hayalini kurdum. Gözlerimi kapatır, Arsenal'e karşı nasıl gol atarım onun hayalini kurardım. Hislerim değişmedi ama şimdi gözlerimi kapatınca ve sıradaki 100 golümü ve Tottenham ile kazanacağım şampiyonluklarımn hayalini kuruyorum.
haber: Sporx